Mükerrem Bir Varlık Olarak İnsanın Değeri (1)

117

 

2013 yılı Kutlu Doğum Haftası ana teması Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından “Hz. Peygamber ve İnsan Onuru” olarak belirlenmiştir. Hafta boyunca düzenlenecek çeşitli konferans, panel, sempozyum vb. etkinliklerle ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde geniş dinleyici kitlelerine Hz. Peygamber (s.a.s.)’in insan onuruna ve haklarına verdiği önem anlatılacaktır. Biz de bu vesileyle; birkaç hafta yazılarımızda “Mükerrem Bir Varlık Olarak İnsanın Değeri” konusunu ele alacağız. Bu duygu ve düşüncelerle; 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlayacağımız “Kutlu Doğum Haftası”nın ülkemiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için barışa, huzura ve hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Yüce dinimiz İslam’a göre insan, Yüce Allah’ın yarattığı çok değerli bir varlıktır. Dinimizin insana verdiği değeri bir başka yerde bulmak mümkün değildir. Bunu Kur’an-ı Kerim’e baktığımızda daha kolay anlarız. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de ona; “Ey İnsan!” diye iki kez doğrudan hitap etmektedir. (İnfitâr, 82/6; İnşikâk, 84/6) Ayrıca Kur’an-ı Kerim’in 76. suresinin adı  “İnsan”dır.

Kur’an-ı Kerim’de “İnsan” kelimesi 65 kez ve aynı anlama gelen “İns” kelimesi de 9 kez geçmektedir. Bütün semavî dinlerde de insana önem verildiği, yine Kur’an’ın birçok ayet-i kerimesinden anlaşılmaktadır.  Esasen Kur’an-ı Kerim’in tümü de insana hitap etmektedir. Çünkü bu yüce kitap insanın her iki cihanda da mutlu olabilmesi için yol ve yön göstermekte, insanları düşünmeye davet etmekte, iyilikleri tavsiyede bulunmakta ve birtakım yasaklar da koyarak, insan için maddî-manevî zararları olan davranışlardan uzaklaşmasını istemektedir.

Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle; “yeryüzünün halifesi” (Bakara, 2/30) olarak yaratılan insan, “eşrefi mahlûkat” (yaratılanların en şereflisi)’dır. Allahu Teâlâ ona büyük bir değer vermiş ve şöyle buyurmuştur: “Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık ve kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları diğer yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.” (İsrâ, 17/70)

Kur’an-ı Kerim’de, insanın ne kadar güzel yaratıldığı da şöyle ifade edilmektedir: “İncire, zeytine, Sina Dağı’na ve bu güvenli beldeye (Mekke’ye) and olsun ki, biz insanı en güzel bir şekilde yarattık.” (Tîn, 95/1-4)

Akıl ve irade sahibi olmakla diğer varlıklardan üstün hale gelen insan, sadece bedenî varlığı ile değil, manevî yönleriyle de değerlidir. Hatta insanı, gerçek manada üstün kılan, değerli bir varlık yapan manevî yönünün mükemmel olması, yani inancı, kulluk bilinci ve güzel ahlâkıdır.

Nitekim Cenab-ı Hak, insanı güzel bir biçimde yarattığını beyan ettikten sonra devamla; “…Sonra onu aşağıların en aşağısına indirdik, yalnız inanıp hayırlı işler yapanlar bundan müstesnadır” (Tîn, 95/5-6) buyurarak, iman ve güzel amelden uzaklaşanların aşağıların aşağısına indirildiğini bildirmiştir.

Görüldüğü gibi; insanın güzel bir şekilde yaratılmasından kastedilen, sadece fiziği değil, bununla birlikte onun taşıdığı çok yönlü nitelikler ve meziyetlerdir. Hiç kuşkusuz insan, bütün canlılar, hatta bütün varlıklar içinde fizikî bakımdan Allah’ın en güzel eseridir. Anatomisi, biyolojik yapısı, organlarının dizaynı, dış figürleri, (duruşu, yürüyüşü ve manevra yetenekleri gibi) hareket ve intikal biçimleri, algılama ve tepki gösterme şekilleri bakımından insan muhteşem bir varlıktır. Allah’ın en büyük kudret mucizesidir.

Bunun içindir ki; Allahu Teâlâ yarattığı bu muazzam eserine, biraz önce sayılan güzellikler ve üstün niteliklerle ilgili olarak şöyle bir soru yöneltmektedir: “Ey insan! İhsânı bol olan Rabbine karşı seni ne yanılttı? O Rab ki; seni yarattı, vücudunu ölçü ve âhenk içinde yapılandırdı. Organlarını dilediği bir kurguyla düzene koydu.” (İnfitâr, 82/6-8)

Allahu Teâlâ, bu müthiş hitapla insanı uyarmakta, onun tutum ve davranışlarını çok anlamlı ve her şeyi özetleyen ilâhî bir üslup içinde sorgulamaktadır. Bu da O’nun, insana verdiği önemi başka bir ifadeyle ön plana çıkaran kanıtlardandır. Burada dikkat çekici olan şey, uyarı ve sorgulama yapılırken insanın vücut binasına ait muhteşem görüntünün söz konusu edilmiş olmasıdır.

(Haftaya devam edecek)