Kabotaj Bayramı

94

Üç tarafı denizle çevrili olan Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en ileri denizci millet yetiştirmek kabiliyetindedir. Bu kabiliyetten istifadeyi bilmeliyiz; denizciliği, Türk’ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve bunu kısa zamanda başarmalıyız.-

 Gazi Mustafa Kemâl Atatürk- (1937)

İstanbul Küçükayasofya Camiî Külliyesi içersindeki Hoca Ahmet Yesevi Vakfı’nın onbeş günde bir tertiplenen kahvaltılı sohbet toplantısının 36.sı yapıldı.  Her kahvaltılı toplantıya ailelerce iştirak sağlandığından bu toplantılar bir başka önem arz etmektedir.                                   

03-07-2011 Pazar günlü kahvaltılı sohbet toplantısının konusu günün önemine binaen Türk Denizciliği ve Kabotaj Bayramı idi.

Denizcilik konusunda uzman araştırmacı Dr. Muhsin İdikut Kadıoğlu konuşmacı idi. Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Erdoğan Aslıyüce’nin takdim konuşmasından sonra dinleyici kitlesine kısmen yabancı olan Türk denizciliği ve denizcilik tarihi hakkında bizlere detaylı bilgi verdi.

Öncelikle Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Erdoğan Aslıyüce ve konuşmacı Dr. Muhsin İdikut Kadıoğlu’na teşekkürü bir borç bilirim. Zira denizciliği ilgi alanım dışında bıraktığıma üzüldüğü ifade etmek isterim.

Türk denizciliğinde 1 Temmuz tarihi önemli bir gündür. 1 Temmuz 1926’da kabul edilerek, denizlerimizdeki bağımsızlığımızı kazandıran 815 Sayılı Kabotaj Kanunu’nun kabulünün ile Denizlerimizdeki kıyı ve limanlarımızın egemenliği bize geçmiştir.

Kabotaj Fransızca kökenli bir kelime olup, bir devletin kendi limanları arasında yolcu ve yük taşıma hakkı demektir. Osmanlı Devleti’nin kapitülâsyonlar çerçevesinde yabancı ülke gemilerine tanıdığı kabotaj ayrıcalığı, Lozan Barış Antlaşması’yla 1923 yılında kaldırıldı.

19.04.1926 tarihinde TBMM’inde 815 Sayılı  “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanun” 29-04-1926 tarihinde 359 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu günden itibaren 1 Temmuz Kabotaj Bayramı olarak kutlana gelmiştir.                                     

815 Sayılı Kanunla yabancıların elinde bulunan bütün limanlarımız millileştirilmiş, Türk limanları ve sahilleri arasında yük ve yolcu taşıması ile kılavuz ve römorkaj hizmetlerinin Türk vatandaşları ve Türk Bayrağı taşıyan gemilerce yapılması hükmü getirilmiştir.                                                           

815 Sayılı Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı Sanat ve Ticaret Hakkında Kanun 7 maddeden oluşmaktadır. Kanunun getirdiği genel esaslar şöyledir;

Son iki maddesi yürürlük ve uygulamadan sorumlu Bakanlıkları gösterir.  Türk kıyılarının bir noktasından diğer noktasına yük ve yolcu alıp nakletmek ve kıyılarda, limanlar içinde veya arasında römorkaj ve kılavuzluk ve bütün liman hizmetlerini yalnız Türk Bayrağını taşıyan gemi ve taşıtlara aittir.  

Yabancı Gemiler sadece yabancı memleketten aldıkları yolcu ve yükü Türk limanlarına çıkarabilir ve Türk limanlarından yabancı limanlara gidecek yolcu ve yükü alabilir.

Türkiye’de nehir, göller ve Marmara havzası ile Boğazlar ve bütün karasuları ve karasularına dahil körfez, liman, köy vesairede vapur, römorkor, istimbot, motorbot, mavna, salapurya, sandal, kayık velhasıl makine, yelken ve kürekle hareket eden büyük taşıtlar ve saire ile duran ve yüzen araçlar bulundurmak ve bunlarla seyrüsefer ve nakliyat ameliyesinde bulunmak suretiyle ticaret hakkı, yalnız Türk Vatandaşlarına aitti

Kanunun 5.Maddesi cezaî hükümleri ihtiva etmekte olup 23-01-2008 tarihinde 5728 Sayılı Kanunun 6.maddesi ile yapılan değişiklikle “Bu Kanunun 1 inci maddesi hükmüne aykırı olarak Türkiye limanları arasında kabotaj yapan gemilerin kaptanlarına ve yabancılara ait deniz taşıtlarının sahiplerine bin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Donatanı yabancı olan gemilerle yabancılara ait sair deniz taşıtları, idarî para cezası tahsil edilinceye kadar elverişli bir limanda masrafları kendisine ait olmak üzere tutulur. Bu Kanunun 2 ve 3 üncü maddelerinde belirtilen yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan hakları kullanan yabancılara beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir ve gemi ve sair deniz taşıtları seferden alıkonulur.

Birinci fıkrada yazılı olan idarî para cezalarına o yerin mülkî amiri, diğer idarî tedbirlere liman başkanı tarafından karar verilir.”  Şeklini almıştır.

Ancak Limanları özelleştirilmesiyle Kabotaj Bayramının ne denli bağdaştığı siz okuyucuların izanına bırakmak durumundayım.

Saygılarımla.