Öğrenci Merkezli Eğitim

5

“Çocuklar yağmura benzer. Onları bir kaba koymaya çalışmayın. Toprak olun.” (Anonim)

Eğitim insanlığın var olduğu andan itibaren sürekli güncelleşen kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Sürecin temel öğesi öğrencidir. Bu nedenle de sistemin diğer öğeleri “öğrenci merkezli” olarak yürütülmelidir.

Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.” (Ertürk).

Milli Eğitimin Genel ve Özel Amaçları ile Milli Eğitim Temel Kanunu “öğrenci merkezli eğitimi” zorunlu kılmaktadır. Çünkü;

            Eğitim her çocuğun hakkıdır.

            Herkesin eğitim hakkı güvence altına alınmalıdır.

            Kadınlara eğitimde eşit haklar tanınmalıdır.

            Temel eğitim çok geniş bir vizyonla ele alınmalıdır.

            Özürlü çocuklar, gençler ve yetişkinler için her düzeyde eşit eğitim fırsatı sağlanmalıdır.

            Özel eğitim gereksinimleri ülkelerin eğitim stratejilerine dâhil edilmelidir.

                          Herkese yüksek kaliteli, evrensel ve zorunlu eğitim verilmelidir…vb.

Gibi gereksinmeler,  “öğrenci merkezli eğitimi” zaruri kılmaktadır. Türk Milli Eğitim Sisteminde eğitimin amacı;

“ …bilimsel ve akılcı düşünme becerisine sahip, araştırmacı ve sorgulayıcı, bilgiyi ezberleyen değil bilgiye ulaşabilen, bu bilgiyi kullanıp paylaşabilen, iletişim kurma becerilerine sahip, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilen, kendini gerçekleştirmiş ve bunun yanı sıra insanlığın ortak değerlerini de sahiplenmiş, yaratıcı, üretken, takım çalışmasına yatkın, öğrenmeyi öğrenmiş ve yaşam boyu öğrenmeyi benimsemiş”bireyler yetiştirmek şeklinde belirlenmiştir.

Bu kavramlar da eğitime ve okula yeni anlamlar yüklemektedir. Çağımız öğrencisinin gereksinim duyacağı, “değişim”, öğrenciyi doğrudan sistemin merkezine yerleştirme gerekliliğini ve bunun sonucunda; “ Öğrenci Merkezli Okul ” ve “ Öğrenci Merkezli Eğitim ”, kavramlarını gündeme getirmektedir.

Öğrenci merkezli okulun özelliklerini, öğrenciyi ve öğrenme sürecini tanımlayan öğrenci merkezli eğitimin ilkeleri şunlardır:

1.Öğrenmeyi öğrenmek esastır:

Öğrenme, bireyin kendi algıları, düşünceleri ve duygularından süzerek edindiği bilgi ve deneyimlerden anlamı keşfetmesi ve yapılandırması sürecidir. Öğrenci merkezli eğitimde öğrenmeyi öğrenmek esastır.

2.Her öğrenci öğrenebilir: Her öğrenci öğrenebilir olarak kabul edilir.

3.Her öğrenci öğrenirken eski ve yeni bilgiler arasında özgün bağlantılar kurar: Her öğrencinin yeni bilgi ile eski bilgileri arasında bağlantılar kurmasına önem verilir.

4.Düşünmeyi öğrenmek sorgulayıcı ve yaratıcı düşünceyi geliştirir: Her öğrencinin düşünmeyi öğrenmesine öncelik verilir.

5.Başarabilme duygusu içsel güdülenmeyi sağlar: Her öğrencinin motivasyonuna önem verilir.

6.Öğrenme olumsuz deneyimlerle engellendiğinde zorlaşır: Her öğrencinin başarabilme deneyimini yaşaması için onların bireysel farklılıklarını dikkate alan fırsatlar verilir.

7.Merak, üreticilik ve kompleks düşünmeyi harekete geçiren ödevler öğrenciyi daha zorlarını başarabilmeye güdüler: Ödevler her öğrencinin başarabilme deneyimini yaşaması için oluşturulacak fırsatlardan biri olarak görülür.

 8.Her öğrenci farklı zamanda farklı türde ve farklı hızda ilerleyerek gelişir: Öğretim etkinliklerinin ve ortamlarının plânlanmasında farklı öğrenme türleri ve hızları dikkate alınır.

