Uzun bir dönemi şiiri ve fikir donanımı ile etkileyen Sezai Karakoç son röportajında belki de bilinen tüm kültleri yok etti. Mona Rosa adlı şiiri ile ilgili bilinen o efsane hikâyeyi bırakın anlatmayı isminden bile bahsetmedi. Dolayısı ile o efsane bir şekilde zihinlerde buğulandı ve zihinlerden firar etmeye meyletti. Hakikat meylettirildi…
Şiirden kısaca bahsetmek lazım. Bir aşk şiiri; ama günümüze kadar gelen en kült aşk şiiridir. Uzunca ve hisar dergisinde yayınlandıktan sonra ancak şairin dile getirmesi ile ortaya çıkan akrostişli bir şiirdir. Çetrefilli ve bir o kadar kişiyi sarıp sarmalayan ve içinde kocaman bir yaşam yatan şiir…
4+4+4’de gelince 1800’den günümüze iki yüz yıllık pozitivizmin şırıngaları -yer yer Anadolu’da tutmasa da- sürekli enjekte edildi bu ülkeye. Hala o şırınganın etkisinden çıkmayanlar bunun devam etmesini kavga ile provoke ile engellemeye çalışıyorlar. 28 Şubat son sancısı ile büyük bir hamle yapılan ve bunun bin yıl süreceğini hayal eden komite büyük bir kırıklık yaşadı. Bu kırıklar ise Allahın izni ile Silivrilerde tefekkür edilmeye yollandı.
Eğitim sistemimizde yapılmak istenilen değişiklik ise bir intikamdan bir öç almadan bir kişisel hesaplaşmadan çok gelecek nesli kurtarma girişimidir. Şöyle ki; sekiz yıllık kesintisiz eğitimle başlayan süreçte öğrenciler kuvve-i akliye istidanı kullanmaktan ve kullandırılmaktan çok bu istidat kuvve-i gadabiye’ye şeheviye’ye sevkedildi. On beş yıllık sürede ve süreçte kendinden emin olmayan, savrulmaya her an hazır ve ahlaki temellerine dinamit konulan bir nesil ve robot/tekdüze düşünen atıl nesil yetiştirilmeye çalışıldı. Başarılı oldukları kısmen de olsa doğrudur. Fakat muvaffak olamayacaklar Allahın izni ile ve olamadılar da…
Kur’an-ı Kerim dersinin ortaokullarda ve liselerde seçmeli ders olarak okutulacağı ve imam-hatip liselerinin orta kısımlarının yeniden açılacağı bir süreçte Müslümanların kendilerine gelmelerinin “Ben Müslümanım” demenin yaşamlarına giren fiili tarafın etkisi iledir.
Evlatlarımızın edepli ve adaplı ve de ahlaki düsturlara riayet ederek akli ve nakli ilimleri okuyarak marifete ulaşmaları en temel amacımızıdır. Umarım kız liselerinin yeniden açıldığı ve çoğaltıldığı; normal okullarda da erek-kız eğitiminin öğrencilere zarar vermeyecek hale getirilmesi en ön sıradaki dualarımızda yer alır. Mona Rosa efsane mi gerçek mi bilemem; ama eğitim sistemi varlığımız kadar gerçek. Bu sistemi ebedi olan tarafa çevirmek -dünyayı unutmadan- yaşantımızla ilgilidir. Kazananlar hep yaşayanlar olacaktır…