İslam’da Sorumluluk

94

Sorumluluk; bir insanın görevlerini yerine getirip getirmediği, iman, amel, fiil, söz ve davranışlarının doğru olup olmadığı konusunda hesaba çekilmesi demektir. Yani, kişinin kendi istek ve iradesi ile yaptığı ve yüklendiği işlerin hesabını vermesi, bundan dolayı hesaba çekilmesidir. Yüce dinimiz İslam, her insanın bir iradesi ve seçme hürriyeti bulunduğunu ve bu iradesini kullanmak suretiyle yapacağı işlerin tamamından sorumlu olduğunu bildirmiştir. Bundan dolayı insanlar ve özellikle Müslümanlar, yapacakları her işte, söyleyecekleri her sözde dikkatli olmak durumundadırlar.  (Şamil İslam Ansiklopedisi)

Kur’an-ı Kerim varlıklar içinde sadece insanın, Allah’ın sorumluluk teklifini kabul ettiğini bildirmiştir: “Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o, çok zalim, çok cahildir.” (Ahzâb, 33/72) Ayet-i kerimede sorumluluk ve yerine getirilmesi gereken yükümlülükler “emanet” tabiri ile ifade edilmiş, Allah’ın insanlardan yapmasını istediği tüm fiiller bu emanet kapsamında değerlendirilmiştir.

Yüce Rabbimiz, insanın yüklendiği bu emanet/kulluk vazifesinin ne kadar çetin, ne kadar ağır bir görev olduğunu şöyle bildirmektedir: “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.” (Haşr, 59/21)

Allahu Teâlâ, kullarına yüklediği sorumluluklarla beraber onlara bir takım haklar ve yetkiler vermiş, bütün kâinatı onların emrine amade kılmıştır. İradelerinde ve davranışlarında serbest bıraktığı insanlara, kitaplar ve peygamberler göndererek emir ve yasaklarını bildirmiştir.

Bütün bunlara karşılık Kur’an-ı Kerim, insanın sorumlu bir varlık olduğunu, başıboş bırakılmayacağını (Kıyâme, 75/36); dünya hayatında kendisine verilen nimetlerden ve yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini haber vermektedir: “Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz” (Tekâsür, 102/8),   “Allah, yaptığından sorumlu tutulamaz; onlar ise sorguya çekileceklerdir” (Enbiya, 21/23), “Rabbine and olsun ki, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız.” (Hicr, 15/92-93)

Cenâb-ı Hak, sorumluluklarını yerine getiren, iyi ve güzel davranışlar içinde olan kullarını mükâfatlandıracak, yükümlülüklerini unutarak yanlış davranan, O’nun nimetlerine karşı nankörlük ederek ömrünü günahlarla heba edeleri de cezalandıracaktır. “O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler. Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal, 99/6-8)

Peygamberler, Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara hakkıyla tebliğ edip etmediklerinden, insanlar da peygamberlerin tebliğ ettiği emir ve yasaklara, helal ve haramlara, öğüt ve tavsiyelere uyup uymadıklarından sorgulanacaktır. Kendilerine peygamber gönderilenlere mutlaka soracağız ve peygamberlere de soracağız” (A’râf, 7/6), “De ki; Allah’a itaat edin! Peygambere itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki o peygamber; kendisine yükletilenden ve siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz. Eğer itaat ederseniz doğruyu bulursunuz.” (Nûr, 24/54)

Hz. Peygamber (s.a.s.) insanın sorumluluklarını şöyle ifade buyurmuşlardır: Kıyamet günü insan, beş şeyden sorulmadıkça bırakılmayacaktır: Ömrünü nerede tükettiğinden; ilmi ile amel edip etmediğinden; malını nereden kazanıp nereye harcadığından ve bedenini nerede yıprattığından.” (Tirmizi, Kıyame, 1)

Bir başka hadis-i şeriflerinde ise; “Hepiniz yöneticisiniz ve hepiniz yönettiklerinizden sorumlusunuz. Devlet başkanı yöneticidir ve yönettiklerinden sorumludur. Erkek, eşi ve çocuklarının yöneticisidir ve onlardan sorumludur. Kadın, eşinin evinde yöneticidir ve yönettiğinden sorumludur. Hizmetçi/çalışan sorumluluğundaki malın ve işinin yöneticisidir ve yönettiğinden sorumludur” (Buhari, Ahkam, 1; Tirmizi, Cihad, 27) buyurmuşlardır.

Hülasa; her insan Yüce Yaratıcısına karşı ve üstlendiği görevlerden dolayı diğer insanlara ve topluma karşı sorumludur. Bu görevlerini hakkıyla yapıp yapmadığından ahiret hayatında hesaba çekilecektir.