“Hiçbir zaman gül yağmaz. Daha çok gül istersek, daha çok fidan dikmemiz gerekir.” George Eliot
“Eğitim”, hayata ve topluma intibak edebilmenin ortak adıdır. Eğitim insan yaşamında önemli bir olgudur. Günümüzde, hem kişinin mutluluğu, hem de milletin geleceği ve refahı bakımından özel bir önemi vardır.
Eğitimin, yalnızca kalkınma çabasında olan ülkeler için değil, kalkınmış ülkeler için de geleceğin toplumunu biçimlendirmede en önemli araç olduğu bir gerçektir.
Eğitim, öğrencileri bilgi yüklenen değil, merkeze alan, öğrenmeyi öğrenen, kişilikleri gelişmiş, yeteneklerini kullanan, problem çözen, analiz ve sentez yapabilen, akılcı, yapıcı, duygu ve düşünceleri dengeli, sevgi dolu, hoşgörülü, ulusal ve evrensel değerlere saygılı vatandaşlar olarak yetiştirmelidir.
Eğitimin en önemli amacı, çocuklarda, “doğruya, iyiye ve güzele” olan eğilimin güçlendirilmesidir. Bunun için çocukları; “düşünmeye, araştırıp keşfetmeye” teşvik etmeli, onlarda gerçeği keşfetmenin zevkini ve neşesini uyandırmalıdır.
Günümüzde; bilgiyi taşıyan ama kullanamayan değil, nasıl öğreneceğini bilen, gerçek bilgilere ulaşabilen, bildiği gibi davranan, düşünerek yeni bilgiler üretebilen, sorun çözen bireylere gereksinim duyulmaktadır.
Eğitim, bütün toplumların temel sorunlarının başında yer almaktadır. Bu temel sorunun ana öznesi de hiç kuşkusuz “öğretmen”dir.
Bir ülkenin kalkınmasında, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde, toplumdaki huzur ve sosyal barışın sağlanmasında, bireylerin sosyalleşmesi ve toplumsal hayata hazırlanmasında, toplumun kültür ve değerlerinin genç kuşaklara aktarılmasında öğretmenler başrolü oynamaktadır.
Öğretmen, hayat boyu öğrenen, her fırsatı bir öğrenme kaynağı olarak değerlendiren ve kendisini sürekli yenileyip sınayan kişi olarak örnek olma durumundadır.
Milletlerin ruh ve karakterini şekillendirmede etkin rol oynayan öğretmenlerin bu işlevlerini yerine getirebilmesinde üretkenliğinin önemli bir etkisi vardır. Bu işlevini layıkıyla yerine getiren öğretmenler için; “bütün bir toplum onların eseridir” denilebilir.
Bunu en iyi biçimde yapabilmek için de öğretmenin çağı yakalamış, gelişme ve yeniliklere açık, kendini devamlı yenileyen bir yapıda olması gerekmektedir. İstenmeden de olsa insan eğitiminde yapılacak bir hata, sadece yetiştirilen bireye zarar vermez. Aynı zamanda toplumun geleceğini de olumsuz yönde etkileyecek sonuçlar doğurur.
Bireye yapılan yatırım, uzun vadede verim alınacak bir yatırımdır. O yüzden yapılacak bir hata, ya da yanlışlık, toplumları felakete götürecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle öğretmenlerin çağın ilerisinde bir eğitim anlayışına sahip olması beklenmektedir.
Çocuklar, değer gördükleri, sevildikleri ve kendilerini güvende hissettikleri, destekleyici ortamlarda keşfederler ve sunulan öğrenme fırsatlarını değerlendirirler. Bu destekleyici ortamın en önemli bileşeni ise öğretmen ile çocuk arasında kurulan tutarlı ve güvenli ilişkidir.
Çocuklara önem ve değer veren öğretmen, kendini onlara sevdirecektir. İşte bu sevgi, eğitim ve öğretim ortamının ön koşuludur. Bu yüzden okulları yönetici ve öğretmenlerle bir sevgi yuvası haline dönüştürmek gerekmektedir.
Bakışlarında tatlı pırıltıyı, dudaklarında sıcak tebessümü ve davranışlarında ilgi ve alakayı eksik etmeyen bir öğretmen, okulunu ve sınıfını sevgi bahçesine çevirir.
