16.6 C
Kocaeli
Salı, Kasım 4, 2025
Ana SayfaGenelKitap Okuma Üzerine

Kitap Okuma Üzerine

Günümüzde kitap okumanın önemi her şeye rağmen gittikçe artmaktadır. Finlandiya gibi ülkelerde okuryazarlık oranının neredeyse %100’e ulaşmıştır.

Azerbaycan ve Küba başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde okuryazarlık oranının yüzde 100’lere ulaştığı bilinmektedir.

Dünyada kitap okuma alışkanlıklarına dair hazırlanan yeni bir rapor, ülkelerin yıllık ortalama kitap okuma sürelerine göre sıralandığı verileri ortaya koydu.

World Population Review ve CEO World Magazine tarafından yayımlanan verilere göre, kitap okumaya en çok zaman ayıran ülke yıllık ortalama 357 saat ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) oldu. Onu 352 saatle Hindistan, 343 saatle Birleşik Krallık izledi.

Avrupa ülkeleri de listenin üst sıralarında yer aldı. Fransa 305 saat, İtalya 278 saat, Rusya 223 saatlik kitap okuma süresiyle dikkat çekerken; Avustralya 217 saat, İspanya ve Hollanda ise 187 saatlik ortalamalarıyla sıralamada öne çıktı.

Türkiye, kişi başı yıllık ortalama 130 saat kitap okuma süresiyle listenin ortalarında konumlandı. Bu rakam, okuma alışkanlıklarının gelişmiş olduğu ülkelerle kıyaslandığında daha düşük bir seviyede yer alıyor.

 İsviçre’nin 157 saatle hemen üst sırada olduğu listede, Türkiye’nin ardından gelen ülkeler ise yıllık 60 saatin altında kitap okuma oranlarına sahip.

Listenin son sıralarında Brunei, Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkeler yer aldı. Bu ülkelerde yıllık ortalama kitap okuma süresi 60 saat olarak hesaplandı. En düşük ortalama ise 58 saat ile Afganistan’a ait.

Teknolojinin gelişmesiyle sesli kitaplara ve e-kitaplara ilgi artsa da basılı kitaplar, dünya genelinde daha çok tercih ediliyor.

ABD merkezli editörlük şirketi Global English Editing’in verilerine göre, dünyadaki okuyucuların yüzde 66’sı basılı kitap kullanmakta.

Dünyada en çok okunan kitapların başında ise Kur’an-ı Kerim geliyor.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mao Zedong’un beyanlarından derlenen “Başkan Mao’dan Seçme Sözler” de en popüler kitaplar listesinde üçüncü sırada yer alıyor.

Miguel de Cervantes’in “Don Kişot” kitabı ile JK Rowling’in yazdığı “Harry Potter” serisi de dünyada en çok okunan edebiyat eserleri arasında bulunuyor.

Dünyanın en çok okunan diğer kitapları Charles Dickens’ın “İki Şehrin Hikâyesi”, JRR Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” üçlemesi, Antoine de Saint-Exupery’nin “Küçük Prens”, Lewis Carroll’ın “Alice Harikalar Diyarında” ile Agatha Christie’nin “10 Küçük Zenci” eserleri şeklinde sıralanıyor.

Nesillere göre okuma alışkanlıklarına bakıldığında, Y kuşağı, en çok kitap okuyan jenerasyon. Z kuşağının kitap okuma süresinde pandemi sürecinde önemli bir artış kaydettiği görülüyor.

Ayrıca Z kuşağı okuyacağı kitapları seçerken sosyal medyadan yardım alıyor. Silent Generation (1925-1945 yılları arasında doğanlar) ve Baby Boomer (1946-1964 yılları arasında doğumlar) olarak adlandırılan bu iki jenerasyon kitap seçerken “En çok satılan” kategorisinden tercih ediyor.

     Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı yılda 25, Fransa’da 7. Türkiye’de de yılda 12 bin 89 kişiye 1 kitap düşüyor. Japonya’da 1 kişi yılda ortalama 25 kitap okurken, Türkiye’de bu oran 6 kişi 1 kitap okuyor.

     Türkiye’de yükseköğrenim görenlerin oranı 1965’e göre 14 kat arttı. Ama yükseköğrenim mezunlarının kitap okuma oranı 1965’in de altında kaldı.

  Türkiye’deki halk kütüphanelerinin sayısı 1.350. Kütüphane üyesi sayısı 427 bin. Toplam okuyucu sayısı 20.706.526. Türkiye’de 50 bin kişiye bir kütüphane düşerken, Almanya’da 7, İngiltere de 13, Finlandiya da 4, AB ortalaması 7 kütüphane düşüyor.

Uzmanlara göre, bir ülkenin kitap okuma alışkanlığı; eğitim sisteminin niteliği, yayıncılık sektörünün gücü, dijital içeriğe erişim olanakları ve aile içinde teşvik edilen kültürel alışkanlıklarla doğrudan bağlantılı.

Okuma süresinin yüksek olduğu ülkelerde genellikle güçlü kütüphane altyapısı, kitaplara kolay erişim, çocuk yaşta okuma alışkanlığı kazandırma politikaları ve medya yoluyla okumanın teşvik edilmesi gibi unsurlar öne çıkıyor.

Düşük kitap okuma oranına sahip ülkelerde ise ekonomik zorluklar, eğitime erişimdeki eşitsizlikler, okuma kültürünün yaygınlaşmaması ve dijital içeriklere yönelim gibi faktörlerin etkili olduğu değerlendiriliyor.

Kitap okuma sadece bireysel değil, toplumsal da bir gelişim göstergesi. Kitap okuma alışkanlığı, bireylerin dil becerilerinden analitik düşünme yeteneğine kadar birçok alanda gelişim göstermesini sağlarken; toplumsal ölçekte okur-yazar oranını artırmak, düşünce çeşitliliğini teşvik etmek ve kültürel zenginliği yaygınlaştırmak gibi katkılarda bulunuyor.

Uzmanlar, ülkelerin yalnızca kitap basımını artırmakla değil, aynı zamanda okuma kültürünü küçük yaşlardan itibaren destekleyecek projelere ve politikaların yaygınlaştırılmasına ihtiyaç duyduğunu vurgulamakta.

Sevgiyle kalın…

Seçtiklerimiz

spot_img