FATTAH GÜVENTÜRK Bilgi ve Tecrübelerini Anlattı.
Oğuz Çetinoğlu: Başarılı olmuş bir iş adamısınız. Başarılı olabilmenin ‘olmazsa olmaz’ şartları nelerdir?
Fettah Güventürk: İnsanın ana faaliyeti “Çalışmak” yâni faydalı iş yapmaktır. Çalışma; fizikî güç ve akıl olmak üzere başlıca iki ana grupta incelenebilir. Her iki grup çalışma enerjisi; bedenî ve ruhî sağlığın mevcudiyetine bağlıdır. Sağlık olmadan hiçbir şeyin olmayacağı bir gerçektir.
Doğumla başlayan önce sağlıklı gelişme, hareket, alışkanlık, taklit verileri fizikî gelişmeye paralel olarak önceleri kısmî daha sonra inisiyatifli ve bilinçli hareketler oluşmaya başlar. Daha bebek çağında dahî ilgi, sevgi, korku, aldatma duygular etkileyici rol oynar. Daha ilk yaşlarda bile isteksiz bir hareketi yaptırmak mümkün olmaz. İstek ve ilgi aynı paralel de duygular olup zamanla bilince daha sonra da bilgi ye dönüşür. Yaş ve gelişmenin ilerlemesi hareketler ve fiillerde ‘bilme’nin rolünü artırır.
Çetinoğlu: Demektir ki; başarılı olmanın “olmazsa olmaz” şartı; önce sağlık, sonra da faydalı olma arzusudur. Ve tabiî ki: Çalışmak, çalışmak, çalışmaktır.
Güventürk: Sayın Çetinoğlu bebeğin ilk öğrenmeye başladığı şeyler; Temel ihtiyaçları karşılamaya yöneliktir. Daha sonra; Kendini koruma, bilgi, beceri, öğrenme gelir. Yaratılışta yâni genlerde mevcut değerler ile bebeklik, çocukluk dönemlerinde Ana / Babanın verdiği bilgiler; çocuğu temel eğitime hazırlar. İnsan sırayla ve tedricen eğitim kademelerinde öğrenir, bilgi sâhibi olur, bilgiyi işler yararlı hâle getirir, uygular ve bildiği, bilgileri başkalarına öğretecek boyuta gelir.
Çetinoğlu: “Başlangıçta yâni genlerde mevcut değerler” dediniz. Bu değerler hakkında bilgi verir misiniz?
Güventürk: Genler ve çevre ile alâkalı şartlar dediğimiz alınan eğitimler günümüzün zorlayıcı şartları bir kişinin ahlakını ve hayatını bütünleşerek şekillendirir. Genlerle alakalı; biyolojik, ölçülebilen genleri tespit kolaydır. Kromozomlardan genleri tesbit edebiliyoruz. Genetik ve tıp ilmi buna izin veriyor. Bununla berâber insanoğlu sâdece biyoloji değil; psişik olarak da genlere sâhibiz. Tabi bunları doğrudan ölçme somutlaştırma şansımız yok. O zaman nereden anlıyoruz? sorusunun cevabı gelecektir. Kişilerin psişik gen aktarımını o kişinin davranışlarından çakıştırma örtüşme benzeştirme yolu ile anlamaya çalışırız. Ampirik bilgilerde somutluk olur ama kesinlik olmaz. Kuralına göre çocuğumuzun bazı davranışlarını kan bağı olan bir akrabaya benzeştirilmesi ondandır. ‘Kız halaya oğlan dayıya çeker’ ampirik deyimi buradan gelmektedir.
Çetinoğlu: ‘Çelik, Su, İnsan’ isimli kitabınızda ‘bilgi’ ve ‘bilginin paylaşımı’ kavramlarının üzerinde duruyorsunuz. Bu konuyu biraz açar mısınız?
Güventürk: Kendini yetiştiren, gerek akademik gerek iş dünyasının otoriteleri bildiklerini nesillere öğreterek diğer insanların da iyi işler yapmasına vesile olur. Gerek bilgilere ulaşmak gerekse bu işleri etkin kullanmanın şartlarından biri ve başlıcası; İstek / Azim ‘dir.
Bilgilerin başkalarına öğretilmesi de önce görev, hobi ve inançla mümkündür. Bilginin sistematize edilip, kitap hâline, eser hâline getirilmesi bu maksadı kolaylaştırır. Bir kısım insanlarda; Bilge insanları kaynak olarak kullanarak, kendini yetiştirir ve başkalarına aktarma görevini yüklenirler.
Bilgi hâzinesi o kadar geniştir ki bireylerin yalnız başına taşıyacağı bilgi sınırlıdır. İlgi, öğrenme, öğretme fazileti o derece yüce ve bereketlidir ki bilgi paylaşma ve aktarma görevi bütün insanlığın kurtuluşuna vesile olabilir. Öğreticinin fazileti kadar da alıcının ilgi duyması, araştırma yapması, kaynak kullanması bilgiye ulaşmayı, dolayısıyla başarı şansını artırır. İlgi derecesi en azından genel bilgilere ulaşmayı mümkün kılar. Genel bilgiler ise özel bilgilere ulaşmada köprü görevi görür. İlgi; Aynı zamanda kaynaklara ulaşmanın yapılan seminer ve etkinliklere katılmaktır.
Çetinoğlu: Başarının dostları hakkında neler söylemek istersiniz?
Güventürk: 1-Alçak gönüllü olmak. 2-Geniş ve rahat olmak. 3-Uysallık ve ağırbaşlılık, 4-Cesur ve atılımcı olmak.
Çetinoğlu: Paketlerin üzerindeki isimleri söylediniz. Paketleri açıp içindekileri görmemiz mümkün mü?
Güventürk: Mümkün tabiî ki:
1-Herkesin mesleği yâni yaratanın nezdinde işi, önemli ve mukaddestir. Bu şekildeki hiçbir iş gereksiz ve kötü değildir. Bu sebeple kimse yaptığı işten dolayı utanmamalı, sıkılmamalı ve işini küçümsemelidir. İşini yaparken meslek ahlâkına, âmirleri ve çevrelerinin tavsiyelerine uymalı, yaptığı işin daha doğru ve güzel olmasını sağlamalıdır.
“Bu iş bana göre değil” veya “Ben bu işi yapacak adam mıyım?” gibi söz ve düşünceler kendini büyük gören insanların düşüncesidir, kendini dev aynasında görmek ise başarının birinci düşmanıdır.
2-Her yolun inişi ve çıkışı olduğu gibi, günlük hayatın iş ve işyerinde rahat ve sıkıcı oluğu zamanlar vardır. Başarılı insan sıkıntılı zamanlarda bile sıkılmayan, geniş olan, sabreden ve problemleri kendi gayretiyle, görüşerek, danışarak aşmaya çalışan insanlardır. İşimizi monotonluktan, sıkıcı olmaktan kurtarmak her zaman elimizdedir. Yaratıcı olmak ve iyimser yaklaşmak başarının dostudur. “Paydos saati hiç gelmeyecek mi, bu iş ne zaman bitecek?” diye huzursuz olan, etrafını kıran, karamsar insanlar başarılı olamazlar.
3-İşyerinizde, âile ve çevresinde geçimli, iyi huylu olmak, kavgacı, bencil, kıskanç ve kötü niyetli olmamak gerekir. Atalarımız “taş yerinde ağırdır” demişlerdir. İnsanda davranışlarını yerine ve zamanına göre ayarlamalıdır. “Herkes bana uysun. Neden ben herkesle dayanışma içerisinde olayım.” Düşüncesi çok yanlıştır. Böyle düşünen insanlar sevimli ve başarılı olamazlar.
Kimseye yardım etmemek, kimseden yardım istememek, gereksiz eleştiriler yapmak, arkadaşlarına karşı kırıcı olmak insanları başarısız kılar. Uysal ve ağırbaşlı olanlar olgun ve saygı değerdirler. Sözleri dinlenir, hatırı sayılır, toplum içinde etkili olurlar.
4-Hatâ yapmaktan korkmamak, girişimci olmak, büyük düşünmek, küçük işler ve gereksiz ayrıntılar ile uğraşmamak. Kazanmayı amaçlamak kaybetmekten korkmamak…
Başarılı insanların hayatında çok cesâretli atılımları vardır. Bu atılımların tamamı başarılı olarak sonuçlanmamış olabilir. Fakat yılmadan inandığı ve doğru bildiği yoldan devam edenler sonunda başarıyı kucaklamışlardır.
Cesaretli ve atılımcı olmak başarının iyi bir dostudur. Başarılı olmak isteyen herkes hareketlerini gözden geçirmelidir.
Çetinoğlu: Teşekkür ederim. Şimdi de umûmî tavsiyelerinizi lütfeder misiniz?
Güventürk: Kısa kısa cümlelerle vereyim: *Çalışmayı ana kural görünüz. *Okuma ve not alma hobiniz olsun *İlgi, bilgi başarınızı artırır. *Bilgisayar tekniklerini mutlaka biliniz. *Planlı, projeli olmaya gayret ediniz. *Öğrenmeyi ve öğretmeyi sevinuz. *Güvenilir olunuz. *Samîmi ve şeffaf olun. *Girişimci ve üretici olun. *Doküman ve arşivlemeye önem verin. *Fedakâr, paylaşımcı ve yardımsever olunuz. *Hizipten uzak, barışık, uyumlu olunuz. *Müsrif olmayınız, takımlarınızı koruyunuz. *Usta ve âmirlerinizi sevip, sayınız. *Mümkünse yabancı dil öğreniniz. *Eğitim ve kurslara katılımcı olunuz. *Tanıtım ve iletişime önem veriniz. *Düzen, kılık kıyafete önem veriniz. *Öz değerlerinize saygılı olunuz. *Zararlı alışkanlıklardan uzak durunuz. *Yolsuzluklardan süratle kaçınız. *Tasarruflu ve cömert olunuz. *Boş zamanınızı iyi değerlendiriniz. *Mutlaka bir mesleğiniz olsun.
Oğuz Çetinoğlu: Teşekkür ederim.
Mak.Y. Müh. FETTAH GÜVENTÜRK 1943 yılında Karaman’ın Akçaşehir kasabasında doğdu. İlk ve orta öğrenimine müteakip 1965 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesinden mezun oldu. 1968 yılında Meslekî tecrübelerini kazandığı ve ikinci üniversite olarak vasıflandırdığı Makine Kimya Enstitüsü (MKE) Çelik Fabrikası’nda işe başladı. 1974 yılında; pratik ve ticarî bilgilerini kazandığı kendisini İzmir’e getiren özel sektör kuruluşu İzeltaş’ta çalıştı. 1979 yılında; Eczacılıkla özdeş kıldığı vasıflı çelik ticaretini konu alan Güven Çelik adlı firmasını kurdu. MKE’de kazandığı bilgi ve tecrübelerini konu alan ‘Çelik El Kitabı isimli eserini yayınladı. Yazılı ve sözlü eğitim etkinlikleri ile konusunda öncü, güvenilir isim olan Güventürk, 1986 yılında imâlat şirketi olan Güven Haddecilik A. Ş. isimli sanayi şirketini kurdu. Çelikte teknoloji denilebilecek hassas soğuk tamamlanmış (pompa mili) çelik mil ürünleri başta İran olmak üzere Orta doğu ülkelerine ihraç etmeye başladı. .İstanbul Dudullu Sanayi Bölgesi’nde İzmir Atatürk Sanayi Bölgesi’nde kurulu tesis ve iş yerleri ile üretim ve ticârî faaliyetlerine revam eden, ÇELİK İNSAN / KOBİ BABA / SUYU ARAYAN ADAM gibi lakapları ile anılan, çok çalışarak, ticârî ve mânevî GÜVENİLİRLİK seviyesine ulaşabileceğinin, BİLGİ ve TECRÜBE paylaşmanın çok büyük değer taşıdığını belirten Güventürk, öğretici / paylaşımcı vasıfları ile örnek bir insandır.İletişim: GSM : 0(533) 345 59 14 / fettahguventurk@gmail.com // www.fettahguventurk.com https://www.youtube.com/channel/UCHA8XqDhhK0H5KQtmaA8LaQ https://www.facebook.com/fettah.guventurk // İnstagram: Fettah Güventürk |