Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK halen 2020 olimpiyat oyunlarına adayız dedi.

107

 

Olimpian Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK son derece ilginç bir açıklamada bulundu ve halen 2020 olimpiyat oyunlarına adayız dedi.

Türkiye Olimpian Derneği Başkanı Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK son derece ilginç bir açıklamada bulundu ve halen 2020 olimpiyat oyunlarına adayız dedi. Öztek; Fukuşima’da halen radyasyon kaçağı mevcut, ayrıca bölge her an yeni bir felakete uğrayabilir. Böyle bir şey hiçbir zaman temenni edilmez ama, Türkiye hazırlıklı olmalıdır dedi.

Olimpian derneği aşağıdaki konularda görüşlerini dile getirdi.

2020 OLİMPİYAT OYUNLARINA HALEN ADAYIZ

2020 Olimpiyat adaylık seçimlerini 7 eylül 2013 günü Buenos Aires’te yapılan oylamada kaybettik. Bu şansı Japonya yakaladı. Türkiye çok gayret sarfetmiş ve adaylığa hiç bu kadar yaklaşmamıştı. Bu yüzden üzüntümüz büyük oldu.

Kayıp nedenlerimizin başında gezi olaylarının yankıları, sporcularımızın doping rekorları, İstanbul’un trafiği ve ulaşım sorunları, spor dışı kişi ve siyasilerin TMOK’nin önünde yer almaları, terör olayları veya Türkiye’nin Ortadoğu politikasını benimsemeyen Arap delegelerin hiç birinden oy alınamaması gibi bahaneler ileri sürülmekle beraber işin aslı; Uluslar arası Olimpiyat Çalışma Grubu’nun 2011 yılında aday üç şehir için yaptığı değerlendirme sonuçlarıdır. Bu sonuçlara göre, yapılan tüm hazırlıklar gözden geçirilmiş ve İstanbul’un 14 ayrı konudan 12’sinden sınıfta kaldığı belirlenmiştir. İstanbul için en düşük puanlar ‘Ulaşım’, ‘Konaklama’, ‘Olimpiyat Köyleri’, ‘Tıbbi Hizmetler ve Doping Kontrolü’ konularında verilmiştir.

Şimdi bir başka gerçek gözden kaçırılmaktadır. Fukuşima halen radyoaktif sızıntısı içindedir. Tokyo da bu sızıntının etkisi altında bulunmaktadır. Sızıntı her an sağlığı yüksek seviyede etkileyecek boyutlara varabilir. Böyle olmasına rağmen İOK, Japonya’ya ikinci kez olimpiyat bahşetmiştir.  Deprem bölgesi olan Japonya’da her an yeni Fukuşima’lar söz konusudur. Allah göstermesin, böyle bir felaketi temenni etmek mümkün değildir. Fakat böyle bir durumda Tokyo’nun yedeği olarak İstanbul, 2020 olimpiyat oyunlarını yapacakmış gibi hazırlıklarını sürdürmelidir. Yapılacak ek hazırlıklar  2024 için de büyük avantaj sağlayacaktır.

DOPİNG

Doping, sporcuya hiç yakışmayan haksız derece elde etmeye yönelik hiyledir.  Doping, haksızlık ve ahlaksızlıktır. 2013 yılında 114 sporcumuzda doping tesbit edilmiştir. Akdeniz Oyunları’nda 30 sporcumuzda doping tesbiti ve bu durumun olimpiyat oyunları adaylık çalışmaları öncesi alel acele açıklanması Türkiye’yi çok zor durumda bırakmış, hatta olimpiyat oyunlarını alamayışımızın en etkili nedeni olarak görülmüştür.

Bugün yetkililer doping yapılmasını engelleme yerine, dopingli avına çıkmışlardır. Bir sporcunun doping yapmasında antrenöründen federasyon başkanına kadar herkes sorumludur. Engellenmesi konusunda da her kademede özel eğitim şarttır. Sorumlular suçlunun cezasını da paylaşmak zorundadır. Doping yaptığı tesbit edilen sporcuların cezalandırılması konusunda da ortalığı ayağa kaldırmadan, işin reklamını yapmadan, WADA’ya fırsat vermeden ve onurumuz lekelenmeden kendi sistemlerimiz içinde problem çözülmelidir.

