Kuruluş tarihinden itibaren bugüne kadar Yurdumuzun birçok yerlerine muhtelif gayeler ile gezi tertip etmiş bulunan Kocaeli Aydınlar Ocağı mensupları, bu defa Aydınlar Ocağı Derneklerinin 36. Büyük Şurasına iştirak etmek üzere 29 Nisan 2011 Perşembe günü Ordu’ya gitmiştir. Bu seyahate,
Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ahsen Okyar, Eşi Nursel Okyar ve kızları Zeynep Gökçen Okyar
Ziraat Mühendisi Hasan Uzunhasanoğlu ve eşi Emine Uzunhasanoğlu
Avukat Ruhittin Sönmez ve eşi Dr. Ayşe Gülden Sönmez
Harita Mühendisi Ali Kahraman, eşi Asuman Kahraman ve Sündüs Mutlu
Bilgisayar Öğretmeni Yunus Özen ve eşi Göksu Özen
İSKİ Eski Yönetim Kurulu Üyesi Musa Ordu ve eşi Reyhan Ordu
İnş. Yük. Mühendisi Mithat Bora Bulut ve eşi Fulya Bulut
İş adamı Ahmet Barlak ve eşi Figen Barlak
Yeminli Tercüman Cemal Barış
Mali Müşavir Hamit Akbulut iştirak etmişlerdir.
Ayrıca, Balıkesir Aydınlar Ocağı Başkanı Recep Sabit ile Sakarya’dan da yine Ocak Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kemal Cerrahoğlu ve eşi Emel Hanım, İnşaat Mühendisi Cengiz Aslan ve eşi Perihan Hanım, Türkiye Kamu Çalışanları Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (TÜRKAV) Sakarya Şubesi Başkanı İsmail Hakkı Serdaroğlu ve eşi Nurcan Hanım ekibimize dâhil olmuşlardır.
Seyahat, günü ve saati önceden duyurulduğu üzere Perşembe günü tam saat 24.00 de başlamıştır. Seyahate katılan bütün arkadaşlarımız gezi başlangıcında olduğu gibi gezi boyunca da verilen saatlere azami derecede riayet etmişlerdir ki, bu takdire şayan bir durumdur.
Perşembe günü, Perşembe Pazarı’ndan hareket ettikten sonra her seyahatte olduğu gibi öncelikle bir kafile başkanının seçilmesi lüzumu hâsıl olmuştur. Yapılan kısa bir istişareden sonra Bilgisayar Programlama Uzmanı Yunus Özen Bey kafile başkanı olarak tayin edilmiştir. Tayin edilmiştir diyorum çünkü herhangi bir seçim yapılmamıştır. Fakat şu hususu ifade edeyim ki, yapılan bu tayinin ne kadar isabetli olduğu daha sonra çok iyi anlaşılmıştır.
Zira gezi boyunca kafilede bunanlar ile çok yakından alakadar olmuş, daima güler yüzlü ve tatlı dilli kalmasını bilmiştir. Sabahleyin “nerede kahvaltı yapalım?” diye düşünürken bir sürpriz yaparak saat yedi sıralarında dört yıldızlı bir otelin kahvaltı kalitesini aratmayacak şekilde Ahsen Beyin eşi Nursel Hanım ve Hasan Beyin eşi Emine Hanımın evde itina ile hazırlanmış oldukları kahvaltılıklar oturduğumuz koltuklara kadar getirilerek servis yapılmıştır. Servis esnasında Ocak sekreteri Hasan Uzunhasanoğlu‘nun da büyük destek ve gayretleri olmuştur. Kendilerine yardım ve katkılarından dolayı ne kadar teşekkür edilse azdır.
Yapılan programa göre ilk durağımız olan Amasya’ya saat 8.00 sıralarında vasıl olduk. Burada bizi Amasya Aydınlar Ocağı Başkanı Cahit Aktaş ve eşi Nesrin Hanım karşıladı. Karşılama çok samimi bir havada oldu. Tanışma faslından sonra, zamanımız az olduğu için hemen şehrin görülebilecek mekânlarını gezmeye başladık. Zira günlerden hem Cuma, hem de öğleden sonra esas hedefimiz olan Ordu’ya hareket etmek icabediyordu.
