İYİ Parti, Çarşaf Liste, Demokrasi!

90

Demokrasi; siyasal denetimin doğrudan doğruya halkın yada düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimi olarak tanımlanıyor.

Bu tarife bakınca Türkiye’de ve Türkiye’de Kurulu bulunan siyasi partilerde demokrasinin olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.

Oysa hepimiz lafta da olsa demokrasi istediğimizi söylüyoruz!

Uzunca yıllardır siyasetle uğraşıyorum. Gayem halka hizmet etmek oldu. Kendi çapımda bir şeyler yaptığımı düşünüyorum. En azından siyasetin ve ülkenin olumsuz gidişatına karşı tavırlar aldım. Türk Milletinin lehine olanları seslendirdim. Farklı bir siyasetçi profili oldum. Sellere karşı durdum. Uyuyan devi (Türkler) uyandırmaya çalıştım.

Bu meyanda aynı duruşu sergilediğine inandığım Meral Akşener’le birlikte ve onun önderliğinde birçok arkadaşla beraber İyi Parti’nin kuruluşunda yer alarak kurucu oldum.

Ancak biz koca koca insanlar demokrasimizin ve siyasi partilerimizin yaşadığı hastalıklardan hiç ders almamış olacağız ki; bu hastalıkların nerede ise tamamını “eski kafa”lar sayesinde İyi Parti çatısına taşıdığımızı görüyorum…

Hâlbuki Türk siyasi tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir “1 Nisan” kongresi yaşayan ve Meral Akşener liderliğinde her kesimden insanın katılımıyla adeta bir halk hareketine dönüşen İyi Parti’nin bu yürüyüşünü ne yazık ki, dumura uğrattık. Sebepleri malum! Bunları Sayın Akşener’de biliyor partinin gönüllüleri de biliyor…

Ama bu ülke için “İyilik Yürüyüşü”ne ve Meral Akşener’e halkın hali hazırda verdiği bir avans var. Bundan sonra yapılacak olanlar ya bu avansın tüketilmesine yada ülkeyi yönetmek için İyi Parti’ye halk tarafından yeni krediler açılmasına sebebiyet verecek.

Allah’ta yardım ediyor. Nedeni ne olursa olsun 3-4 Ağustos’ta Ankara’da İyi Parti’nin “Büyük Kurultay”ı toplanıyor. Bu tarihi bir kurultaydır. Türk Milletinin geleceğine etki edecektir. Partinin yönetimsel yanlışlarından arınıp demokrasi rayına oturabilmesi için bu kurultay çok büyük bir fırsattır.

İyi Partililer ve Büyük Kurultay delegeleri susarak ülkelerine hizmet edemezler. “Medeniyet yolunu ancak cesurlar döşer” diye ölçüyü koymuş bir Meral Akşener’in partisinin mensupları; yanlışlar karşısında sessiz kalamaz. Siz görmezden ve duymazdan gelseniz bile Türk Halkı sizin vereceğiniz demokrasi mücadelesini çok yakından izliyor. Kendi partisi içinde hak ve hukuk mücadelesi vermeyenlerin cesurca memleketi yöneteceklerinden asla söz edilemez…

Bu nedenle İyi Parti “Olağanüstü Büyük Kurultay”ında partiyi yönetecek olan Genel İdare Kurulu (GİK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyelerini; tüzüğünde de yer aldığı şekilde demokratik teamül ve usullere uygun olarak “çarşaf liste” ile seçmelidir. İyi Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener ve arkadaşları unutulmamalıdır ki; haksızlık, hukuksuzluk ve olmayan demokrasiden yakınarak İyi Parti’yi kurmuşlardır. Şimdi “İyi Parti’de de demokrasi yok dedirtmemek” zorundadırlar.

Hep anlattım; malum kafalarla demokrasi olmaz! Onların olduğu yerde otun bittiği ve iktidarın geldiği görülmemiştir. Meral Akşener’in omuzlarında kendilerini yükseltenlerin, Akşener’i Cumhurbaşkanı yapma ve İyi Parti’yi iktidara getirme güçleri ve niyetleri yoktur. Onun için mücadelemiz demokrasi ile yanlışlardan arınma mücadelesidir.

Demokrasi diyerek İyi Parti’yi kurduğumuz bazı insanlar yapılacak bu kurultayda “çarşaf liste” ile demokratik bir seçim istediler diye delegeleri tehdit etmeye başladılar. Hani demokrattık? Ben de delegeyim. Ben de çarşaf liste deyip imzamı veriyorum. Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Hele sevdamız memlekete hizmet ise!

Sayın Genel Başkanım Meral Akşener; partinizin demokratik kanallarını açınız… Yol arkadaşlarınıza demokratik mücadele imkanı tanıyınız. Kim seçilirse seçilsin başımızın üstünde yeri vardır. Yaşadıklarınızı en iyi bilen sizsiniz! Burada benzer şeylerin yaşanmasına izin vermeyiniz.

İyi Partililer, cesur olunuz..cesur olmayanların ne kendine, ne partisine nede Türkiye’ye bir faydası olur! Gelin 3-4 Ağustos’u Ankara’da demokrasi şölenine çevirelim… İyi Parti’nin yeniden iktidara yürüyüşünü başlatalım!