İnsan  Denen  Nokta

9

     Kendini seven, kabiliyetlerini ortaya koyarak;

     Hem kendine hem başkalarına seyrettirir.

     Bu durum, seyircilerin varlığını gerektirir.

     Çünkü, meselâ roman okunsun diye yazılır.

     Oyun, seyredilsin diye oynanır.

     Resim, bakılsın diye çizilir.

     Sanat, takdir edilsin diye sahneye konur.

     İşte Yaratan da, hiç ihtiyacı olmadığı halde,

     “Ben bir gizli hazine idim; bilinmek için kâinatı yarattım.”

     İlâhî istek ve arzusu için,

     Bu muhteşem, bu süslü, bu harika, bu çekici;

     Bu bin bir sırrı içinde barındıran kâinatı yarattı.

     Seyredenlerin de beğenisini almak için,

     Canlı cansız bitki / nebat ve hayvan; sayısız canlı türünü;

     Tüm bunların hepsinden üstün, bütün bunları seyir,

     İhtiyaç ve beğenisini ortaya koyacak vasıfları taşıyan;

     Evrenin bir tanesi, evrenin nazar boncuğu, evrendekilerin

     Hepsinden üstün, hepsinden güzel,

     Her şeyi emrine âmâde kıldığı;

     En kâmil, en mükemmel, her çeşit takdire şayan olan;

     Nadide, eşsiz değerde olan İnsan’ı yarattı.

     Ve demek istedi ki:

     Ben’i görmek, Ben’i bilmek, Ben’i anlamak isteyen;

     Zât’ımı değil, Zât’ımdan nebean eden / çıkan

     Salkım saçak kâinat ağacının dal ve budaklarına baksın.

     Kâinat ağacının meyvesi olan; Esma-i Hüsna’mı suretine nakş ettiğim;

     Ben değil ama Ben’den olan isim ve sıfatlarımı;

     İnsan’da görsün, İnsan’nda bulsun;

     O’na nasıl bir gaye verildiğinin farkına varıp, şuuruna ersin;

     Allah’ın kudretinin müthiş azametine bakın ki,

     Sonsuz isim ve sıfatlarını; büyüklüğü karşısında

     Nokta bile sayılamıyacak kâinat olarak aksettirmiş, yansıtmış, tecellî ettirmiş.

     Bu muhteşem varlığı da, ona nisbeten bir nokta hükmünde olabilecek;

     İnsan denen bir mücevhere sığıştırmış ve onda toplamış!

     İlahî isteğini onda noktalamış.

     İşte ey insan! Sen nasıl bir varlık olduğunu bil.

     İşte ey insan! Sen nasıl bir keyfiyet ve kıymet sahibi olduğunu gör.

     İşte ey insan! Sende nelerin gizlenip toplandığını anla.

     İşte ey insan! Sen; Allah indinde nasıl bir değer taşıdığını bir düşün.

     Nasıl bir karşılanmaya namzet olmuş dönüşün!

     Artık Sen anlamalısın nasıl olman lâzım geldiğini;

     Yüce Yaratan’ın karşısındaki duruşun!

     Bütün bunları hatırlatması gerekmez mi oluşun!

     İşte ey İnsan!

     Nasıl bir noktasın ki Sen:

     Yarattı Yüce Allah; Kâinat Kitabı’ndaki her şeyi;

     Senin kıymeten çok büyük, maddeten çok küçük;

     İnsan denen bir nokta olduğun için. 

Önceki İçerikGörev ve Makam
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.