Almanya Başbakanı
Angela Merkel’in ev alışverişini kendisinin yaptığına, görevli
olarak diğer ülkelere giderken tarifeli uçak kullanmasına dair haberleri
gıptayla okuyoruz.
Bir çok defa
süpermarkette alışveriş yaparken cep telefonu kameralarına takılan Merkel’in aldıklarını,
özel korumasına veya şoförüne taşıtmadığını, arabasına kendi yerleştirdiğini
görüyoruz.
Merkel 2005
yılından bu yana dünyanın en büyük 4. Ekonomisi olan Almanya’yı
yönetiyor ve “dünyanın en güçlü kadını” unvanını taşıyor.
Time dergisinin
verdiği bilgiye göre, bu dünya liderinin bir sarayı veya köşkü bile
yok. 120 metrekarelik bir evde kocasıyla birlikte yaşıyor. Kapı
zilinde de kocasının adı yazılı.
Merkel ailesini,
arkadaşlarını, hatta çalışanlarını titizlikle gözlerden uzak tutuyor.
“Almanların ona
başta taktığı Mutti (anne) lakabını aşarak güvenilir bir kişi imajı
yarattı. Mert, dürüst, dikkatli…”
“Avrupa
Birliği’nin fiili lideri” Merkel’i seven de çok sevmeyen de. Ancak O’nun hakkında
“yalancı” diyen, yolsuzluk iddiasında bulunan olmadı.
Ülkesinin menfaati
için gereken her türlü kararı alırken, “sakin güç” olma özelliğini
korudu. Hiçbir ülke liderine ayar vermeye kalkmadı. Ama çok lideri
hizaya soktu. Kimseye bağırıp çağırmadı. Trump gibi sürekli tweet atmadı
ama çok kararlı ve etkili bir diplomasi yürüttü.
“İsmi istikrar
ile özdeşleşti. Merkel adı çokları için öngörülebilirlik, sağduyu, uzlaşma,
soğukkanlılık, ciddiyet ve tevazu anlamına geliyor.”
Almanlar böyle bir
liderleri olduğu için şanslı bir dönem yaşadılar. Bakalım bu sene görevden
ayrılacak olan Merkel’in yerini doldurabilecek bir lider bulabilecekler mi?