Kırım’dan Acı Bir Hatıra, Mahmudiye…

99

 

Gündem Rusların yeniden Kırım’ı işgali olunca malûm olduğu gibi, herkes bir şekilde işin stratejik, coğrafi ve ekonomik boyutlarına istinaden epey kalem oynattı.

Kimisi bilerek, kimisi bilmeyerek yazdı da durdu…

Biz de sizinle Kırım ve terör konusunu farklı bir alandan ele alalım istedik.

Bugün, Kırım Savaşı’nda büyük başarılara imza atan Mahmudiye Kalyonu’nu ve Kırım Savaşı’nı kısaca paylaşacağız…

Yüce Allah tarafından korunduğuna inanılan ve adeta Karayip Korsanları filmindeki Jack Sparrow’un ‘Hayalet Gemisi’nin gerçekten yaşanmış karşılığı olan Mahmudiye Kalyonu, 1829 yılında Mühendis Mehmet Efendi ve Mehmet Kalfa tarafından İstanbul Haliç Tersanesi’nde tamamen Türk mühendis ve işçilerince inşa edilerek denize indirilmişti.

Döneminin en büyük ve güçlü savaş deviydi.

Bugünkü uçak gemilerinin karşılığı olan Mahmudiye Kalyonu, kısacası o dönemin de en büyük uçak gemisiydi…

Kalyonun uzunluğu 201 m., genişliği 68 m., yüksekliği su yüzeyinden yukarı 8,5 metreydi.

O asırlarda bu büyüklükte bir gemi dünyada yoktu. Mahmudiye Kalyonu 128 topu ve 3 güverte silahı ile dev bir savaş makinesiydi.

Mürettebat sayısı ise dudak uçuklatacak cinstendi… 1280 mürettebatıyla bugünkü uçak gemileriyle hemen hemen aynı sayıda personelle idare ediliyordu.

Denize indirilişi ve sefere çıkmasıyla Osmanlı Türk Donanması’na büyük bir güç katmıştı. Dünya üzerindeki dengeyi Osmanlı Devleti lehine çevirmişti.
Mahmudiye Kalyonu, özellikle İstanbul’a gelişlerinde ve sefer dönüşlerinde halk tarafından büyük bir hayranlıkla izlenirdi. Aynı şekilde İzmit Körfezi’ne de gelmiş ve halk tarafından günlerce Körfez’deki bir kuğu güzelliğiyle hayran hayran seyredilmişti…

Dünyanın en büyük savaş gemisine duyulan hayranlık, zamanla insanüstü varlıkların yardım ettiği bir efsaneye dönüştü… Bu hayranlığın ve inanışın oluşmasında Osmanlı Devleti’nin özellikle ilk kurulduğu yıllarda uyguladığı o müthiş psikolojik harp tekniklerini de kullanmasının önemli bir katkısı olmuştur.

* * *

Mahmudiye Kalyonu, Ateş Ahmet Paşa kumandasında Kırım Savaşı’na da katıldı ve Kırım’ın Rus işgalinden kurtarılmasına ve Kırım Türkleri’nin yeniden bağımsız ve hür olmasına büyük katkısı oldu.

Ayrıca Sivastopol’daki Rus topçu bataryalarının bombalanmasına da katıldı. Mahmudiye Kalyonu’nun halk arasında ilahi güçlere sahip olduğuna inanılması da bu dönemlere rastladı. Ruslar arasında yayılan rivayetlere göre:

“Kırım Harbi ilan edildiğinde Osmanlı Devleti’nin Gölcük’ü olan Haliç’te demirli olan Mahmudiye Kalyonu, ilahi bir emirle kendi kendine demirlerini koparıp Karadeniz’e doğru yol almıştır. Hatta Sivastapol’daki Rus mevzileri bombalanırken, kendiliğinden bir iskeleye bir sancağa döner ve her iki taraftaki toplarıyla kaleyi dövdüğü anlatılır.

Hatta başka bir rivayete göre ise savaş esnasında bir gece mürettebat uyurken, demirini koparan Mahmudiye, gecenin karanlığında süzülerek kimsenin haberi olmadan savaş hattını yarmış ve Rus donanmasının arkasına dolaşmıştır. Sabah uyandıklarında kendilerini savaşın ortasında bulan mürettebat ile Türk Savaş gemisini arkalarında gören Ruslar büyük bir şaşkınlık yaşamışlar, fırsattan istifade eden Türkler, Rus donanmasını bozguna uğratarak Sivastopol’u bu şekilde geri alıp, kurtarmışlardır…”

Kurban Bayramlarında Mahmudiye’nin başüstünden kan aktığı yönünde de halk arasında yaygın bir kanaat oluşmuştur.

