Meğerse

99

 

Güneşi de küstürdük, kırgın bakmakta bize,

Hayata zehir kattık, kalplere kin doldurduk.

Duyguları yok ettik, merhamet geldi dize,

Çiçekleri unuttuk, sevmeyerek soldurduk.

Şimdi güneş kadardık, yarışsaydık meğerse,

Mutluluğu tadardık, barışsaydık meğerse.

 

Çalışmaktan hoşlanmam, hazır gelsin isterim,

Soğan ekmek yiyene, hor bakarak geçerim.

Kalbim çok kirli görmem, el âleme pis derim,

Hoşgörüyü unuttum, zengin fakir seçerim.

Taştan katı yüreğim, kapkaraymış meğerse,

Şaklabanlık taslayan, maskaraymış meğerse.

 

Evren bir hoş ahenkmiş, bakmadım nazar ile,

Öfke bendim hep taştı, ya sabır çekemedim.

Tebessüm etmek varken, kalp kırdım azar ile,

Bir tek kendimi sevdim, dünyaya ekemedim.

Affedene ne mutlu, insan buymuş meğerse,

Kıskançlıkla bencillik, çirkin huymuş meğerse.

 

Bayat ekmek dağıtır, sevap yaptım sayarım,

Kul hakkına aldırmam, pek kârdayım sanırım.

Sözümü hiç tutamam, aldatmazsam cayarım,

Çıkarım her şeyimdir, doymaz nefsim tanırım.
Kandırdığım kendimmiş, el değilmiş meğerse,

Dik durmayan bedende, bel eğilmiş meğerse.

Sakın bana değmeyin, yanarsa yansın alem,

Bir pireye kızdım mı, birkaç yorgan yakarım.

Menfaatim olmazsa, asla oynatmam kalem,

Fakir garip boş sözler, ben keyfime bakarım.

Paylaşarak artıran, huyum yokmuş meğerse,

Kendisi muhtaç iken, veren tokmuş meğerse.

 

Ar damarı çatlarsa, yüzde utanma kalmaz,

Dedikodu bir yumak, dokundukça sökülür.

Mazlum ahı alırsan, çıkar sonraya kalmaz,

Kalpler kırmaya gelmez, kristaldir dökülür,

Gönlümüze kin değil, sabır emmiş meğerse,

Öfkelenen  bedene, sabır gemmiş meğerse.