 9.Farklı özelliklerdeki öğrencilerin birbirleri ile etkileşimi öğrenmeyi kolaylaştırır: İşbirliğine dayalı öğrenme gibi grup çalışmalarını ön plâna çıkaran öğretim stratejilerine ağırlık verilir.

10.Öğrenciler Arasındaki Olumlu İlişkiler Öğrenmeyi Artırır: Grup çalışmaları ve sosyal etkinlikler öğrenciler arasında olumlu ilişkilerin geliştirilebilmesi için oluşturulacak fırsatlar olarak görülür.

 11.Her öğrenci öğrenmeye karşı farklı yetenek ve eğilime sahiptir: Farklılıklar dikkate alınarak öğretim etkinlikleri çeşitlendirilir ve teknoloji ile desteklenir.

 12.Her öğrenci yeni bilgileri kendi kalıplarına göre kavrayıp benzersiz bir anlama oluşturur: Ölçme ve değerlendirme çalışmalarında her öğrencinin gelişiminde gösterdiği ilerleme dikkate alınır.

Öğrenci merkezli eğitimin hedefleri şunlardır:

1.Kendini tanır ve bireysel özelliklerini farkında olur,

2.Bireysel, gelişim için isteklidir,

3.Kendini gerçekleştirir,

4.İş birliği ve grup çalışmasına isteklidir,

5.Öğrenmeyi öğrenir,

6.Düşünme becerilerini geliştirir,

7.Akademik becerileri yaşam becerilerine dönüştürür,

8.Etkili iletişim becerisini kazanır,

9.Teknolojiyi etkin kullanır,

10.Zamanı ve enerjisini verimli kullanır.

Öğrenci merkezli eğitimde benimsenen değerler:

1.Bütün öğrenciler öğrenmeye istekli, öğrenme potansiyeline sahip ve birbirlerinden farklıdırlar.

2.Öğretmenler, farklı yöntemleri, farklı hızlarda kullanarak öğrenmeleri kolaylaştırırlar.

3.Öğretmenler performanslarını geliştirmeli ve öz değerlendirme yapabilmelidir.

4.Öğretmenler bütün öğrencilerin öğrenmesini kolaylaştırmak için gerekli koşulları oluşturmalıdır.

5.ÖME yönetici, öğretmen, öğrenci, aile, okul çalışanları ve çevre süreç içerisinde yer alır.

6. ÖME değerlendirme öğrencilerin öğrenmelerini ve gelişimlerini destekler.

21. yüzyıl anlayışında; Kuantum fiziği ve Kaos Kuramı bulunmaktadır: “…… Bir problemi o problemi oluşturmuş olan düşünce düzeyi ile çözemezsiniz. Dünyaya yeni bir gözle bakmayı öğrenmeliyiz” (Einstein).

 Ne şekilde tanımlanırsa tanımlansın, eğitim insanlara birtakım becerileri kazandırmak üzere tasarlanmalıdır.

Uzaya ilk fırlatılan roketin, Fatih’in İstanbul’u fethinin tarihlerini bilmek önemlidir. Bu tarihleri ezberletmek yerine, bu olayların hangi önemli olaylara başlangıç teşkil ettiği ve dünya düzenini nasıl değiştiğinin araştırılması, yorumlanması ve tartışılmasının sağlanması gerekmektedir.

Eğitim sistemimizde bugüne kadar veri yükleme işlemi yapılmıştır. Bugün, bir okuldan mezun olan öğrenci, neredeyse toplumun yabancısı durumuna düşmekte, topluma uyum sağlamaları zaman almaktadır.

“Oysaki onları topluma hazırlamada en önemli ölçüt, onlara evrensel anlamda beceri kazandırmaktır”

21. yüzyılın profilinde insan; “ düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, bilgiyi üretici bir şekilde kullanabilen, bilgi çağı kimliğine uygun, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, kendini tanımaktan ve açıklamaktan korkmayan bireyler “ olarak öngörülmektedir.

Toplumlar şu anda Bilgi Çağını yaşanmaktadır. Başarı, bilgiyi üretme ve kullanma becerisine bağlı olacaktır. Bu profildeki insanı yetiştirebilmek için, “Temel Akademik Beceriler” ile “Yaşam Becerilerinin” kazanılması ve bunların ders dışı etkinliklerle desteklenmesi gereklidir.

Çocukların, nasihatten çok iyi örneğe ihtiyaçları vardır”. Joseph Joubert

Sevgiyle kalın…