Bu cümleden olarak, Amasya Ocak Başkanı Cahit Aktaş ve eşi Nesrin Hanım rehberliğinde başta tarihi mekânlar olmak üzere birçok yeri görme imkânımız oldu. Bu meyanda şu hususu ifade edeyim ki, tam ortasından Yeşil Irmak’ın geçmekte olduğu Amasya tabiat güzelliği itibariyle harikulade bir yer. Irmağın kenarında bulunan tarihi evler çok güzel bir manzara teşkil ediyor. Muhteşem ecdadımız Osmanlı burayı boşuna Şehzadeler şehri olarak seçmemiş. Bu şehirde birçok şehzade yaşamış.
Amasya’da bulunan Şehzadelerin balmumundan yapılmış heykellerini, tarihi evlerden birisini müze haline getirmek suretiyle burada bir araya getirmişler. Müze yetkililerinin verdiği izahattan anladığımıza göre burada yaşayan Şehzadelerden bazıları valilik yapmış, fakat Padişah olamamışlar. Bunların balmumundan yapılmış olan heykelleri müzenin birinci katına yerleştirilmiş.
Bir kısmı da valilik yaptıktan sonra, bilahare padişah olmuş. Burada vali olarak vazife yaptıktan sonra padişah olanlar arasında, Yıldırım Bayezit Han, Çelebi Sultan Mehmet, 2. Bayezit, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve 3. Murat bulunmaktadır. Bunlardan Yavuz Sultan Selim Amasya’da Şehzade olarak bulunmuş olmasına rağmen burada valilik yapmamış, Trabzon’a vali olmuştur. Bunların balmumu heykelleri de binanın ikinci katında sergilenmektedir.
Tarihi evleri gezdikten sonra Yeşilırmak‘ın kenarında bulunan Belediye Çay Bahçesine geçerek, burada Karadeniz’e doğru süzülerek nazlı nazlı akan nehrin sularına bakarak çaylarımızı içtik. Burada biraz dinlendikten sonra hemen nehrin yakınında bulunan Osmanlılar zamanında yapılan ve halen sağlam bir şekilde ayakta duran Sabuncuoğlu Şerafettin Bimarhanesini gezdik. Burada akıl hastalarının müzik ile tedavisi yapılırmış. Şimdi ise bu Bimarhane, Türk Sanat ve Türk Halk Müziği çalışmaları için kullanılmaktadır.
Bimarhaneyi gezdikten şehrin en yüksek tepelerinden birisi olan Çakallar Tepesi‘ne çıktık. Buradan Amasya’nın harikulade bir manzarasının olduğunu gördük. Adeta bütün şehir gözlerimizin önüne serilmişti. Şehrin doyumsuz manzarasını seyrettikten sonra günün Cuma olduğu da dikkate alınarak Cuma Namazına yetişebilmek için saat 11.30 a doğru Şehrin tarihi mekânı olan Amasya Evi‘ne gittik. Burada Amasya’nın fevkalade leziz olan mahalli yemeklerini tatmak imkânını bulduk ve çok beğendik.
Yemekten sonra Ezan vakti yaklaştığı için hemen abdestlerimizi alarak Cuma namazını eda etmek üzere tarihi Bayezit Camii‘ne gittik. Seferî olmamıza rağmen bu hakkımızı kullanmayarak Allah’ın izniyle Cuma Namazını Kıldık. Cami çok kalabalık olduğu için ancak dışarıda yer bulabildik.
Böylece, buradaki programımız tamamlanmış olduğundan saat 14.30 sıralarında Cahit Bey ve Eşi Nesrin Hanım ile birlikte Ordu’ya hareket etmek üzere Amasya’dan iyi ve güzel intibalar ile ayrıldık.
O gün hava yağışlı olduğu için sağımızı solumuzu pek fazla göremeden saat 18.30 sıralarında Ordu‘ya vardık. Ekibimize, Şehrin içinde Samsun – Trabzon Karayolu üzerinde bulunan Grand TESK Otelinde yer ayrıldığı için odalarımıza yerleştik.