Hacettepe Doping Merkezi yeniden açılıyor

2010 yılında bir sporcunun doping tespitindeki yanlışlık yüzünden akreditasyonu iptal edilen Hacettepe Doping Kontrol Merkezinin eksikleri tamamlanmış olup, kan ve idrar tetkikleri yapabilecek duruma getirilmiştir. WADA’nın izni ile yakında yeniden çalışmalarına başlayacaktır. Merkezin başında Prof. Dr. Ahmet Başaran bulunmaktadır.

TÜRK SPORUNU KALKINDIRMA PROJELERİ

I. SİSTEMİN TESİSİ

Türk spor teşkilatı yeniden organize ve tesis edilmelidir. Yeni tesiste devlet yalnız destekçi olmalı, siyasiler kesinlikle sporun içinde bulunmamalıdır.

YENİ SİSTEM: TÜRK SPOR KONSEYİ’dir.

Türk Spor Konseyinin Kurumları;

1. TÜRKİYE MİLLİ OLİMPİYAT KOMİTESİ, Seçilmiş 4 üye (yaptırım gücünü artırma amacıyla federasyonlarla daha çok iç içe çalışmalıdır).

2. Resmi Spor Federasyonları, Seçilmiş 4 üye, FEDERASYONLAR KONSEYİ

3. Özel Spor Federasyonları, Seçilmiş 4 üye, ÖZEL SPOR KONSEYİ.

4. Spor Kulüpleri, Seçilmiş 4 üye, KULÜPLER KONSEYİ

5. Üniversite sportif öğretim üyeleri, Seçilmiş 4 üye, BİLİM VE EĞİTİM KONSEYİ

Sonuç kararları ise, her konseyin 2 üyesi tarafından alınmalıdır.

II. TÜRK SPORUNDA ÇAĞDAŞ YAPILANMA, VERİMLİLİK VE KALKINMANIN TESİSİ

Çalışmaların temelini dört esas konu teşkil etmelidir.

I.  Sporu, yani tüm spor dallarını iyi tanıtma ve yaygınlaştırma

II. Kitle sporunun geliştirilmesi ve geniş taban oluşturma

III.Çağdaş sportif eğitim ve öğretim

IV. Güçlü müsabık yetiştirme.

 

III. SPORCU TESİSİ

Türk sporunu kalkındırmak amacı ile; milletçe sporun önemini anlamak gerekmektedir. Bunun için de Spor kültürü ve spor bilinci geliştirilmelidir.

Çocuklar için temel spor dallarından atletizm, jimnastik ve yüzme spor dallarından biri mecburiyet haline getirilmeli, mücadele sporlarına yatkınlığımız göz önünde bulundurularak, bu dallara özellikle önem verilmelidir.

Daha sonra müsabıklık, milli sporculuk ve elit sporculuk müessesesi geliştirilmelidir.

  • Ülkede kitlesel spor oluşturulamıyorsa,
  • Çocuklarımız anaokulundan itibaren spora yönlendirilemiyorsa,
  • Öğrenciler ilkokuldan itibaren çarpık eğitim sistemi içinde anlamsız bir yarışa sokuluyor, hem okul hem dersane arasında koşturuluyorsa,
  • Anne veya babaya çocuklarını spor sahalarına götürme fırsatı verilmiyorsa,
  • Okul spor kulüpleri istenen düzeye çıkartılamıyorsa,
  • Özellikle yaz aylarında Okul spor salonlarının kapılarına kilit vuruluyor ve bu salonlardan gençler yararlanamıyorsa.
  • Kulüplere gereken önem ve destek sağlanmıyorsa,
  • Semt spor tesisleri oluşturulamıyorsa,
  • Üniversiteye giren veya askere giden genç, spordan kopuyorsa,

sporun gelişmesi beklenemez.