Hakk’tan yana mıyız, Halk’tan yana mı?
Hakk’tan yana mı olmalıyız, Halk’tan yana mı?
Söyle ne dersin cancağızım?
Yoksa her ikisinden yana olup, ne şiş yansın ne kebap mı?
Her ikisinden yana olunmaz cancağızım!
Her ikisinden yana olmak, her ikisinden de mahrum ve yoksun olmak demektir.
Çünkü bir kalbde iki sevgi olmaz. Olursa biri hakikî sevgi, diğeri mecazî olur.
Asıl olan Hakk’ı sevmektir. Halk ise mecazî olarak, O’nun nâmı hesabına sevilmeli.
Ama sırf Halk’tan yana olacaksak; Hakk’ı bir tarafa bırakmış oluruz.
Sırf Hakk’tan yana isek, Halkı da yanımıza almış bulunuruz.
Çünkü Hakk’ın yanında olana Hakk; Halk’ı onun etrafına toplar.
Söyle bana cancağızım:
-Sınıfta, öğretmeni mi kendimizden memnun etmeli, yoksa öğrencileri mi?
– Bölükte, komutanı mı kendimizden memnun etmeli, yoksa eratı mı?
– İş’te, ustayı mı kendimizden memnun etmeli, yoksa işçileri mi?
– Hakk’ı mı kendimizden râzı etmeli, yoksa Halk’ı mı?
– Yeryüzünde Hakk’ı mı kendimizden razı etmeli, yoksa Yaratılmışları mı?
– Dünya’da Hakk’ı mı kendimizden râzı etmeli, yoksa insanları mı?
Şöyle bir düşünelim cancağızım:
– Öğretmeni memnun edenden, öğrenciler de memnun olmaz mı?
– Komutanı memnun edenden, erat da memnun kalmaz mı?
– Ustayı memnun edenden, işçiler de memnun değil midir?
– Hakk’ı râzı edenden, Halk da râzı olmaz mı?
– Hakk’ı râzı kılandan, Yaratılmışlar da hoşnut sayılmaz mı?
– Hakk’ı râzı edenden, insanlar da râzı olmaz mı?
Çünkü cancağızım:
Öğrenciler, Öğretmen’in gözüne bakar. Ona kendilerini sevdirmek için O’nun sevdiğini de severler.
Erat, komutanın sözüne bakar, ona kendilerini beğendirmek için, O’nun beğendiğini de beğenir.
İşçiler ustaya bakar, onun incitmediğini, onlar da incitmemeye çalışır.
Halk, Hakk’a bakar. O’nun râzı olduğundan, onlar da razı olur.
Daha doğrusu Hakk; onları öylesi kulundan razı eder.
Yaratılmış olanlar, Hakk’a bakar. O’nun memnun olduğundan, onlar da memnun olur.
Aslında Hakk, onları öylesi kulundan razı eder.
İnsanlar, Hakk’a bakar. O’nun razı olduğundan onlar da razı olur.
İşin aslı, Hakk; onları öylesi kulundan razı eder.
Çünkü cancağızım, bir göz hatırı için çok gözler sevilir.
Başa dönersek, Halk’ı memnun eden Hakk’ı memnun edemez.
Ama Hakk’ı razı eden Halk’ı da razı etmiş olur.
Çünkü Hakk bir, Halk sayısız.
Kaldı ki bütün Halk’ı memnun etmek imkânsız.
1071
Çünkü her şeyin dizgini Hakk’ın elinde.
Çünkü her şeyin emri Hakk’ın dilinde.
Çünkü her şeyin gücü Hakk’ın gücünden.
Çünkü her şeyin tasarrufu Hakk’ın kudret elinde.
Öyleyse O’nu bulan her şeyi bulmuş olur.
Öyleyse O’nu bilen her şeyi bilmiş olur.
Öyleyse O’nu sevene O, her şeyin onu sevmesini sağlamış olur.
Kısaca onu sevince, O, herkese onu sevdirir.
İşte cancağızım!
İşte sırf bu yüzden Halk’ın değil, Hakk’ın yanında olacağız.
Çünkü Hakk’ın yanında olmak, Halk’ın da yanında olmaktır.
Fakat Halk’ın yanında olmak, -her zaman- Hakk’ın yanında olmak değildir.
“Hakk’a kulluk, Halk’a hizmetten geçer.”
Sözü doğru.
Fakat bu, başka bir konu.