Oğuz Çetinoğlu: www.murekkephaber.com adlı kültür-sanat ağırlıklı haber portalını kültür dünyamıza kazandırdınız. Hayırlı olsun. ‘Portal’ kelimesinin İnternet ortamı ile ilgili karşılığını, Vikipedi dışındaki lügatlerde bulmak mümkün değil. Konunun uzağında olanlar için söyleşimize, kelimenin anlamını açıklamakla başlayabilir miyiz?
Bilgin Güngör: “Portal”, İngilizce menşeli olan ve dilimizde “kapı”, “giriş kapısı” gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Büyük ve farklı niteliklerdeki içeriklere sâhip olan internet siteleri, bu kelimeyi, kendi sitelerinin boyutunu imlemek için kullanır. Biz de, “kültür” gibi, “sanat” gibi içerisinde bir çok alanı barındıran konular üzerinde kaleme alınmış farklı niteliklerdeki yazıları sitemizde yayınladığımız için, bu kelimeyi kullanmayı tercîh etmekte bir mahzur göremedik.
Çetinoğlu: Türkçe bir karşılık bulmak gerekirse ne denilebilir?
Güngör: Kelimenin doğrudan Türkçe’deki karşılığı olan “kapı”yı bir yana bırakırsak “ortam” denmesi bizce uygun olur. Çünkü “kapı” kelimesi, bir derinlemesine bir uzamı belirtmekten çok, o uzamın başlangıcı, girişi çağrıştırır. “Ortam” kelimesi ise belli bir derinliği, atmosferi yahut da bütünlüğü çağrıştırır.
Çetinoğlu: Türk Dil Kurumu’ndan görüş almayı düşünür müsünüz?
Güngör: Eğer bu hususta herhangi bir çalışma yürütülüyorsa, neden olmasın ki… Elbette, onların fikirlerinden de faydalanmak isteriz. Bu, bizim için önemli bir kazanç olacaktır.
Çetinoğlu: www.murekkephaber.com hakkında okuyucularımız için bilgi lütfeder misiniz?
Güngör: www.murekkephaber.com adlı kültür-sanat ağırlıklı haber sitemiz, ben ve benim gibi genç arkadaşların, tamamen kendi imkânlarıyla kurulan ve daha sonra bazı edebiyat akademisyenlerinin ve kültür-sanat konusunda birikimli arkadaşların katılımıyla günden güne büyüyen nitelikli bir internet portalıdır. Bu portalda, kültür-sanat üzerine aktüel haberler bulunabildiği gibi, bu haberlerin veya farklı kültür-sanat konularının üzerinde yazılmış özgün makaleler, denemeler ve notları da bulmak mümkündür.
Çetinoğlu: www.murekkephaber.com isimli sanal ortamda ne tür yazılara yer veriyorsunuz? Tespit edebildiğim kadarıyla: Kültür-sanat ağırlıklı aktüel haberler, farklı kültür-sanat konuları üzerinde yazılmış özgün makaleler, denemeler ve notlar bulunuyor.
Dil bahisleri, tarih, kültürümüzün önemli bir dalı olan müzik konularına yer verebiliyor musunuz? Tiyatro ve sinema ilgi alanınızın dışında değildir ümit ederim…
Güngör: Tiyatro, sinema ve müziğin, aynı kulvardaki birçok kültür-sanat portalında olduğu gibi bizim de ilgi alanımız dışında kalması mümkün değildir. Serap Türkcan ve Elif Soykan gibi bazı değerli yazarlarımızın işbu alanlar üzerine yazdığı özgün yazılarla birlikte çeşitli güncel tiyatro, müzik ve sinema haberleri, portalımızın içeriğinde mevcûttur. Ümit ediyoruz, önümüzdeki zamanlarda gerçekleştireceğimiz çeşitli aktivitelerle ve projelerle bu alanlarla ilgili daha geniş bir içeriğe kavuşmak mümkün olacaktır.
Çetinoğlu: Peki şiir için de aynı şeyleri söylememiz mümkün müdür?
