Kalbim su sızdıran testi misali
İçi şiir doldukça daha çok taşıyorum
Belli ki daha çok kırılacağım bir zaman sonra
En çok sızdırdığım yerden göğe kadar
Avuntum da umudum da yok aslında
Biliyorum bu çiçekler gözyaşı ile büyümez
Yağmurun bereketi üstümden çekildikçe
Kalıyorum bir kenarda sahra gibi
Elimde kalem, düz mantık kafaları karalıyorum
Üç yanlış bir doğruyu alıp götürüyor
Bir çuval dolusu pirinç de bir avuç taş
Hadi kolaysa ayıkla ayıklayabilirsen
Şifresi çözülmüş şiirler var derin denizde
Neresinden tutsam elimde kalıyor
Kış sever kasımpatlarının boynu bükük
Dağ kardelenleri ayaza, buza meydan okuyor
Karnı burnunda yılın son aylarının
Önüne katar gider yaşanmışlıkları
Sorsan, kimse memnun değil halinden
Hep yüze dökülüp duran aynı sancılı kahır
Sus dedim kalbime, durmaz bu iç kanama
Temeldeki taş, gözdeki yaş, ağrıyan baş
Kendine sürgün bir ömür
Kara dediğim bir göz kadar kara bir ömür
Aslında insan, ilk doğarken yeniliyor
Göbek bağından koparken yer çekimine
Her yara feryat figan, sızan… ter, kan ve su
Ölüm gibi bir gerçek alnımda, kalbimin tabelası…