Karşılaşma

120

 

Üniversitedeki öğrenciliğinin ikinci yılıydı. İstanbul’un karmaşasına alışmıştı bir süredir.      O yaz tatilinin bir kısmını İstanbul da geçirecekti.  Önemli ve büyük bir üniversitenin tıp fakültesi hastanesinde bir aylık staj programına başlamıştı. Her sabah heyecan içinde fakülteye gider, bütün zamanını hastalarla geçirirdi. Mezun olduktan sonra klinik alanda uzmanlaşmayı düşünüyordu.

O sabah da her sabah gibi fakülte durağında indi otobüsten.  Kalabalık içinde ilerlerken aniden çok tanıdık bir çift yeşil gözün kendisine şöyle bir an bakıp geçtiğini fark etti. Emin olmak için adımlarını hızlandırdı..Zira o sırada gelebilecek bir otobüse binebilirdi ve bir merhaba  bile diyemeden  kaybedebilirdi onu.

Bunu düşününce adımlarını daha da hızlandırdı. Sonunda ona ulaşmış ve tam karşısında durmuştu. Dikkatli bakınca tahmin ettiği kişi olduğunu anladı. Ona doğru bir adım attı ve titreyen sesiyle ” Hocam! “diye seslendi.. Karşısındaki adam aniden koyu yeşil gözlerini ona doğru çevirdi… Gözlerindeki soru işaretlerinden karşısında duran genç kızı tanımaya çalıştığı anlaşılıyordu. Genç kız hatırlamasına yardımcı olur diye ” Hocam merhaba ” dedi tekrar. Sesini kontrol etmeyi başardığını fark edip rahatladı.” Ben liseden öğrencinizim edebiyat öğretmenimdiniz benim” diyerek devam etti. Ayaküstü acele acele kim olduğunu, hangi sınıftan öğrencisi olduğunu anlattı öğretmenine. Üniversite için İstanbul’da olduğunu ve staj programını anlattı bir solukta. Öğretmeninin kendisi ile gurur duymasını istiyordu. Nihayet kendisini hatırladığını görünce derin bir nefes aldı. Önce derin ama bir o kadar da hüzünlü bir gülümseme kapladı adamın yüzünü “evet gerçekten gurur duydu benimle” diye düşündü genç kız.. Ama birden yüzü gölgelendi adamın ve bakışlarını kaçırdı… Şimdi çok daha koyuydu o yeşil gözler..Derin bir  acı gördü o gözlerde…”Hastanız mı var bu hastanede yoksa hocam” dedi genç kız endişeyle. Huzursuzca kıpırdandı, panik içinde kısacık cümlelerle geçiştirdi bu soruyu adam.. Durağa ilk yaklaşan otobüse doğru yöneldi , iyi dilekler ve veda sözcükleri döküldü yarım yamalak dudaklarından.. Duraktan hızla uzaklaşan otobüsün arkasından bakarken karışmış kafası ve içindeki anlam veremediği bir buruklukla kalmıştı genç kız.

Bir süre zihnini meşgul etti bu karşılaşma. Durakta içine çöken o burukluğu taşıdı günlerce.  Bunca yıl sonra bu karşılaşma ve bu kaçarcasına gidişle yine içini bir merak duygusu sarmıştı… hastanede bir yakınını ziyarete mi gelmişti? Neden o kadar acele ile gitmişti ki?… Yüzündeki gölgelenmenin nedeni neydi? Günlerce uyur gezer gibi dolaştı kafasında bu düşüncelerle . Ne kadar düşünse de anlam veremiyordu.

O gün kendisi gibi bir kaç staj öğrencisi ve bir grup tıp fakültesi son sınıf öğrenci ile okul kantininden dönerken üzerindeki giysilerden yatan hasta olduğunu tahmin ettiği biri dikkatini çekti… Yanındakinin koluna girmişti ve her halinden yürümekte zorlandığı anlaşılıyordu.. Bulunduğu yerden yüzünü görmekte zorlanıyordu. Gruptan ayrılıp yavaşça o yöne doğru yürümeye başladı. Bu sırada adam titreyen elleri ile cebinden bir paket sigara çıkardı. İçinden bir tane sigara aldı..Ateşi yakmakta zorlanıyordu.. Boynunda refakatçi kartı asılı olan kadın yardım etti sigarasını yakmasına. Derin bir nefes çekti sigarasından. Bir süre içinde tuttu dumanı.. Sanki orada kalmasını ister gibi bir süre bekledi..Birden başını genç kızın olduğu tarafa çevirdi…Burnundan çıkan dumanın arkasında beliren yüzü gördü… Çivilenmişçesine olduğu yerde kalakaldı. İnanamadı bir süre. Psikiyatri kliniğinin bahçesinde titreyen parmaklarının arasında tutmakta zorlandığı sigarasını içine çeken bu adamın edebiyat öğretmeni olduğunu idrak etmeye çalışıyordu. Bir yumruk gelip oturdu boğazına. Ne ileriye adım atabiliyor nede geri dönebiliyordu. Seslenmek istedi… Ama sesi çıkmıyordu. Ağzı kurumuştu gözlerine hücum eden yaşlar yavaşça süzülüyordu yüzünden… koşmak istedi nefessiz kalana kadar Koşmak ve bu sahneyi unutmak.. Kendisini görmediğini umarak hızla geri döndü.. Öğrencisi tarafından bu şekilde görülmeyi istemezdi hiçbir öğretmen. Yıllar ne kadar acımasızca hırpalamış onu diye düşündü. Lise yıllarında öğretmeninin derste okuduğu şiirleri hatırladı.. o seste kendisini etkileyen bir tını vardı.. nedenini bilmediği garip bir duygu gelip otururdu içine… Merak ederdi o sesin ve o derin yeşil gözlerin sahibinin yüreğinden geçenleri. Okulda öğrenciler arasında alkol aldığı ve zaman zaman alkolle ilgili tedavi olduğu konuşulurdu.. Ne içtiği ,ne kadar içtiği merak edilir ama alkolü neden bir çıkış noktası , bir baş etme gücü olarak kullandığı merak edilmez konuşulmazdı..İlk karşılaşmalarında zihninde oluşan bütün sorular cevabını buluyordu şimdi. Yüzündeki yaşları silerken zihnindeki bu görüntünün de beraber silinmesini umdu.  O derin koyu yeşil gözler ve kulağında şiir okuyan o duygu dolu ses… Böyle hatırlamak istiyordu öğretmenini… İçine çöreklenip kalan o burukluğun arttığını ve her adımla biraz daha büyüdüğünü hissederek yürüdü… yürüdü…