Aydınlar Ocağı Derneklerinin her yıl Mayıs ve Kasım Aylarında olmak üzere yılda iki defa Şurası yapılmaktadır Bu minval üzere bu yılki 2017 Kasım Ayı Şurası da bundan 6 ay önce Samsun’da yapılan toplantıda alınan karar gereğince Ankara Aydınlar Ocağı Başkanlığının ev sahipliğinde yapıldı. Yapılan bu şura 46. Şura oluyordu.
27-28-29 Ekim 2017 tarihleri arasında Ankara da yapılan bu toplantıya Kocaeli Aydınlar Ocağı mensupları olarak,
Ocak Başkanı Av. Ruhittin Sönmez Beyin riyasetinde bir ekip ile iştirak edildi. Ocak mensuplarından bu Şuraya
-Ocak Başkanı Av. Ruhittin Sönmez ve eşi Dr. Ayşe Gülden Sönmez,
Ocak Başkan Yardımcısı ve 55 dilde Tercüme Bürosu Sahibi Cemal Barış ve eşi Harita Mühendisi Hatice Nur Barış ile mahdumları Hasan Barış, Hayrettin Barış, Cihan Fatih Barış,
-Ocak Genel Sekreteri İnş. Y. Müh. Mithat Bora Bulut,
-Ocak Eski Başkanı, Mali Müşavir Ahsen Okyar,
-Ocak Yönetim Kurulu Üyesi, İdris Türkten,
-İSKİ Eski Yönetim Kurulu Üyesi Musa Ordu ve eşi Reyhan Ordu
-Bahçecik Belediyesi Eski Başkanı İbrahim Gencer
-Eğitimci, Yazar Süleyman Pekin
-Ocak Yönetim Kurulu Üyesi Kim. Yük. Mühendisi, Mustafa Görgün,
İştirak etmiştir.
Ankara’ya gitmek üzere önceden YHT’den 27 Ekim Cuma günü saat 07.25 için biletler alınmış olduğundan bu saatte İzmit Tren Garında hep beraber hazır bulunduk. Zira günlerden Cuma olduğu İçin Cuma namazını Ankara da kılmayı planlamış olduğumuz için biletleri erken saate almıştık. Ayrıca öğleden sonra saat 15.oo de yapılacak Şuranın açılış toplantısına da yetişmemiz icap ediyordu.
Bu cümleden olarak tam zamanında gelen Yüksek Hızlı Trene binerek, saat 07.25 de Ankara’ya müteveccihen hareket ettik. Üç saat on beş dakikalık rahat bir yolculuktan sonra Ankara’ya vasıl olduk. Bu arada Ankara Garının yenilenmiş olduğunu, giriş ve çıkışlarda emniyet tedbirlerinin artırılmış olduğunu gördük. Yeni yapılan gar binası Başşehir Ankara’ya yakışır bir eser olmuş. Buradan valizlerimizi alarak, taksilere binerek kalacağımız yer olan Beştepe’de bulunan Başkent Öğretmen Evi’ne hareket ettik.
Öğretmen Evi’ne geldiğimizde saat on bire gelmişti. Valizlerimizi bize tahsis edilen odalara yerleştirdikten sonra Cuma namazına gitmek üzere hazırlanıp girişteki salonda buluştuk. Öğretmen Evine en yakın caminin Külliyenin hemen önünde bulunan Millet Camii olduğunu öğrendik Esasen yeni yapılan bu camiyi ben dâhil birçok arkadaş gömememişti. Bu sebepten başka alternatif de olmadığı için hep beraber buraya gitmeye karar verdik. Çünkü namaz vaktine de az bir zaman kalmıştı. Bu bakımdan taksilere binerek Caminin yolunu tuttuk. Giderken bütün endişemiz “acaba namaz kılacak bir yer bulabilecek miyiz?” oldu. Fakat Camiye varınca bu düşüncemizin yersiz olduğunu gördük. Zira Ezanın okunmasına çok az bir zaman kalmış olmasına rağmen içeride bir hayli boş yer olduğunu gördük. Fakat ezan okunduktan sonra safların tamamına yakını doldu.