Günden güne artan bunlara benzer olaylar ile Mahmudiye bir efsane haline gelmiş, Rusların korkulu rüyası, Türklerin ise Allah katından gönderilmiş mucizesi haline dönüşmüştür…

Hatta, bazı geceler ak sakallı, sarıklı, cübbeli birtakım insanların, geminin güvertesinde saf tutup namaz kıldıkları bile görülür olmuştur…

Kırım Savaşın’da Barbaros Hayrettin Paşa’nın sancağının kopyası gönderine çekilerek muharebeye katılan Mahmudiye Kalyonu’na düşman donanmasından atılan top mermilerinden hiç birinin isabet etmemiş olması ise geminin efsanesinin müttefik Fransız ve İngiliz donanmalarında da yayılmasına neden olmuş, Rusların korkulu rüyası olan bu dev gemi, Avrupalı müttefiklerimizi bile ürkütmüştür…

Hatta İngiliz ve Fransız savaş gemilerine Sancağın tılsımına inanılarak Mahmudiye’nin sancağının kopyası asılmıştır.

Bu ise rivayetlerin artarak devam etmesine ve yayılmasına da neden olmuştur.

Netice’de Kırım Savaşı’ndan galibiyetle çıkan Osmanlı Devleti ve müttefikleri sayesinde Kırım Türkleri yaklaşık 25 yıl huzur içinde yaşayabilmişlerdir.

Sonra…

Sonrası mı?
İngilizler, 1805 yılında meşhur deniz savaşları Trafalgar’a katılan Amiral gemisi HMS Warrior’u bugün Thames Nehri kenarında, Londra’nın göbeğinde hâlâ eski haliyle müze olarak sergilerken, ondan 25 yaş daha genç ve döneminde dünyanın en büyük savaş gemisi olan Mahmudiye Kalyonu’nun sonu ise pek acıklı olmuştur.

Allah-u Teala’dan yardım aldığı söylentileriyle halkın sevgilisi olan ve bazı halk hikâyelerinde “Hazreti Mahmudiye” olarak adlandırılan Mahmudiye Kalyonu, kaynak sıkıntısına düşen devrin hükümeti tarafından memur maaşlarını karşılamak amacıyla parçalanıp müteahhitlere satılmış ve döneminin en büyük savaş gemisini kendi ellerimizle İstanbul’un evlerinde, sobalarında odun olarak yakmışız, metal aksamını da hurda olarak eriterek harcamışızdır…

Mahmudiye Kalyonu’nun 1:33 ölçekli modeli bugün halen İstanbul Deniz Müzesi’nde sergilenmektedir.

Merak edenler internetten ayrıntılarını okur…

* * *

Efsaneler, bir milleti güçlü kılar. Rakibe karşı üstün hale getirir. Hele ki rakibiniz de bu efsaneye inanırsa yenilmez olursunuz. Savaşa, galip olarak başlarsınız.

Osmanlı Devleti’nin resmen çöküş döneminde dahi bugünkü anlamıyla dev bir uçak gemisi inşa edip; bir de bunu efsane haline getirecek psikolojik harp ve propaganda unsurlarını kullandığını göz önüne alırsak; bugün bireyler olarak dahi, her birimizin bir dakika düşünüp, kendimizi sigaya çekmemizde fayda var demektir…
Mahmudiye Efsanesi ve Sivastopol Marşı
Sivastopol önünde yatan gemiler
Atar nizam topunu yer gök iniler
Yardımcıdır bize kırklar, yediler
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size
Sivastopol önünde yıkık minare
Düşman dedikleri gelmez imane
Erenler geliyor bize imdade
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size
Sivastopol önünde musalla taşı
Sırma kılıç kuşanmış Yaman Binbaşı
Ölürsek şehit, kalırsak gazi
Aman kaptan paşa izin ver bize
Sılada nişanlımız duacı size

Kaynak: Denizhaber.com, wikipedia.org ve www.dzkk.tsk.tr