Büyük bir coşku ve heyecanla kutladığımız Kutlu Doğum Haftası’ndan sonra bir manevîyat mevsimine daha girmek üzereyiz. İnşaallah 30 Nisan Çarşamba günü mübarek üç ayları idrak etmiş olacağız. Peygamber Efendimiz (s.a..s.)’in dünyaya teşriflerinin 1443. yıldönümü anısına tertiplenen Kutlu Doğum Haftası boyunca Yüce Allah’a karşı kulluğumuzu samimiyet testinden geçirdik.Yüce Kitabımız Kur’an’a karşı samimiyetimizi yeniledik. Hafta vesilesiyle Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e olan sevgimizi tazeledik, O’na olan bağlılığımızı daha da güçlendirdik.
Şimdi inananlara engin bir rahmet, mağfiret ve arınma fırsatı sunan, kutsal zaman dilimi üç aylar mevsimine kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bizleri bugünlere ulaştıran Yüce Mevlamıza sayısız hamdü senalar olsun.
Bilindiği üzere maneviyat mevsimi üç aylar; birbiri ardınca gelen Recep, Şaban ve Ramazan aylarından oluşmaktadır. Kur’an ve hadis-i şeriflerde üç ayların faziletinden bahsedilmiş olması dinî kültürümüzde bu aylara ayrı bir önem verilmesine sebep olmuştur. Nitekim üç ayların ilki olan Recep ayı Kur’an ve sünnetteki ifadesiyle eşhuru’l-haram yani kan dökmenin ve savaşmanın yasak olduğuharam aylardandır. (Tevbe, 9/36; Buharî, Ehâdî, 5, Tevhid, 24) Recep ayı, Arapların İslam öncesinde de hürmet gösterdikleri ve aralarındaki savaşa son verdikleri bir aydır.
Yine Kur’an’da, kendisinde Kur’an’ın indirildiği bir ay olduğu bildirilerek Ramazan ayının şerefi yükseltilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) de, “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek eyle ve bizi Ramazan’a ulaştır” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259) diye dua ederek, bu ayların dinî hayatımız için önemini belirtmiştir. Ayrıca Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in Recep ve Şaban aylarında çokça oruç tuttuğuna ve bu aylarda oruç tutulmasını tavsiye ettiğine dair rivayetler bulunmaktadır.(Mesela bkz. Tirmizi, Zekât, 28; Müslim, Sıyam, 177; İbniMâce, Savm, 4)
Dini kültürümüzde üç aylara bu kadar çok değer verilmesinin sebeplerinden birisi de bu aylar içinde bulunan kandil geceleridir. Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib, yirmi yedinci gecesi de Miraç Kandili’dir. Şaban ayının on beşinci gecesi Berat Kandili ve Ramazan-ı Şerif ayının yirmi yedinci gecesi de Kadir Gecesi’dir.
Bu faziletlerinden dolayı Müslümanlar üç aylara hemen her dönemde apayrıbir önem vermişler,bu mübarek zaman dilimini ibadetlerle özellikle de nafile ve kaza oruçlarıyla, hayır hasenatla değerlendirmeye büyük gayretgöstermişlerdir. Bu ayları fırsat bilerek tevbe istiğfarlarla günahlarından arınmaya çalışmışlardır.
İlahî rahmet ve bereket mevsimi üç ayların ilki olan Recep ayı, ilâhî tecellilerle dolu olan mübarek Regaip ve Mirac geceleri ile şereflendirilen çok değerli ve şerefli bir aydır.
Recep ayının ilk Cuma gecesi Regaib Kandili’dir. Üç aylar içindeki kandiller geçidinin ilki olan Regaip gecesi;Yüce Allah’ın katında duaların makbul olduğu ve Allahu Teâlâ’nın ihsan ve ikramının kullarına bol bol verildiğibir bağışlanma gecesidir.
Regaib, kelime olarak “çokça rağbet edilen, kıymetli, değerli, ihsan” manalarına gelmektedir. Regaip Kandili, adından da anlaşılacağı gibi, Allahu Teâlâ’nın kullarına birçok lütuf ve ihsanlarda bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok ecir ve mükâfat verdiği, rağbet edilmesi gereken kıymeti ve değeri büyük bir gecedir.
Bu kutlu geceyi Kur’an’da,“Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun”(İnşirâh, 94/7) buyrulduğu üzere gafletten ve faydasız boş işlerden uzaklaşarak, Yüce Rabbimizin rağbet ettiği ve değer verdiği şeylerle meşgul olarak dünya ve ahiretimiz için yararlı işlerle değerlendirmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle; tüm okuyucularımızınmübarek üç aylarını ve 1 Mayıs Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece idrak edeceğimiz Regaib Kandili’ni tebrik eder; ülkemiz, İslam âlemi ve tüm insanlık için hayırlara, barış ve huzura vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim.