Tüm dünyayı etkisi altına alan
korona salgınının, insanlık âlemini olduğu kadar, bizim yaşam biçimimizi de ne
denli olumsuz etkilediğini her geçen gün daha çok hissediyor, yaşıyoruz…
Hastalık koşulları nedeniyle hemen, hemen her alanda maddi-manevi pek çok
sıkıntıları yaşatan bu salgın; bu olumsuzlukların yanı sıra, toplumsal
hayatımızın pek çok alanında yaşanan iyiliklere, olumlu gelişmelere de neden
oldu.
Çünkü
toplumsal yaşamımızda unutulan pek çok güzelliği, bize has özellikleri yeniden
hatırladık, o güzellikleri toplumumuzun her kesiminde bir kez daha yaşadık.
Pekiyi,
Korona salgınının hatırlattıkları, yaşadığımız bu güzellikler nelerdir?
Öncelikle Türk Milletinin en önemli niteliği olan, ‘’yardımlaşma’’
duygumuz yeniden geri geldi. Yüreği paylaşma duygusu ile zenginleşen
insanlarımızın yardımları muhtaç olan insanlarımıza ulaştı, kalplerde çoğalan
yardımlaşma duygumuz ülkemizin her yanını sardı.
Türk toplumunun temel yapısı olan aile kavramı
öne çıktı. Evde hep birlikte geçirilen uzun zamanlar aile bireylerimizin
bağlarını güçlendirdi, güvenini
tazeledi.
Evlerine kapanan insanlarımızın
yaratıcılıkları arttı, evlerde hayat yeniden şekillendi. Ev hayatının
uzamasıyla yeni beceriler edinildi. Nice gizli yetenekler ortaya çıktı.
Kentsel dönüşümleriyle iyice yaşanmaz hale
gelen şehir hayatının o çekilmez görüntüsü daha iyi anlaşıldı. Şehir hayatı
yerine, doğa ile özdeşleşen yaşamlar öne çıktı. Şehir dışındaki evler daha çok
aranır oldu.
İş hayatımızın evlerimizden de yönetilebileceği,
Korona’dan sonraki yaşamımızda birçok şirketin böylesi bir yönetim biçimini
tercih ederek, harcama maliyetini azaltabileceği ortaya çıktı.
Zamansızlık nedeniyle kütüphanelerimizde unutulmuş,
adeta tozlu raflar arasında kaybolmuş pek çok kitap hatırlandı, yıllardır
okunmayan kitaplar okundu.
En çok da televizyonların karşısında
kalıp, neredeyse Korona haberleriyle kalkıp, korona haberleriyle yattık. Her
birimiz adeta Korona’dan mezun yeni bir mesleğin sahibi olduk!
Korona salgınıyla birlikte öylesine
temizlendik, öylesine temizlendik ki! Ellerimizi yıkamadığımız saatlerde
huzursuz olduk. Bu temizlikten şehirlerimiz de nasibini aldı. Her şehrin
yıkanmadık caddesi, sokağı kalmadı.
Salgın en çok da sigara içenleri
etkiledi! Yeşilay odaklı sigarayı
bırakmalısın televizyon gösterimlerinin yapamadığını Korona salgını iki ayda
yaptı, yüz binlerce içici sigarayı bıraktı.
Çocuklarımız
eve kapandı, eğitimleri uzaktan eğitim veren dijital ortamlara odaklandı. Çocuklarının
sıkıntılarını gidermek adına anneler, babalar adeta her birisi iyi bir oyuncu
oldu…
Milyonlarca yaşlımızı eve kapattık ama bu
salgının onlara ulaşmasını önleyerek, neredeyse tamamının hayatta kalmalarını
sağladık.
Tüketim alanında da büyük bir başarı sağladık.
Birçok kişi tüketemeyeceği ürünleri almaktan vazgeçtiği için çöp miktarımızı da
önemli ölçüde azalttık.
İnsanlarımız yaşam alanlarından elini ayağını
çekince; havamız, doğamız, doğa canlılarımız kısacası çevremiz yepyeni, tertemiz
bir görünüm kazandı. Fabrikalarımız durdu ama doğamız, çevremiz nefes alma
fırsatı buldu.
Sokağa çıkmalar kısıtlanınca, genelde
suç ve kaza oranlarında büyük azalmalar oldu. Evler boş kalmadı, hırsızlara da
gün doğmadı.
En çok da sağlığın ne denli önemli, ‘’Olmaya
cihanda bir nefes sıhhat gibi’’ atasözümüzün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha
hatırladık.
Ama
en çok da modern tıbbın, sağlık sistemimizin, bu sistemde görev alan doktor ve
diğer sağlık çalışanlarımızın ne kadar önemli olduğunu bir defa değil, bin defa
daha iyi anladık.
Hastanelerimizle,
tüm sağlık çalışanlarımızla gurur duyduk, onlara şükranlarımızı sunup;
böylesine güçlü bir sağlık sistemini sağlayan devletimizle iftihar ettik.
Salgının başlamasıyla birlikte devlet- millet el, ele kampanyasının yanı
sıra; yerel yönetimlerin ne denli önemli olduğunu da anladık.
Ülkemiz genelinde her yerel yönetimin bu süreçte darda kalan, yardıma
muhtaç olan milyonlarca insanımıza nasıl yardım ettiklerine tanıklık ettik, bu
çabalara milyonlarcamız maddi-manevi destek verdik.
Yukarıda sıraladıklarım; bu salgının unuttuğumuz
pek çok güzelliklerin neler olduğunu hatırlatan gerçekleridir.
Ya bu salgın sonrasında yaşamaya
başladığımız, bizi bekleyen olumsuzluklar nelerdir?
Onları
da bir başka yazımda sıralayacağım…