Nisan Bir ve Tarihçesi

100

 

Günümüzde özellikle genç kuşaklar tarafından benimsenen ve çeşitli eğlencelere vesile olan gündür.

Bizde genellikle şakaların yapıldığı gün olarak tanımlanan “1 Nisan”ın nasıl başladığı hakkında pek çok hikâye anlatılırsa da biri hariç, hiçbirinin doğru dürüst bir temeli yoktur.

Ancak Fransa Kralı IX. Charles ( 1550-1574)’ın aldığı radikal bir kararla ilgili söylemler ve yazılar akla yakın gelmektedir.

Genç Kral (on dört yaşındayken) herhalde etrafındakilerin telkiniyle, 1564 yılında aniden yılbaşının “1 Ocak”ta  başlayacağını ilan eder. Oysa tüm ülkede o güne kadar “1Nisan” yılbaşı olarak kabul ediliyordu.

Alınan bu karardan sonra Paris’te bütün işlemler yeni takvime göre düzenlenerek uygulanır.

Ne var ki, o günün iletişim koşulları bu değişikliği ve yeni uygulamayı, Paris dışındaki tüm ülke insanlarına duyurmaya yeterli olmaz.

Özellikle Paris’e uzak kalan yerleşim yerlerinde ve kırsal bölgelerde yaşayan köylü ve sıradan insanlar, bu değişimin farkına varamazlar.

Bunlara yeni yasayı protesto eden tutucu halkın oluşturduğu gruplarda katılırlar. Böylece Fransız toplumunun önemli bir kesimi yeni uygulamayı kabul etmemiş olur.

Bu grup vergi, beyan, alacak, verecek ve ödeme gibi zorunlu işlemlerini eski takvime göre yapmaya kalkınca, yetkililer geç kaldıklarını ileri sürerek bunları cezalandırırlar. Yeni yılın üç ay gerisinde kalmaları nedeniyle alay da ederler.

Ayrıca bu durum Kralın çevresindeki soyluların,  yüksek mevki sahibi yöneticilerin, zenginlerin eğlencelerine de  konu olur. Duydukları zevkle mizah, fıkra , gırgır geçme,  olaylarına yoğun olarak devam ederler.

O kadar keyif alırlar ki bunu her yıl devam ettirmeye karar verirler ve uygularlar. Bu olaya neden olan insanları “Nisan Balığı” figürü ile sembolize edip  saf, aptal, ahmak vs. ilan ederler.

1 Nisan hikâyesi kısa sürede çevre ülkelere de yayılır. İngilizler “April Fools’ Day” (kaçıklar günü) İskoçyalılar “Cockoo’s Day” (çatlaklar günü) Portekizliler        “Cuco” (şapşallar günü), Almanlar  “Stumpfsinn” (ahmaklar günü) derken, bütün  Avrupa’da ve dünyada  Nisan’ın birinci günü aldatma ve alay etme günü olarak yaygınlaşır.

1 Nisan’ın yurdumuzdaki uygulaması genelde öğrencilik döneminde okullarda görülür. Gençler birbirlerine şaka yapmak ve birbirlerini kandırmak için yarışırlar.

Nadir de olsa medya kuruluşlarının, 1 Nisan günü şok haberlerle  bir kısım halkı heyecanlandırdıkları ve günü renklendirdikleri de bilinmektedir.

Ülkemizde 1 Nisan gününün pek önemli etkinlikleri görülmez.  Diğer önemli günler gibi ticari alış verişi  hareketlendirecek gücü yoktur. Az da olsa, şaka malzemesi satan dükkânların satışlarını olumlu yönde etkileyebilir.

Genç kardeşlerimizin pırıl pırıl  zekalarıyla, saygı ve sevgi sınırlarının içinde kalarak, yapacakları şakalarla neşeli bir günü geride bırakarak mutluluklara neden olmalarını dilerim.