Kelebekler ışığa koşuştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler de sevgiye koşar. Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrencileri onu arar ve sorarlar. Öğrencileri öylesine bağlıdır ki, “öğretmenim!..” deyince, gözlerinde sevinç ışıkları yanar. Ona kavuşmak, elini tutmak ne kadar anlamlıdır.
Öğretmen yalnızca bir insan yetiştirmiyor. O bir dünya büyütüyor, bir dünya yetiştiriyor. Çünkü insan bir dünyadır. Cismiyle, ruhuyla, hayaliyle, idealiyle ve beklentileriyle bir dünya.
Çoğu zaman kâinata sığmayan bir dünya. Sevgiyle temeli atılan, sevgiyle örülen, sevgiyle kurulan bir dünya. O dünyada her güzellik bulunacaktır. Saygı, sevgi, hoşgörü dayanışma ve fedakârlık bulunacaktır.
Eğitimin mayası sevgi ve şefkattir. Eğitim sevgiyi öğretmeli ve sevgiyle yapılmalıdır. Özellikle çocukların sevgiye daha çok ihtiyacı vardır. Onlar sevgiyle büyür ve sevgiyle eğitilirler. Eğitim ve Sevgi, bir araya getirilmesi gereken en uygun iki sözcüktür.
Kişiler arası ilişkiyi, barışı, güveni, fedakârlığı hoşgörüyü, başarıyı oluşturan önemli özelliklerden biri sevgidir. Sevginin olduğu alanlarda; “yenilikler, güzellikler ve başarılar” vardır.
Ümidimizi, yaşama sevincimizi, güçlülüğümüzü sevgilerden elde ederiz. Duyguların en yücesi, en anlamlısı sevgidir. Sevgi faktörü öğrenmeyi kolaylaştıran en önemli unsurdur.
Öğretmenler öğrencilerini sevgi dünyasında gezdirerek eğitmelidirler. Gönül kapılarını onlara açık bırakmalıdırlar. Onlar bu kapıdan girerler ve öğretmenlerinin sevgi bahçelerinden istedikleri bilgi çiçeklerini dererek kolayca öğrenirler.
Sevgi yoluyla girilebilen gönül kapısını öğrencilerine kapatan öğretmenin onlara öğretmeye çalıştığı bilgiler taşın üzerine ekilmiş tohumlara benzer. Böylesi tohumlar asla çimlenemez.
Sevgi ile yetiştirilen ve bu şekilde büyüyen bir yetişkin, davranışlarında sevgi yöntemini kullanır, olaylara ve kişilere sevgi gözüyle bakmaya çalışır.
Sevgi ve güven duygusu kırılmalarının onarımı mümkün değildir. Ruhsal anlamda; güvensizlik ortamında sevgi yeşeremez. Sevgisiz ve güvensiz bir ortamda insan yapayalnızdır.
“Sağlıklı, tutarlı, bilimsel ve çağdaş bir eğitimin gerçekleşmesi”, öncelikle çocuklarımıza koşulsuz sevgi, hoşgörü ve doğru bir disiplin anlayışıyla yaklaşmamıza ve onlar için etkili bir model olmamıza bağlıdır.
Türk Eğitim Sistemi’nde bizim ivedilikle, sevgiyi eğitimin her alanına yansıtmamız gerekmektedir. Bu da ancak, seven ve sevmesini bilen öğretmenler tarafından gerçekleştirilebilir.
Çünkü seven öğretmen, sevilen öğretmen demektir. Sevilen öğretmen ise; öğrencisine en güzel “sevgi eğitimi”ni sunan kişidir. Yani; “sevgi öğretmeni” dir.
Yılda bir gün değil, her zaman ve her koşulda öğretmenin değerini bilmemiz, değerli olduğunu ona hissettirmemiz, en uygun ortamlarda görevini huzur içinde başarı ile yapabilmesi için maddi ve manevi engelleri ortadan kaldırmamız elzemdir.
Tüm öğretmenlerimizin “öğretmenler günü” nü kutluyor, sağlıklı, huzurlu, başarılı çalışmalar diliyorum.
Sevgiyle kalın…


