İnsanlığa Karşı Şiddet!..

72

Suriye’de kimyasal silah kullanılarak 635 insanın canına kıyılması, tek kelimeyle “vahşet”tir.

Bu olay, Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Görmez’in dile getirdiği gibi, “insanlığa karşı şiddet” örneğidir.

Şimdi, “önyargı” tutsaklığına düşmeden düşünelim ve soralım;

  • – Bu kitlesel ölümün “gerçek katilleri” kimlerdir?
  • – Bu katillerin “amacı” nedir?
  • – Bu kimyasal silahı kimler, nereden sağladılar?
  • – Böylesine “kitlesel cinayetler” neden hep halkı Müslüman olan ülkelerde oluyor?

Bu cinayetin “Esad rejimi” tarafından işlendiği iddia ediliyor. Bu doğru olabilir mi?

Fransa, “Esad kimyasal silah kullanırsa, güç kullanarak müdahale ederiz” demişti. ABD Başta olmak üzere büyük ve güçlü devletlerin yıkmaya çalıştıkları Esad, “Kimyasal silah denetimi için” Suriye’de araştırma yapan bir Birleşmiş Milletler Heyeti varken, böyle bir yanlışa düşebilir mi?

İkinci olasılık; “Esad’ı devirmek isteyen ve küresel güçler tarafından silahlandırılıp desteklenen muhalif güçler mi bu katliamı yaptığıdır.

Üçüncü olasılık; “Suriye’yi iç kavgaya sürükleyip zayıflatmak, Esad’ı devirmek isteyen küresel güçlerin Suriye’deki ajanları mı bu katliamı yaptı?

Peki, bu kimyasal silahları kimler üretiyor? Kimler satarak para kazanıyor? Kimyasal silah kullanımını yasaklarken, üretimine neden engel olunmuyor?

Hatırlayalım; Saddam rejimi, Irak’ta 5 bin insanı kimyasal silah kullanarak katletmişti. Sonra gazetelerde yer alan haberlerden öğrendik ki, Hollanda ve Fransa, Irak’ta iki ayrı kimyasal silah fabrikası kurmuşlar! Neden? Çünkü, Batı Emperyalizmi, İran’daki rejimi devirmek için, Saddam’ı bir maşa olarak kullanmıştı. Irak-İran Savaşı tam 8 yıl sürdü. Irak hazinesi boşalınca Saddam’ın aklı başına geldi! Ama, emperyalizm kullandığı maşaları, işleri bitince yok eder! Tıpkı Usame Bin Ladin’e yaptığı gibi!..

Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da yaşanan cinayetlerin asıl faili Emperyalist Küresel Şirketler‘dir.

Onlar, Ortadoğu’nun petrolünü ele geçirmek için, silahlarını satmak için, yıkılan şehirleri yeniden inşa etmek için bu insanlık dışı cinayetleri planlıyorlar.

Ortadoğu’nun “aptal ve hain” siyasetçileri de, kişisel çıkarları için, İslamiyet’i “siyasal bir araç” olarak kullanıyor, halkını aldatıyor ve bu cinayetlere ortak oluyorlar…

Başbakan; “Mısır’daki olayların sorumlusu İsrail” diyor. Ama, Irak’taki hayasız saldırıda Iraklı Müslümanları katleden ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için de duacı olan Başbakan, emperyalizmin asıl siyasal tetikçisi ABD’yi ve NATO’yu görmezden geliyor!?

 “İnsanın insanı sömürmesi” temeline dayanan Kapitalizm ile Müslümanlık bir arada olmaz!

Emperyalist güçlere hizmet ederek Müslüman ve özgür yaşanamaz!

Emperyalist bir sömürü projesi olan; Irak’ı, Suriye’yi, İran’ı ve Türkiye’yi parçalamayı  hedefleyen BOP-Büyük Ortadoğu Projesi’ne hizmet edilerek Müslüman ve namuslu kalınamaz!..

Müslümanların artık uyanması, İslamiyet’i kullanarak halkını uyutan ve emperyalizme hizmet eden maskeli kirli siyasetçilerden kurtulması gerek!..