MHP’den Aday Adayıyım

94

Ülkemin içine düştüğü ve hatta düşürüldüğü durum, Milliyetçi-Vatansever kadrolar tarafından çok iyi tahlil edilmelidir.

Anadolu Türklüğüne, 100 yıllık Sevr yeniden dayatılmıştır.

150 yıllık Şark Meselesi olarak dünya siyasetine yön veren, Türk Milleti’ni önce Avrupa’dan ve sonra da Anadolu’dan, geldikleri yere, Türkistan’a, Orta Asya’ya gönderme politikası yeniden önümüze konmaktadır.

Hem de, büyük bir kurnazlık yapılarak, adı değiştirilerek önümüze konmaktadır.

Nedir şimdiki adı? Büyük Orta-Doğu Projesi, yani BOP.

150 yıllık bu projenin sahipleri, tıpkı Sevr’i kabul eden Damat Ferit’ler gibi bugün de kendilerine yerli işbirlikçilerini bulmuşlardır.

Oysa egemen güçlerin anlamak, görmek istemediği bir gerçek var: 100 yıl evvel, Damat Ferit’ler var ise, bu milletin bağrından çıkmış Mustafa Kemal Atatürk’ler ve Kâzım Karabekirler de vardı.

Bugün de, Büyük Orta-Doğu Projesi uygulamasının yerli işbirlikçileri varsa, hem proje sahiplerinin, hem de yerli işbirlikçilerinin karşısında Milliyetçi-Vatansever kadrolar vardır.

Milliyetçi Hareket Partisi, bu Milliyetçi-Vatansever kadroları bağrında toplamak zorunluluğu bulunan ülkemizin en önemli siyasî teşekkülüdür.

Milliyetçi Hareket Partisi ve kadrolarının değişmez gerçeği olan bu zorunluluk, daima Türk Milleti’nin ümidi olmaktadır.

Bu ümit, kaybolmamalı, sönmemeli ve yok olmamalıdır.

Vahşi kapitalizmin, Türk Milleti’ni maalesef midesinden yakaladığı günümüzde, Milliyetçi-Vatansever kadrolar önceki dönemlerden çok daha uyanık, çok daha hazır, çok daha fedakâr olmak zorundadır.

Ülkemiz, bugün, dış itibarı eksilere düşmüş, ekonomisi kontrol edilemez çöküntülerin eşiğine gelmiş, millî ve manevî değerleri ciddi ölçülerde yozlaştırılmış, kutuplaşma, bırakın etnik ölçüleri, kültürel anlamda olağanüstü artmış bir haldedir.

Türk Milleti, bu yaşanan gelişmelerin farkındadır ve çare aramaktadır.

Bakmayın siz, ele geçirilmiş anketçilerin ve ele geçirilmiş basın gruplarının uydurdukları ve zorla yutturmaya çalıştıkları rakamlara.

Milliyetçi-Vatansever kadrolar varlıklarını hissettirdikleri sürece çare olacak ve Türk Milleti’nin ümidi olmaya devam edeceklerdir.

Bütün bu gerçeklerin ışığında, bu kutlu yola bir de partimin ve davamın Aday Adayı olarak devam etmeye karar vermiş bulunmaktayım.

22 yıldan beri aralıksız olarak Yerel Basın Camiamızın fahrî bir üyesi olmanın gururunu, mutluluğunu ve desteğini hep arkamda hissettim ve hissetmeye devam edeceğime de inanıyorum.

Nesillerin Adanalısı olarak, sevdalı olduğum şehrime, ülkeme ve milletime hizmette benim için yeni olan bu yoldagüvencim, Türk Milleti’dir. Desteğim, Milleti’ne ve devletine sınırsız bir aşkla bağlı olan Milliyetçi-Vatanseverlerdir.

Ne Mutlu Türküm Diyene!