Minare Kavgası

146

Bir “minare kavgası” sürüp gidiyor bu sıralar Avrupa’da… Çağdaş medeniyetin beşiği olarak kabul edilen bu kıtadan beklenmeyen bir davranış.

Camiyi minaresiz, minareyi de camisiz düşünebiliyor musunuz? (Gerçi, benim yaşlanmaya başlayan gözlerim her ikisini de gördü ya, bu dünyada…)

Bir minare hayal etmem gerektiğinde, özellikle kitap yazdığımda, bizim Türk-Osmanlı tarzı minare gelir aklıma. Arap mimarisinden farklıdır. Bizim mimarimizde minare ince ve uzun olur. Zarif, el değmemiş bir genç kıza benzetirim ben onu.

Bir deyim vardır dilimizde; Minareye kılıf hazırlamak; Bir “imkansızı” anlatmak için kullanılır aslında. Zira minareye kılıf olmaz, değil mi?

Şimdi dikkatle gözleyelim. Bizim de aralarına girmeye çabaladığımız Avrupa ülkeleri, bakalım nasıl bir “kılıf” uydurmaya çalışacaklar?