Güngör: Portalımızda genç şâirlerin şiirlerine ve şiir üzerine kaleme alınmış çeşitli yazılara da yer veriyoruz. Portalımızda yayınlanan Ramazan Emre Verim, Kürşad Polat adlı genç şâirlerimiz şiirlerini, bazı akademisyenlerimizin şiir üzerine kaleme aldığı yazılarını bu hususta örnek olarak göstermemiz mümkündür. İlerleyen dönemlerde de, portalımızda başka genç şâirlerimizin şiirlerine ve şiir üzerine kaleme alınmış denemelere daha geniş bir yer ayıracağız. Ki bu da, hem genç şâirlerimizin şiirlerini geniş kitlelere ulaştırmak ve şiir üzerinde nitelikli tartışmalar yaratabilmek hem de portalımızın bu alandaki içeriğini genişletebilmek adına önemlidir.
Çetinoğlu: www.murekkephaber.com isimli sanal ortamınızda yazılar kaleme alan yazarların genel siyâsî tutumlarının birbirinden oldukça farklı olması veya farklı siyâsî tutumlarla kaleme alınmış benzer yazıların bir arada yayımlanması gibi hususlar dikkat çekiyor Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Güngör: Müsaadenizle bu sorunuzu, Ali Şeriâtî’nin () Anti-Aristocu () sanat düsturunu belirleyen muhteşem bir sözünü alıntılayarak cevaplayalım: “Sanat, olanı değil, olması tahayyül edileni yansıtır.” Evet, bizler de sanatın bu muazzam büyüsü etrafında, kardeş kavgalarının, ideolojik hesaplaşmaların ve her türlü ayrımcılığın vuku bulduğu ülkemizde ve dünyada, zıt düşüncedeki dostlarımızla bir araya gelip de gayet güzel bir şekilde işbirliği hâlinde çalışabiliyoruz. Umuyoruz ki, farklı düşünceler etrâfındaki bu beraberliğimiz, sanatın hükümranlığının da büyümesiyle gitgide daha da büyüyecektir.
Çetinoğlu: Hedefleriniz konusunda neler söylemek istersiniz?
Güngör: Öncelikle şunu söyleyelim: Portalımızın hiçbir kısa vâdeli hedefi yoktur; tersine, bütün hedefleri uzun vâdelidir. Bunları da üç farklı madde içerisinde sıralamak doğru olur: 1- Nitelikli kültür-sanat siteleri arasında dahî seçkin bir konuma ulaşmak. Bunun için de var gücümüzle kalemlerimizi etkin bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. 2-Akademiye yönelik alanında tek portal hâline gelmek. Ki bazı akademisyen hocalarımızın site yazarları arasına katılımıyla ve onlarla birlikte ortak kültür-sanat etkinlikleri (konferans, panel, sempozyum vs.) düzenlemekle bu hedefimize her geçen gün daha da yakınlaşıyoruz. 3- www.murekkephaber.com‘u bir okul; hem bizi hem de bizden sonrakileri yetiştirecek özgün bir akademi şekline getirmek. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi akademisyen hocalarımızın da aramıza katılmalarıyla bu hedef pekâlâ mümkün bir hâle gelebilir.
Çetinoğlu: Hedef kütlenizde kimler var? Kimlere hitap etmek istiyorsunuz? Yalnızca kültür ve sanatla ilgilenenler mi? Mesela spordan, marka giyimden, magazinden başka bir konuyla ilgilenmeyen gençlere hitap etmeyi, onları kültür ve sanata çekmeyi düşünüyor musunuz?
