Abdullah Cevdet; doktor ama düşünürlük yapıyor. Her salataya fikir adı altında reform doğruyor. “Neslimizi ıslah etmek için Avrupa’dan ve Amerika’dan damızlık erkek getirmek gerekir” dediğinde 56 yaşındaydı. 1925‘teki tarım reformuyla ilgili söyledi ama affedilmedi.
Nimet Çubukçu; avukat ama bakanlık yapıyor. İki de bir şeyler ortaya atıp geri çekiyor. “Yurtdışından ithal İngilizce öğretmeni getirilecek” dendiğinde 46 yaşındaydı. Üniversite gençliği de onu affetmeyecek.
- Her yıl 10 bin alınacakmış.. Her sene üniversitelerimiz onbinlerce
mezun veriyor.
- 4 yılda 40 bin alım planlanıyor.. 350 bin Eğitim ve Teknik Eğitim
Fakültesi atama bekliyor.
- “Hans’a var da Hasan’a niye yok” demişti Başbakan.. Ha Hasan’a,
ha sana (Hanso).
- Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu niye var ve niye eylem
koyuyor? Çiçekleri sulayın diye mi!
- İşsizlikten intihar eden öğretmen adayının vebali hangi Bakanlıkta
evrak kayda girer?
- Üniversitelerin eğitim fakültelerini de kapasak Millî Eğitim Bakanlığı
daha mı güzel edilir ne!
- Kendi yetişmiş elemanı iş beklerken başka bir ülkeden personel
getirecek kadar enayi ikinci bir ülke var mıdır?
- İthal öğretmenden sonra ithal imama, ithal hâkime ve ithal askere
ne zaman sıra gelecek?
- Siyasetçilerimiz bu kadar ithal fikri nereden ve nasıl buluyorlar?
- “3 kuruşa çalışacak ecnebi öğretmenler ancak misyonerlerdir” diye
vecize sallasak misyoner karşıtlığı suçundan bizi sallandırırlar mı?
- Bu yabanıl operasyon üniversite gençliğinin attığı yumurtaların geri
dönüşüm kutusundan kendilerine iadesi midir?
A. Cevdet ilk pozitivistimizdi, intihar etti. Nimet Hanım ilk kadın Millî
Eğitim Bakanımızdı, içine etti.
Benim anlamadığım; Nimet Çubukçu’nun hizbi Adüvvullah Cevdet’in ölümüne karşısındadır. Bu ne damızlık turşusu, bu ne ithal öğretmen!
Gençler, attığınız yumurtalar isabet etti.