“Kara para” yasadışı yollardan
yani suç işlemek suretiyle kazanılan para demek. Uluslararası sözleşmelerde, kara
para yerine “suç geliri” kavramı
kullanılmakta.
“Kara para aklama” deyimi ise yasadışı
yollardan elde edilen gelir veya malvarlığının, meşru bir kaynaktan elde
edilmiş gelir gibi gösterilmesi için yapılan işlem ve eylemlerdir.
Kara para aklamanın onlarca
yöntemi var. “Paravan şirketler kurmak,
sahte ve şişirilmiş faturalar kullanmak, yabancı ülkelerde bloke edilen parayı teminat
olarak göstererek yerel bankadan kredi
almak, kumarhane işletmek, at yarışı gibi bahis işletmeleri açmak, vergi cenneti olan ülkelerden alınan kredi
kartlarını kullanmak, nakit para ile büyük bina, malikane, turizm tesisi
vb satın alımları yapmak, kıymetli tablo ve
sanat eserlerini satın almak ve hediye etmek, kazanılan kara-paranın
yurtdışına doğrudan kaçırılması, kara-parayı
hisse senedi ve tahvil gibi kıymetli evraka dönüştürmek” bunlardan ilk akla
gelenleri.
Bunlar o kadar kolay şeyler değil. Suç geliri büyükse daha da
zor.
“Kokain kralı” olarak anılan,
Kolombiyalı narkoterörist Pablo Escobar’ın
uyuşturucudan elde ettiği günlük geliri milyon doları geçermiş. Escobar’ın
gelirinin bir kısmını gömdüğü, kazandığı
paraların %10’a yakın kısmını farelerin yediği ve ıslaklıktan dolayı paraların çürüdüğü yazılmıştır.
Kara para aklamak için çeşitli
seviyedeki devlet görevlileri, basın mensupları gibi suç ortaklarına ve kamuoyunda bir sempati yaratmaya yani halk
desteğine ihtiyaç duyulur. Kara paranın bir
kısmı bu işler için paylaştırılır.
****
Pablo Escobar Örneği
1980’li yıllarda, Pablo
Escobar ABD’ye yapılan uyuşturucu trafiğinin yüzde 80’ini eline geçirmiş. Aylık
uyuşturucu sevkiyatı 70-80 tona ulaşmış. Bu sayede dünyanın en zengin 10
kişisinden biri olmuş. 4 binden fazla insanı öldürten Escobar politikaya da
girmiş. Kolombiya Meclisine de seçilmiş. İstifa etmek zorunda kalmış. Daha
sonra Kolombiya hükümetine savaş açmış, terör örgütlerini finanse etmiş.
Fakat bu arada halkın desteğini
kazanmak amacıyla fakir kesimler için hastane, stadyum ve konutlar inşa ettirmiş, çeşitli spor takımlarına ve
kurumlara sponsor olmuş. Yaptığı bu
yardımlardan dolayı “zenginden alıp, fakire verdiğine inanan” bir kesim
oluşturmuş. Bunlar kendisine “Robin Hood” lakabı takmış.
1993’te bir devlet
operasyonuyla öldürüldüğünde, cenaze törenine 25 bin kişi katılmış.
****************************
Türkiye Kara Para Cenneti Mi Oluyor?
Sözcü Gazetesinde Soner Yalçın
Hollandalı, Arnavut, Rus, Özbek, Azeri kendi
ülkesinden kaçmış yeraltı dünyasına mensup suçluların Türkiye’de yaşamayı seçtiğini, bunlara oturma
izni ve pasaport verildiğini yazdı.
“İstanbul’un organize suç örgütlerinin sığınma merkezi haline
gelmesinin” sebebi olarak iktidarın son 12
yılda altı kez çıkardığı “Varlık Barışı”
kararlarını gösteriyor. Çünkü “Varlık Barışı” ile kaynağı belirsiz paranın yurt
içine vergi vermeden, kaynağı sorulmadan rahatça girmesine imkân sağlanıyor.
Soner Yalçın şu tespitleri
yapıyor: “Devletin, bu konuda tek soru sormaması Hollanda’dan Arnavutluk’a suç
örgütlerinin Türkiye’ye gelmesine sebep oldu…
Dünyada vergi cennetleri
kontrol altına alınıp vergi kaçırmanın önüne geçmenin yolları aranırken, Türkiye’de
neden tam tersi bir durum söz konusu oldu? Çünkü:
Türk ekonomisi kara paraya muhtaç hale getirildi!
Artık Türkiye, güvene- hukuka
dayalı doğrudan sermaye yatırımlarını çeken ülke değil… Artık Türkiye,
kaynağı sorulmadığı için ‘sıcak para
cenneti’ bir ülke…”
****************************
Kara Parayı Önlemek Ekonomiyi Etkiler Mi?
Sadece yurtdışından gelen
değil, içeride de yasadışı yollardan elde edilen ve vergisi ödenmeyen gelir ve
servetler de inanılmaz boyutlardadır. Bu konuda da devlet yöneticilerinin
bilgisi hepimizden fazladır.
Bu haksız kazançların ve
servet aktarımının ana kaynakları imar düzenlemeleri, Kamu İhale Kanunu
değişiklikleri ve yasal olmayan ihalelerdir.
Hatırlayalım, 2015’te Başbakan
Ahmet Davutoğlu bir “şeffaflık paketi” açıklamış ve kamu görevlileri yanında, partilerin
il ve ilçe başkanları dahil birçok kesimin mal bildiriminde bulunması uygulamasının getirileceğini açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu
tasarıyı “şimdi sırası değil, ekonomiyi
olumsuz etkiler. Bu konularda ekonomiyi
dikkate alarak karar verilmeli. Böyle giderse görev alacak il ve ilçe
başkanı bulamazsınız” diyerek engellemişti.
****************************
Haram Para- Şatafatlı Hayat
Yasadışı yollardan zengin
olanlar kazandıkları haram parayı uzun süre gizleyemezler. Bunlar ister bizzat suç örgütü mensubu olsunlar,
isterse rüşvet, yardım, himaye karşılığı suça ve suçluya yardım edenler olsun
fark etmez.
Kazandıkları haram para bir kenarda dururken, suçlarını gizlemek için, uzun
süre mütevazı bir hayat yaşayamazlar.
Ben hayatım boyunca, rüşvetin
merkezi kurumlarda görev yapan kamu görevlilerinin maaşları ve diğer
meşru gelirleriyle uyumlu olmayan bir malvarlığını göstermekten, şatafatlı bir
hayat tarzı yaşamaktan kendilerini alıkoyamadığını gözlemledim.
Bu yüzden Sedat Peker
videolarında adı geçenlerin, ister iş adamı
kılıklı suçlular olsun, isterse suçlulara yardım eden hâkim, savcı, emniyet
müdürü, gümrük müdürü gibi kamu görevlileri veya basın mensupları olsun hepsi
de şatafatlı hayat içindedirler. Çünkü haram
para şatafata teşvik eder.
Bunları tespit etmek ve
engellemek çok zor değildir.
Fakat Cumhurbaşkanı gibi,
iktidar yanlısı çok kişi, “şimdi sırası değil, ekonomiyi olumsuz etkiler” düşüncesinde.
Kara para ve kirli
ilişkilerden kurtulmak için, bu zihniyeti devlet yönetiminden
uzaklaştırmak ilk adım olmalı.