Güngör: Portalımızın hedef kitlesi hususunda biraz seçici düşündüğümüzü itiraf etmek isteriz. Daha çok akademisyenlere, yazarlara, şâirlere ve okuma-araştırma hususunda istekli olan gençlere ulaşmak öncelikli hedefimizdir. Yalnız şunu da söylemek lâzım: Elbette bütün duyguları ve düşünceleri “marka-fetişizmi”ne gark olmuş; zihinleri tüketime odaklanmış ve kültüre, sanata, edebiyata vs. tamâmen yabancılaşmış genç bir kitleyi bu yabancılaştıkları alanlara çekmek güzel bir şeydir. Fakat bunun için, portalımızın dışında farklı nitelikteki bir portalı oluşturmaya ihtiyaç vardır. (Bunu da ilerleyen dönemlerde yapmaya çalışabiliriz; neden olmasın?). Çünkü nitelik itibâriyle portalımızın biraz “akademik” olduğunu söylemek mümkün. Böyle bir nitelikteki portalın da -şimdilik- o bahsettiğimiz tarzdaki genç kitleye hitâp etmesi mümkün görünmüyor. Ancak ilerleyen dönemlerde bu durumun aşılması ve bahsetmiş olduğunuz o kitleye ulaşmak; onları bugüne kadar duyarsız oldukları kültürel ve sanatla ilgili meselelere karşı duyarlı hâle getirmek, kurumumuz adına elbette ki arzu edilecek hedeflerden birisi olabilir.
Çetinoğlu: İmkânlarınızı geliştirmek için ne gibi projeleriniz var?
Güngör: Türk Edebiyâtı Vakfı ile hedeflediğimiz ortak girişimlerde bulunma hususunda daha evvel söylediklerimizin yanında özellikle belli kültürel ve sanatla ilgili aktiviteleri gerçekleştirmek için gerekli olan maddî ihtiyaçları karşılayacak sponsorlara ulaşmak yahut da bu aktiviteler için daha farklı mekânlar bulmak, imkânlarımızın genişlemesi açısından gerçekleşmesini arzu ettiğimiz durumlardır. Hattâ şimdiden bazı kurum ve kuruluşlarla temasta bulunduğumuzu söylememiz mümkündür. Ancak henüz bu hususta net konuşmamızın mümkün olmadığını da belirtmek istiyorum.
Çetinoğlu: Kitap tanıtımları yapıyorsunuz. Tanıtılan kitaplar için yazarını ve/veya yayınevini sarsmayacak miktarda kitap bağışlamalarını talep etmek düşünülebilir mi?
Güngör: Zâten bazı yayınevlerine bu tür taleplerde bulunduk ve onlardan tanıtım veya değerlendirme maksadı ile kitaplar aldık. İlerleyen dönemlerde, şartlar el verdiği takdirde, daha fazla yayınevine de benzer taleplerde bulunabiliriz. Özellikle de “portalımızın kardeşi” diyebileceğimiz ve dostlarımızla birlikte yönetiminde görev aldığımız www.raflarda.net adlı internet sitemiz için böyle bir talepte bulunmamız kaçınılmazdır. Çünkü bu site, içerik olarak tamamıyla kitap tanıtımlarına ayrılan ve yayınevleriyle yahut da kitap dağıtıcılarıyla sıkı bir ilişkide bulunması gereken bir yayın organımızdır.
Çetinoğlu: Sonra bu kitapları; yazısı, şiiri, hikâyesi en çok okunan veya beğenilen yazarınıza armağan etmek mümkün olabilir mi?
Güngör: Mümkün olabilir tabii ki; neden olmasın…
Çetinoğlu: Türkçe konusunda hassas olduğunuz gözlemleniyor. Dil anlayışınızı özetler misiniz?
Güngör: Türkçe konusundaki hassasiyetimizden de anlaşılabileceği gibi, dil anlayışımız, elden geldiğince Türkçe’yi düzgün ve en mükemmel şekliyle kullanmaya çalışmaktır. Kısaca dil anlayışımız, doğru ve ideal Türkçe’ye uygun yazmaktır.
