Kime Güvenelim?

47

“Muhtar anamı kaçırdı duy babo duy duy /Aşık Mahzuni Şerif”

Herşeyden önce bir toplumun içi boşaltılmış değerlerle yaşayabileceğine sizler inanıyormusunuz?

Milletleri ayakta tutan kutsal değerler vardır. Türk Milletinin de en büyük hasletleri; Türklüğü ve İslam’ı aynı bedende bütünleştirmiş, komşusu açken tok yatmayan, yalan söylemeyen, başkasının hakkını çalmayan, mert, cesur, her zaman zayıfları ve küçükleri koruyan onlardan yana arka çıkan, güzel ahlak sahibi olmak gibi özellikleri olan bir milletiz, daha doğrusu Türk Milletiyiz!

Bizler bugünlere böyle geldik böyle bildik ve böyle yaşadık. Bu yaşadıklarımızdan ve öğrendiklerimizin doğruluğundan da asla şüphemiz yoktur.

Ama görüyoruz ki, kutsal bildiğimiz değerlerin içi birer birer boşaltılıyor ve hızla inandıklarımıza değil, yaşadıklarımıza inanmaya doğru gidiyoruz. İslamı yaşamak yerine bol bol islamcılık yapıyoruz, ahlak anlayışımızı sadece yorgan altı ile sınırladık. Olaylar algı metoduyla tekrarlana tekrarlana manupile ediliyor, toplum bu yanlışlara inanmaya zorlanıyor.

Son yıllarda her seçimden sonra kavga dövüş ve münakaşaların sebebi onun içindir, fiili duruma yasal kılıf uyduranlara karşı verilen inancın ve mücadelenin kavgasıdır bu kavga. Adaletin ve empatinin olmadığı her yerde bu kavgaların sonu gelmez ve Allah korusun iç savaşın başlamasına neden olur.

16 Nisan Pazar günü bir referandum oylaması gerçekleştirdik. Daha oy sayımı tamamlanmadan Başbakan ve Cumhurbaşkanının “Balkon Konuşmaları”na çıkmaları ne kadar doğru? %51,4’ün heyecanını yatıştırayım onları kazandığımız zaferle! müjdeliyeyim derken %48,6’yı da yanınıza çekip gönüllerini almak varken husumetlerini kazanmak, birlik ve beraberliğimize ayrışmadan başka ne fayda sağlar? Kaldıki sandıklardan mühürsüz zarflar çıkmışken, Muğla’da oturanların oyları Urfa’da kullanılmışken; Türk milletinin tek sığınağı, tek güvencesi YSK olması gerekirken ama bu YSK, anayasada yazılı kanunu görmezden geliyorsa ortada bir kanunsuzluk var demektir. En azından bu kanunsuzluğu bir hukuk adamı yapıyorsa Yapılan seçimin adil oluşundan ve hakkaniyetinden söz etmek mümkünmü? En azından 550 Parlamenter’in çıkarmış olduğu kanunu yok saymak o parlamentoya hakaret sayılmazmı?

Yazımızın başında Türk Milletinin değerlerinden, hasletlerinden söz ettik. İktidar partisi genel başkan yardımcılarından birisi: “Bizim evet oylarımız çalınmış olabilir” diyorsa bu ülkede güvenden, güzel ahlâktan kutsal değerlerden söz edilebilirmi, nasıl güven duyacağız birbirimize?

Saygılarımla.

 

Önceki İçerikErmeni Meselemizi Anlamadık…
Sonraki İçerikYa Cahil Olsaydım
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.