Türk Milleti; gerçekleri görmek, anlamak, uyanmak ve bu nedenle engin tarihinin süzgecinden geçmek zorundadır. Kendimiz olabilirsek, kendimize güvenle köklerimize dönebilirsek, şahsi çıkarlardan uzak yüksek karakterli düşünebilirsek ve bu anlayışla yönetimlerimizi oluşturabilirsek, süper güçlere karşı milli saygınlığımızı, milli çıkarlarımızı koruyabiliriz.
Neden bu ifadeyle giriş yaptım? Buyurun;
Doğan çocuklarımıza koyduğumuz isimlerden Arapça sanılan aslında İbranice olan isimlerden derlediklerimiz;
Gabriel: Cebrail
Michael: Mikail
David: Davud
İsaac: İshak
Mousa: Musa
Solomon: Süleyman
Eve: Havva
Adam: Adem
Abraham: İbrahim
Usain: Hüseyin
Elias: İlyas
Noah: Nuh
Jacop: Yakup
Jasmin: Yasemin
Josef: Yusuf
Aaron: Harun
Örnekleri çoğaltmak mümkündür…
*
Çocuklarımıza Türkçe adlar verelim…
Arapça-İbranice ve yahut diğer başka kültürlerin isimlerini koymayalım.
Araplar, ev temizliği yapan kızlara ‘Ayşe’ derler.
Fatma “sütten kesilmiş” demektir.
Hatice “Vaktinden önce doğmuş” demektir.
Zeynep “tombul” demektir…
O halde;
Türkçe konuş !
Türkçe selamlaş !
Türkçe düşün !
Türkçe oku !
Türkçe yaz !
Türkçe dua et!
Türkçe giyin !
Türkçe gez !
Türkçe sev !
Gonca, Yonca, Gül, Bilge, Irmak, Deniz, Doğa, Başak, Begüm, Burcu, Türkan, Türkü, Hatun, Işıl, Öykü, Sevim, Toprak, Ülkü, Aykız, Bengü vs. gibi öz Türkçe isimler dururken, neden Arapça-İbranice isimleri çocuklarımıza koymakta ısrar ediyoruz?
Mesela Osman, Arapça bir isimdir “Yılan yavrusu” demektir…
Öz Türkçe “Yiğit” gibi bir isim dururken, el kadar çocuğa yılan yavrusu ismi konması akıl kârı mıdır?
Araplardan ayrı bir kültür geleneği olan Türk milleti içinde, hâlâ İslam dini ile Araplığı ayıramayanlara, şalvarı ve hurmayı dinin icabatından sayanlara rastlayabiliyoruz.
Bunlar, (…) koyu Arap milliyetçiliğine hizmet ettiklerinin farkında değiller.
Asimile olmak çocuklarınıza Türkçe isimler vermemekle başlar.
Dilini özünü unutursun.
Özün dışında herkese herşeye benzersin.
Milli benliğini koruyamayan vatan toprağını da koruyamaz…
Türkiye ve Dünyadaki mevcut Müslümanlık dini, Kuran dinine alternatif dindir. Yaşanan Müslümanlık dini Arap milliyetçiliğini besleyen bedevi kültürüdür
Bilinmeli ki asıl âlim; ilim, tefsir, hadis bilmekten ibaret değil; Kâinatın kitabını inceleyip, Allah’ın sanatına tanıklık eden yiğitlerdir.