Çetinoğlu: Türk Edebiyatı Vakfı ile ortak etkinlikler yapma hususunda anlaşmaya vardığınız kulağıma geldi… Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Güngör: Vakfın genel başkanı Sayın Servet Kabaklı Beyefendiyle görüştük ve bu hedeflerimizi O’na da ilettik. Sağolsun, seve seve yardımcı olacağını söyledi; kırmadı bizleri. Zaten bu anlaşma, öncesinde de bahsetmiş olduğumuz ikinci uzun vadeli hedefimiz doğrultusunda yapıldı. Bu anlaşmaya göre, ayda bir vakfın genel merkezinde ortaklaşa bir sempozyum, konferans yahut da kültür-sanat sohbetleri türünden etkinlikler gerçekleştirilecek. Ümit ediyoruz ki, adını anmış olduğumuz bu tür etkinliklerle ülkemizin kültür ve sanatına -az da olsa- katkı sağlayacak bir duyarlılık oluşturmak mümkün olur.
Çetinoğlu: Bugüne kadar Prof. Dr. Namık Açıkgöz’den Ahmet Turan Alkan’a; Jehan Barbur’dan Sinan Sülün’e kadar birçok seçkin isimle ilgi çekici röportajlar yaptınız. Bunlardan derlemeler yapıp bir eser hâline getirme gibi bir hedefiniz var mı?
Güngör: Elbette var. Üstelik salt röportajlardan değil; sitede yer alan özgün yazılardan da bir derleme eser ortaya çıkarma fikrimizin olduğunu söyleyelim. Bu hem daha büyük bir kurum hâline gelmemiz hem de bir okul olarak saygın yerimizi alabilmemiz için son derece gereklidir.
Çetinoğlu: Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği ESKADER başkanı Yazar Mehmet Nuri Yardım ile de görüşüp işbirliği yapabilirsiniz.
Başka bir konu ve konuya bağlı soru ile röportajı bitirelim: Toplum mühendisliği demokratik bir çalışma tarzı değil. Despotizm unsuru içeriyor. Fakat yine de gençleri; iyiye, güzele, bedî’i hazlara yönlendirecek yöntemler geliştirmek mümkün.
Bu konu ili ilgili hedef ve ihtiyaçlarınızı açıklar mısınız? Ümit edilir ki hedeflerinize ulaşmak için ihtiyaçlarınızı gönüllü olarak karşılayabilecek veya en azından katkıda bulunabilecek kişilere ulaşma imkânınız olur.
Güngör: Elbette ki, Sayın Mehmet Nuri Yardım beyefendinin başkanlık ettiği ESKADER başta olmak üzere kültür-sanat üzerine sayısız etkinliklerde bulunan kurum yahut kuruluşlarla, bahsetmiş olduğunuz yöntemler üzerinde düşünmek ve son tahlilde bu yöntemlere uygun olarak ortak etkinliklerde bulunmak, bizim, yukarıda da saydığımız hedeflerin doğrultusunda gerçekleşmesini arzu ettiğimiz faaliyetlerdir. Zîrâ Türk Edebiyâtı Vakfı ile birlikte ortak etkinlikler düzenleme ve çeşitli kültürel çalışmalarda bulunma girşimimiz de bu hedeflerin doğrultusunda gerçekleşmiştir.
Çetinoğlu: Vakit ayırdığınız için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.
Güngör: Biz de size teşekkür eder; çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz.
7 Şubat 1989 târihinde İstanbul’da doğdu. İlköğretimini Gaziosmanpaşa’daki Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu’nda; orta-öğretimini ise yine aynı ilçedeki Mevlânâ Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Lisans eğitimini ise Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyâtı Bölümü’nde tamamlayan yazar, şu anda aynı üniversitenin Türkiyat Enstitüsü’ne bağlı Yeni Türk Edebiyâtı bilim-dalında master eğitimi görüyor.
Birçok kültür-sanat ağırlıklı haber sitelerinde denemeleri ve makaleleri yayınlanan yazar, şu anda Murekkephaber.com, Sadedegel.com ve Dolu Sözlük gibi internet sitelerinde eş zamanlı olarak editörlük görevini yürütmektedir.
Aynı zamanda TÜBİTAK’ta bilimsel proje menajeri olarak da görev yapmaktadır.