Kırım Meselesi

92

 

Bir süreden beri, dünyanın en önemli gündem konularından biri, Ukrayna ve özelde Kırım meselesidir.

Önce şu Kırım konusunun tarihi boyutuna kısaca bakalım:

Kırım Hanlığı, 1441 yılında kurulmuş ve 1774 Osmanlı-Rusya arasındaki Kaynarca anlaşmasına kadar, Osmanlı’ya bağlı kalmıştır. 1774 Anlaşmasından sonra, Rusya’ya bağlanmıştır. 1917 yılında kurulan Kırım Halk Cumhuriyeti, 1918 yılında yeni Rusya (SSCB) tarafından ortadan kaldırılmıştır.

1944 18 Mayısında azgın, zalim, kıyıcı, kan emici Stalin tarafından evlerinden, yurtlarından zorla koparılıp sürgüne gönderilen Kırım Tatar Türkleri, 22 gün süren çok ağır tren yolculuğu ile soykırıma uğratılmıştır. Bu öylesine ağır bir sürgün ki, o günleri yaşayanların anlattıklarını dinlediğinizde, ağlamaktan göz pınarlarınızın kuruyabileceğini söylersem, inanın abartmış olmam. Çünkü,bu konuda hazırlanmış bir çalışmayı seyrettim ve seyredenleri gözledim.

Bu arada, Stalin zaliminin tek acımasızlığı, Kırım Tatar Türklerine karşı değil, yine 1944 yılının Kasım ayında, Ahıska Türklerine karşı da aynı zulmü ve soykırımı yapmıştır.

Kırım, SSCB’nin dağılmasından sonra, Ukrayna’da kalmış ve birkaç ay önce, Ukrayna’da çıkan ayaklanma bahane edilerek bir Halkoylaması oyunu yapılıp Rusya’ya bağlanmıştır.

Tam bir Rus Milliyetçisi olan Putin, önce Kırım Tatar Türklerine bütün hakları verilecek derken, bugün, Kırım Tatar Türklerinin lideri olduğu kadar, Türk Dünyası’nın yaşayan en büyük liderlerinden olan Mustafa Abdülcelil KIRIMOĞLU, Kırım’daki evine gönderilmemektedir.

Türkiye’nin Türk Dünyası’na sahip çıkması zorunluluğunun yanında, Kırım Tatar Türklerine bir kat daha fazla sahip çıkma zorunluluğu vardır. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş ilke ve felsefesinin oluşumunda fikir babalığı yapanlar arasında Kırım Tatar Türkü olan Yusuf AKÇURA Bey’in çok büyük rolü vardır.

Kırım Tatar Türkleri’nin, yalnız olmadıklarını görmeleri için, bizlere düşen görevler mutlaka vardır ve olmalıdır.

Nitekim, geçtiğimiz Pazar günü(25 Mayıs 2014) Osman PALAMUT kardeşim Kırım konusu ile ilgili ÇUKUROVA TV’de özel bir program yapmış ve bizim bu konudaki bilgilerimizi kamuoyuna sunmamıza aracı olmuştur. Salı günü (27 Mayıs 2014) Yüksel MERT kardeşim, beni Akdeniz tv’deki programına konuk olarak çağırmış ve başka konularla birlikte Kırım konusundan da bahsetmemizi sağlayarak, kamuoyu ile paylaşmamızı gerçekleştirmiştir. Ayrıca Kırım Derneği de, yine Pazar günü akşam Kırım konusunun kamuoyu ile paylaşılmasını sağlamıştır.

Bütün emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunarız. Milli davalar sadece kişilerin, grupların davası değil, bir Millet’in davasıdır ve öyle görülmelidir.