Bu arada şu hususu da ifade edeyim ki, camiye girişte öyle göze batacak kadar bir güvenlik tedbiri de yoktu. Sadece turnikeden geçiriyorlar. Hatta namazı kıldıktan sonra Külliyenin önüne kadar gittik. Kimse bize “nereye gidiyorsunuz?” diye sormadı. Burada fotoğraf da çektirdik.
Millet Camii olarak bilinen bu cami çok güzel yapılmış. İmam Efendinin verdiği bilgiye göre Cami Selçuklu ve Osmanlı Mimarı tarzı nazar-ı itibara alınarak yapılmış olup, üç bin kişilik kapasitesi varmış. İmam Efendi ile İstanbul Fatih’te bulunan Mimar Sinan Camiinden tanıdık çıktık. Kendisi ile biraz sohbet edip bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Allah’ın izniyle Cuma Namazını eda ettikten sonra tekrar taksilere binip Öğretmen Evine gitmek üzere hareket ettik. Bu arada arkadaşların teklifi üzerine Öğretmen Evine varmadan önce çok yakında bulunan Başbuğ Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret ederek birer Fatiha okuduk.
Bu arada diğer konulara geçmeden önce Öğretmen Evi ile alakalı olarak şu hususu ifade edeyim ki, bu bina, 1980li yıllarda bir tepe üzerinde yapılmış 15 katlı bir yer. Bu sebeple Öğretmen Evi Ankara’nın birçok yerinden rahatlıkla görülebiliyor. Hizmet kalitesi de oldukça iyi sayılır. Şu kadarını ifade edeyim ki, Müşterilerine yemek hususunda, kahvaltıda olsun, diğer öğünlerde olsun açık büfe olarak yemek ikram ediyor.
21.YÜZYILDA TÜRK KÜLTÜRÜ VE MEDENİYETİ, MESELELERİ VE GELECEK TASAVVURU konulu 46. Büyük Şurası öğleden sonra saat 15.oo de başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra Ankara Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Sinan Demirtürk ev sahibi olarak bir açılış konuşması yaptı. Sinan Bey yaptığı konuşmada diğer vilayetlerden gelen misafirlere “hoş geldiniz” dedikten sonra, “burada bulunduğunuz süre zarfında sizleri rahat ettirebilmek için elimden gelen azami gayreti göstereceğim” dedi.
Dr. Sinan Demirtürk’ten sonra kürsüye Aydınlar Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erkal Bey kürsüye davet edildi. Mustafa Erkal Bey Şura üyelerini selamladıktan sonra, Samsun da yapılan son şuradan bu tarafa memleketimizde meydana gelen hadiseler ile alakalı olarak bir değerlendirme konuşması yaparak Şuranın hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Genel Başkanın konuşmasından sonra, Şuraya misafir olarak gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Bey’e söz verildi. BBP Genel Başkanı günün meseleleri ile alakalı olarak güzel bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşma dinleyenler tarafından beğenildiğini tahmin ediyorum.
Yapılan bu konuşmalardan sonra, tebliğlerin sunulması için 1. Oturum Prof. Dr. Mustafa Erkal Bey’in başkanlığında başladı. Bu oturuma panelist olarak,
Prof. Dr. İskender ÖKSÜZ, Prof. Dr. Özkul ÇOBANOĞLU, Yard. Doç. Dr Sakin ÖNER katıldı. Panelistlere tebliğlerini sunabilmeleri için azami 15 şer dakika süre verildi. Panelistlerde kendilerine verilen bu süreyi çok güzel değerlendirdi. 1. Otururum saat 18.oo e kadar devam etti. Böylece birinci günün programı sonra ermiş oldu. Daha sonra akşam yemeğine geçildi. (DEVAM EDECEK ) 17. 11. 2017