Gök içini boşaltırken içime
Yağmur pencereye vura vura yağıyordu
Bir yağmura baktım, bir pencereye
Eğdim başımı duyduklarıma
Devrildi çocukluğum üstüme
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Acı bir kahve geldi
Ayrılığı telvesine yazılmış
Döküldü masaya gözyaşlarım
Unuttum doğru bildiğim ne varsa
Yeniden heceledim şiiri
Kafiyesine yağmur düşmüş kelimeleri
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Yüreğimde kar kalkmayan dağlar
Çığ düşmüş yollar var
Başladığım yere geri döndüm
Kuş uçmuyor, kervan geçmiyor
Çıldırmış alıcı kuşlar bağırıyor göğümde
Boşuna yoruyor yetim kendini
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Kapıyı yumruklayıp duran ölüm dur orda
Hasreti, gurbeti bellettiğim dilim sus burda
Bu ateş buz üstünde…
Başına buyruk dünya
dön orda
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım
Şimdi kalem elimde
Ötenazı hakkını kullanamayan hasta gibi
Kağıda ve kelimelere bağlı
Şiir deyip çektim fişini
Hayata yeniden tutunma şansı yüzde yüz
İsyanıma sığamadım
Adını bilerek koymadım