Kim Yalan Söylüyor?

92

 

Türkiye tarihinin en önemli günlerini yaşıyor. İçinde bulunduğumuz durum hakkında, iktidar ve muhalefetin birbirinden çok zıt fikirleri bulunuyor. Bir kesim her şeyi güllük gülistanlık gösteriyor diğer tarafta uçurumun kenarından aşağıya doğru meylettiğimizi söylüyor.

Acaba hangisi doğru? İşin püf noktası bu soruya verilecek cevapta… Bir taraf yalan söylüyor ama hangi taraf? Bunu bulduğunuzda bulmaca kendiliğinden çözülüyor.

Bana göre bu bulmaca Türk Milleti hariç herkes tarafından çözülmüş durumda.

AKP iktidarı tarafından izlenen politikalarla, memleket el değiştirdi ve etnik mikro milliyetçiler, Türk Milletini ve vatanını yönetir hale geldiler.

Yurt sathında meydana gelen gelişmeler ve nihayetinde TBMM’den geçen, MİT’çileri ve Başbakan’ın özel görevlendirme yaptığı kamu görevlilerine koruma zırhı giydiren kanun ve bunun jet hızı ile Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanması, her şeyin üzerine tüy dikmek mahiyetinde oldu.

Böylece ne anayasal düzen kaldı nede hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı… Sadece elimizde içi boşaltılmış bir “demokrasi” var.

Eminim ki; birileri, halen işin farkına varamamış olan Türk Milletinin haline kıs kıs gülüyor. Öyle ya! Bu kadar inanılmaz olay yaşa ve halen başına gelenlerden bir haber ol…

Hatırladınız mı bilmiyorum ama bir müddet önce PKK – Devlet – MİT görüşmeleri, şerefli – şerefsiz tartışmaları vardı. Meğersem iş görüşme safhasında çıkıp protokole imza koymaya kadar gitmiş. Kimsenin çıkıp ta bize yalan söylemişsiniz veya “kardeşim sen bu yetkiyi nereden aldın”  ya da hani “şerefsiz” demiştin diye sorduğu yok.

Kendisini Türk Milletine mensup olarak görmeyenlere bir diyeceğim yok. Ancak Türk Milletine mensup olanlara iki çift lafım var: Birileri size yalan söylüyor, altınızdan çekilen halı misali vatan topraklarınız kayıp gidiyor, ülke üzerinde hakimiyetiniz kalmamış, hala ne ile uğraşıp duruyorsunuz?

TBMM’de her türlü hukuki müktesebatı bir kenara koyarak kişiye özel kanun çıkartılıyor ve böylece her türlü yanlışın üzeri örtülmeye çalışılıyor ve de Türk Milletinden çıt çıkmıyor. Anlaşılan “bir daha, bir daha” nakaratı çok hoşumuza gitmiş.

Bunlar hayra alamet şeyler değil. Eğer başımıza bir şeyler gelecek olursa, bunun tek suçlusu, zamanında varlığına sahip çıkmayan Türk Milleti olacaktır.

Onun için kimse başka suçlu aramaya kalkmasın. Türk Milletine birileri yalan söylüyorsa ve Türk Milleti bu yalanları ucuz menfaatler uğruna görmezden geliyorsa; ne siyaset, ne bürokrasi, ne ordu, ne polis, ne diyanet vs. suçlu olur. Bu nedenle Türk Milleti bir an önce kendisine kimin yalan söylediğine karar vermeli ve bu yalanları onun yüzüne vurmalıdır. Karar ne olursa saygılıyım. Bizde bunu biliriz ve yolumuzu ona göre çizeriz.