* 1 *
Bismillahi’l-fettah
‘Âlemler içinde rûha selâm olsun’
Bir yağmur damlasına bile teslim olamıyorsun
Kozalakların bir hülâsa olduğunu da mı görmüyorsun
Ama olsun
Sevda karpuz yemeye benzemez dostum
Ya nedir?
Benim yârim eksoz dumanından bellidir
Eğer öyleyse
Çaylarımız şekere köleyse söylesene
* 2 *
Demli mi düşünürdünüz bayım
En çok kullandığınız kelimeyi düşürdünüz
Delirmek mi ehven sıra dışı belirtmek mi?
Bu uçuşa hazır halı aslen Manisalı
Ve uyku bir deniz tufanına benzer
İmdi demek ki dağlar da sarhoştur
Alkol bir puşttur arslanım
Sarhoşa kuş konar mı?
* 3 *
Geceyi hâşiye bile etmezsiniz de güneşe
Karanlık emer yine de gözbebeklerinizden
Biz bir çınarın devrilen enkazından çıktık
Ve gün görmemeyi yağmur bildik alıştık
Şimdi de bulutsuzluğumuzu mu satacaksınız?
Bizi vuracak katil günahsız biri olmalı
Tükendi çünkü çöllerin limiti
* 4 *
Dilimin ucundaydı da adın
Çenemi ebediyen kapadım
E ben şimdi senin sevgini nereye koyayım
Bilemezsin ki bir adam en çok üç yaşındadır
Oysa her çocuk onüç yaşındadır
Apartmanlara hüznü gömdük iyi mi?
Ve şimdi sırada ölüm
* 5 *
Hangi fâre peynire biatini sorgulayabilir?
Kırmızı da olsa benim yüreğim iyidir
Korsan bir nîmet yapıştığında gövdeme
Hemen belediyedeki ağaçları silkele
Hah işte benim düşüncem de geldi
Sonuna geldik mi dersin gökyüzünün?
Sonra yollar da bir yere kadar
Bir yerlerde bir yol daha var
* 6 *
Kanalizasyon kokulu adam geldi majeste
Geldi ve yedi göğün belâsını da bile getirdi
İyi de nereye kadar suların sabrı?
Ve işte durdun sıfıra vurdun
Yitip gidenleri hesapla şimdi
* 7 *
Karanlığın derinliğine on mızrak yetmez
Ben de zaten Rüstem değilim
Kim olmadığımı öğrendiğimde vakit akşamdı
Beni bir sabun köpüğüne sattılar
Ki sonra büyüdüm okyanus oldum
Ve benim bağrımı ışıtan Nairobi’li bir gecedir
* 8 *
Anlarsam kahpeyim hayâtın anlamını
Anasını satsam da yaşamak bana emanet
Çizgimi kuşlar bile beğenmiyorlar
Perdeler bile ıssızlığımı bekliyor
Sana varamazdım içim içime tutsak
Haydi artık sevdâsızlığın sırası
* 9 *
Kıl bir tüccar bile bilemedi kıymetini
Biz de seni muson yağmurlarına sakladık
Sözler vardır ürkek ceylanların su içişi
Seni rüzgâra vurdurmak mevsimin en mâsum işi
Şimdi ben senin bulutunu ısırmaz mıyım?
* 10 *
Kırılsa da kalbim bir tabak gibi porselen
Kalbimin bir tabaktan farklı olduğunu söyleyemem
Kunduzlar rüyâlarımı biriktiriyorlar
Sâhili olmayan bir deniz kıyısında
Sakallarımı sulayan çiçek çölde oturur
Ara sıra gelir ve tomurcuğa durur
* 11 *
Ben meydanlarda ölmek isterim ağam
Ve bir mavzerin göğsüne gömülmek
Hay bin yılın belâsını gören gözler
Sen beni yanar-yürek tanıdın
Söylersem altından kalkamayız sanal gerçeğin
Ağam bir yol ver de içinden geçem
* 12 *
Sevda namluda arpacık
Gönül, kupa kızı
Ağustos düşüdür bu arslan gülüşü
Göktaşını başkent yapalım mı?