Osmanlı Devleti, 1854 Kırım Savaşı nedeniyle almaya başladığı borçları ödeyemez hale gelince, alacaklı devletler “Duyun-u Umumiye” adlı borçları tahsil örgütü ile İstanbul’a yerleştiler.
Osmanlı’nın tün vergi gelirlerine el konulduğu gibi; telefon, elektrik, su şirketleri, limanlar, Şirket-i Hayriye, yabancıların eline geçti. O zamanki adı ile “Yaprak Tütün ve Müskirat İşletmesi” de REJİ adlı Fransız ağırlıklı bir konsorsiyuma verildi. (1884)
Reji, “Nerede ne kadar tütün ekilecekse ben belirlerim. Benim bilgim dışında tütün ekimi ve satışı yasaktır” dedi.
Ama Türk tütün köylüsü geçimini sürdürebilmek için tütün ekti ve sattı. Reji, başa çıkamayınca, zamanın padişahı 2. Abdülhamit’ten “Kolcu Kuvveti” kurma imtiyazı aldı!
Kolcular, ipten kazıktan kurtulmuş, cahil ve gözü kara insanlardı. Silahları, muştaları, bıçakları ile Türk tütün köylüsünün peşine düştüler. Dövdüler, işkence yaptılar ve tarihsel belgeler gösteriyor ki, 20 binin üzerinde Türk tütün köylüsünü öldürdüler.
“ÇÖKERTME” türküsü bu zalimliğin ağıtıdır!
“Kolcular gelmeden Halil’im nerelere kaçalım/ Teslim olmayalım Halil’im aman kurşun saçalım” sözlerinin anlamı budur.
Mustafa Kemal önderliğinde verilen “Kurtuluş Mücadelesi” sonrası kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı borçlarını da yüklendi. Yabancılara satılan limanları, telefon-elektrik-su şirketlerini bedelini ödeyerek geri aldı. REJİ’den de ancak 1932’de kurtulabildik!
Bu tarihte tütün ve müskirat üretimi “İnhisarlar Umum Müdürlüğü’ne” devredildi.
Daha sonra TEKEL adını alan işletme, tütün köylüsünün gelişmesine, üretimin ve bu sektörde çalışanların artmasına katkı sağladı.
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrası, Türkiye yeniden yabancı şirketlerin istilasına uğradı! Özal döneminde ise; 1984’de önce yabancı sigara ithalatına başlandı. 2001’de özelleştirme kapsamına alınan TEKEL İdaresi önce içki ve tütün şirketlerine bölündü ve ilk olarak Alkollü İçkiler şirketi 292 milyon dolara Amerikalı bir şirkete satıldı. Sigara üretim şirketi ise 22.2.2008’de BAT adlı yabancı şirkete satıldı.
2000’de TEKEL 159 bin 521 ton tütün alımı yaparken, 2008’de tütün alımı 74 bin 584 tona düştü.
Bugün, bu ülkede sigara üretimi 5 yabancı şirketin elindedir!
Bitlis, Samsun ve Akhisar başta olmak üzere sigara üreten fabrikalar kapatıldı, tütün üretimi de hızla düştü. Çünkü, sigara üretiminde “yabancı tütün” egemen oldu!
Yabancı sigara fiyatları 8-15 TL arasında değişiyor. Bunun yarısı da vergi!
Sigara tiryakilerinin imdadına “açıkta tütün satışı” yetişti. Türk tütün köylüsü karınca kararınca tütün üretiyor ve “tütün marketlerinde” açıkta tütün satılıyor. Tüketici, 21. Yüzyılda yeniden “sarma sigara” yapmayı öğrendi!
Tabi, yabancı sigara tekelleri rahatsız oldular! Siyasi iktidara baskı yapmaya başladılar! AKP iktidarı şimdi, “torba yasa” içine bir yasa maddesi koydu ve TBMM’ne sevk etti!
Bu yasa çıkarsa ne olacak?
- Açıkta tütün sarma, tek ve poşet içinde sarma sigara satanlara 3 yıldan 6 aya kadar hapis cezası verilecek!
- Üreten ile satan, satışa arz eden, nakleden ve bulunduranlara, sarmalık kırılmış tütün üreten ve satanlara 5 bin TL’den 50 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek!
- Makaron veya yaprak sigara kâğıdı içinde ticari amaçla kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde dolduranlara 30 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar idari para cezası verilecek!
Yani, yeniden Osmanlı’nın batı emperyalist sermayesine teslim olduğu dönemi yaşıyoruz!
İnsan merak ediyor ve AKP iktidarına soruyor;
Kolcu Kuvveti imtiyazı da verecek misiniz?
Uyan vatandaş, uyan artık!
Soyuluyor, sömürülüyorsun!