Kaliteli Yaşamda Egzersizin Yeri ve Önemi

90

 

Kaliteli bir yaşam sürmek ve yüksek kaliteli bir insan olmak için, sağlığın bir subasman olduğunu artık biliyoruz. Subasman olmadan bina inşa edilemez. Üstelik subasmanın da, çok yüksek kalitede olması gerekir. Subasmanın, bina olmadığı gibi, yüksek kaliteli bir hayat için de sağlık yeterli olmamaktadır. Zira etrafımız, sağlıklı olup da, kalitesi sıfırın altında olan bir dünya insanla doludur. Sağlıklı olmadan da kaliteli bir hayattan bahsedemeyiz. Sağlık gittiği zaman, kalitenin bütün unsurları zarar görür. Rastgele yaşayıp sağlığı kaybettikten sonra aramaya çalışmak, kaliteli bir insanın işi olmasa gerektir. Kaliteli yaşam, zamanında gerekli önlemleri alarak sağlıklı ve güzel yaşamak üzerine kurulmuştur.

Egzersiz yapmak ise, sağlıklı olmanın subasmanıdır. Egzersiz olmadan asla sağlıklı olunamaz. Yaratıcımız insanoğlunu hareketli olmak üzere yaratmıştır. Gerçekte, Evrendeki her unsur hareketlidir. Etkin, verimli, dengeli, istikrarlı, ölçülü, sağlıklı, devamlı ve bilinçli bir egzersiz programı uygulanmadan, sağlıklı olmaya çalışmak hayalden öteye bir şey değildir.

Sağlıklı olabilmek için, sağlam ve kaliteli kas ve kemik sistemine sahip olmamız gerekir. Sağlam ve güçlü kas ve kemik sisteminin oluşturulmasının en önemli  şartı, vücudu gerektiği gibi dinamik ve esnek tutmakla mümkündür. Kas ve kemik sistemi kaliteli, güçlü ve sağlam olmayanlar her an bir hasta adayıdırlar. Kilo ile fazla uğraşmamak gerekir. Önemli olan vücutta gereksiz olan yağ kitlesinin olmamasıdır. Sağlam kas ve kemikler ağır kilo çeker. Kilosu fit olmasına rağmen, sağlam, güçlü, kas ve kemik sistemini kuramayanların sağlıkları yine tehlikededir. Güçlü, sağlam ve kaliteli kasları olanların vücutları gece uyurken dahi kalori yakar. Belirli bir yaşa kadar kas ve kemik sistemi olgunlaşır. 35 yaşından sonra ise en uygun ve kaliteli egzersizlerle, kas ve kemiklerimizin ancak geriye gidişini durdurabiliriz. Eğer gerekli nitelikte ve kalitede egzersiz yapamazsak, kas ve kemik sistemimizin dayanıklılığı azalır. Buna paralel olarak vücudumuzun diğer sistemleri de geriye gitmeye başlar.

Aç kalarak, dengeli beslenmeyerek, yararlı dahi olsa aynı besini (bitki suları, çorbalar, bal, ceviz, çay çeşitleri, vitaminler, takviyeler vb.) sürekli almamız oldukça tehlikelidir. Asıl olan, sağlıklı gıdaları, karbonhidrat (%50), protein (% 25), yağlar (%25) dengesini kurarak, iyice doymadan, ağır ağır iyice çiğneyerek, dengeli ve dönüşümlü olarak tüketmektir. Ne kadar sağlıklı beslenirsek beslenelim, ne yersek yiyelim, aldığımız kaloriyi egzersizle veremez isek, vücudumuzun belirli yerlerinde yağa dönüşecektir. Söz konusu zararlı yağların egzersizin dışında, güya mucizevi diye sunulan içeceklerle, araçlarla, ilaçlarla, bakanlık onaylı bitkisel takviyelerle giderilmesi asla mümkün değildir.

Sağlıklı hayat dokuz bilinmeyenli denklem değildir. En önemli özelliği, emek, akıl ve irade istemesidir. vücudumuzun bedensel ve ruhsal olarak, düzenli, dengeli, bilinçli bir şekilde hareket ettirilmesi gerekmektedir. Her gün, ama her gün 8 bin ila 10 bin adım atılmalıdır. Aheste ve dolanarak değil, dakikada 100-120 adıma denk gelecek şekilde, çamaşırlarımızı terle ıslatacak şekilde tempolu hareket etmemiz kaçınılmazdır.

En güzel hareket yüzmedir. Yer çekiminin negatif etkisini ortadan kaldırdığı ve vücudun her yerini hareket ettirdiği için, çok kıymetli bir egzersizdir. Arkasından tempolu yürüyüş gelir. Bunlarla birlikte adını ne koyarsanız koyun ölçülü ve bilinçli olmak kaydıyla her hareket altın değerindedir. Bedenimizle birlikte ruhumuzun da dinamizm kazanması ve ruhsal sağlık için, beynimizin de okuyarak, yazarak, dinleyerek, anlatarak, sorun çözerek, üreterek ve paylaşarak dinamik tutulması gerekir. Beynimize ve bilinçaltımıza güzel ve kaliteli faktörleri yerleştirerek, kaliteli yaşamın hırsızlarından ateşten kaçar gibi kaçmamız gerekmektedir.

Gül derleyenin gül koktuğu ilkesinde olduğu gibi, bilinçaltını yüksek kaliteli insan olmanın gerektirdiği faktörlerle doldurabilenlerin beyinlerinde hırsızlara yer kalmayacaktır. Sağlıklı, kaliteli, dengeli, ölçülü, istikrarlı, bilinçli ve kararlı bir şekilde her gün yapılan güzel egzersizler, olumlu ve etkin düşünceler vücuda endorfin, melatonin ve seratonin hormonları ürettirerek, genel sağlığımızı yükseltirken; kaliteli yaşamın hırsızlarına teslim olarak veya onları hakkıyla yönetemeyerek vücuda toksin ürettirmek, kaliteli ve sağlıklı yaşamı yerlere sermek demektir.

UNUTMAYALIM: Her gün ölçülü ve bilinçli egzersizle desteklenmeyen bir yaşamdaki diğer bütün önlemler eksik kalacaktır. Vücudumuzun yükünü taşıyan, eylemlerimizi başarı ile yapmamızı sağlayan gücümüzün oluşumu, sağlam, kaliteli ve güçlü kas ve kemiklerimizle mümkündür. En sağlıklı ve dengeli bir programla beslensek dahi, egzersiz olmadan vücut dengeleri yağ ve hareketsizlik lehine bozulacaktır. Vücutta ağırlaşma, tembellik, uyuşukluk, zevksizlik, hayattaki anlamsızlık, uykusuzluk ve kalitesizlik kendisini gösterecektir. Bu önemli problemlerin egzersiz dışında, ilaçlarla, takviyelerle, çaylarla, çorbalarla, bakanlık onaylı bitkisel karışımlarla, ovalamayla, sürmeyle, masajla ve ışığa tutmayla geçirilmesi mümkün değildir.  Hakkıyla ve gereği gibi yapılan egzersiz, dengeli, sağlıklı, ölçülü, bir beslenme ve kaliteli ruhsal besleme ile desteklendiği zaman, hastalıklar, ağırlıklar, tembellikler, uyuşukluklar, göbeklenmeler, bizim semtimize asla uğramayacaklardır.

Selam, sevgi ve dualarımla..    Allah’a emanet olunuz…