Şair Eşref: “Asiyabi devleti bir har’da olsa döndürür”.
Neyzen Tevfik: “Asiyabı devleti bir har’da olsa döndürür, lâkin çektiği su bütün ocakları söndürür”.
Yani Şair Eşref derki, “devletin çarkını bir eşek’te olsa döndürür”.
Onun bu sözüne karşılık Neyzen Tevfik;” Evet devletin çarkını bir eşek’te olsa döndürür lâkin çektiği su bütün ocakları söndürür” der.
Bu sözleri şablon olarak elimize alıp dünya devletlerinin üzerine oturttuğumuzda hangi devletin nasıl ve kimler tarafından yönetildiği, ehil ellerde olup olmadığını kolayca anlayabiliriz.
-Ekonomisinin dünya sıralamasındaki konumu,
-Vatandaşlarının mutluluğu,
-Fert başına düşen milli hâsıla (Yalnız bizde olduğu gibi 10 000 dolar gözüküp, bu meblağın büyük kısmının küçük bir azınlığın elinde bulunmasını hafızamızın bir kenarına not edelim).
-Tarihi süreçte kat ettiği mesafe ve bu süreç sonunda geldiği nokta,
-Komşuları ile ilişki durumu.
Bu maddeleri çoğaltmak mümkün ama bu kadarına dahi afakî olarak bakacak olursak bir ülkenin nasıl idare edildiğini pek âlâ anlayabiliriz.
*** *** ***
Rusya lideri Viladimir Putin yakında Türkiye’ye geliyor. Gelmeden önce ufak, ufak bize dokundurmuş.
–“Müttefikleri, anlaşılmaz bir perspektifle kendi ulusal çıkarlarını hiçe sayarak Washington’un emirlerini uygulayıp, çıkarlarını savunuyorlar”.
-“Türkiye’ye yeni ufuklar aramak için gidiyorum” diyor.
Göstere göstere vurmak diye buna denir. Eskiden diplomasi dili diye bir dil vardı. Bu dili ancak diplomatlar ve aydınlar; onlarda ancak bir hafta tartıştıktan sonra çözerlerdi.
Putin anladı ki bizimkiler pek öyle “Monşerleri” ve Monşer dilini sevmiyor, oda ancak avam kelâmıyla anlatmak istedi meramını.
AK-SARAYDA oturan, son seçim öneminde rakibi Ekmeleddin İhsanoğlu’na azmı çektirdi bu monşer kelimesiyle.
Ekmeleddin bey, azizim (Monşer) dedikçe yüklendi de yüklendi.
Anlaşılan Putin, bizim seçimleri iyi gözlemlemiş olacak ki böyle bir tuzağa düşmek istemedi kimbilir?