Itır Yetiştirdim Penceremde

95

 

Ne bahar, bahar gibi, ne nisan nisan gibi
Yine o bilindik kara bulutlar oturdu gözlerime
Her yönden sert rüzgârlar esiyor,
Çarpıyor kapılar yüzüme yüzüme.
Hangi sayfayı çevirsem çocukluğum çıkıyor karşıma
Ayaklarını yere vura vura, salya sümük tepindikçe
Islanmış kibritler gibi duruyor hayat baharın orta yerinde
Koca bir kış kokusunu düşlediğim 
Mevsimin kıyısında üşüyorum
Acı yine inadına inadına, içime içime işliyor

Şimdi kalbim sadece kan pompalayan organ
Şiir yazacak hal kalmadı, dilim türkçe’yi şaşıyor
Bir tarafım haksızlığa kunfu
Diğer tarafım minder dışı
Öbür tarafım güneşi bekleyen karınca
Siz se görmezden geliyorsunuz
Üstümden geçen kara kışı.
Gözleriniz kör, kulaklarınız sağır da değildi
Üç maymunu oynamayı tercih ettiniz
Ne çok yalandan madalyalarınız var yakanızda.

Nisanın ortasında yağan yağmur, esen rüzgar
Heybetini hiç bozmayan ceviz ağacım
Susmanın erdemini döküyor yapraklarından
Serçe diyor serçe.,vazgeçme hiç telaşından.
Çatıya davetsiz misafir lak lakcı leylek 
Alay ediyor benimle, hala burdamısın diye!
Ölüme de doğuma da şahit olmak, gidip gelmek değil mi,
Gözüm açık gitmez artık, toprak doldurdum gözlerime.
Yağmuru, güneşi, rüzgârı üstümde son tango ömrüme,
Itır yetiştirdim penceremde, koysunlar kalbimin üstüne.

zeytin kelimeler