İnançlı İnsanların Ümitsiz Olmaya Hakkı Yoktur!

80

7 Mayıs 2013 Salı günü candan aziz yurdumuz üzerine doğan güneş, aydınlığını da ısısını da kaybetmek üzere…

Savunma maksadıyla söylenen sözler inandırıcı değil. Suçluların bulunup cezalandırılacağına dair hiçbir taahhüt yok. Dış tahrikler hedef alınarak yapılan konuşmalar zevahiri bile kurtarmıyor. Kirli eller, temiz ellere işten el çektirme gayreti içerisinde.

Birkaç ay önce ‘Polis durup dururken kimseyi gözaltına almaz…’ diyenlerin, yakınları gözaltına alınınca polisi; ‘devlet içerisinde devlet oluşturmak‘la suçlayanlara, kim nasıl inanacak?

Türkiye’de olup bitenlerle ilgilenenler hatırlayacaklardır: Aile çevresinden bir yolsuzluklara bulaştığı belirlenince o dönemde zirvede bulunan siyaset adamımız, olaya müdâhil olmamış, yolsuzlukları ortaya çıkaran polis ve savcıları suçlamamış, görev yerlerini değiştirmemişti. Daha üst zirvede iken de yine yakınlarından birinin yolsuzlukları belirlenince de tahkikatın seyrini değiştirecek hiçbir emir vermemişti.

Türkiye ilerliyor. ‘ileri demokrasi‘ bu olsa gerek…

Genelkurmay Başkanı tutuklanırken, hapse mahkûm edilirken ‘devlet içinde devlet‘ yoktu. Siyâsilerin yakınları tutuklanınca birden bire ‘devlet içinde devlet yapılanması‘ oluştu…

Türkiye çok hızlı ilerliyor…

*

Müslümanlık, ahlaklı, dürüst olmayı gerektirir. ‘Kıl beşi, bitir işi‘ Müslümanlığı, ahlaksızların-soysuzların kullandığı naylon maskedir. O maskeyi kullananlar farkında olmayabilirler. Fakat maskelilere bakanlar; kirli yüzleri, kirli elleri, doymak bilmeyen aç gözleri, kemirgen suratları görürler. Görüyorlar. Görmeye devam edecekler.

*

Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sav) efendimizin adını dillerinden düşürmeyenlerin de Peygamber ahlakı ile donanmış olmaları gerekir. Peygamberimiz, hayatının hiçbir anında, hiç kimseye lânet okumamıştı. O, rahmet Peygamberi idi.

Dünya nimetlerine bağlı insanların, gelir kapılarını kapatanlara hiddet yağdırması bile yadırganası bir hareket iken, ahretten başka düşüncesi-endişesi olmadığına milyonları inandıranların, dün berâber olduklarını lânetler içinde boğma çabaları ayrı bir ıstırap kaynağı olmuştur.

Çok yazık.

*

Bütün bu olumsuzluklar içerisinde, gelen istifa haberleri, ‘temiz bir Türkiye‘ ümitlerini besleyebilecek gelişmeler olmuştur.  

Milyon dolarların nasıl elde edildiğini sorgulamak yerine, muhayyel dış güçleri suçlamak gibi müthiş bir akıl tutulması yaşıyor olsak bile…

Mesnetsiz laflarla milleti kandırabileceğini zannedenler, ancak ve yalnızca kendilerini ve de geçici olarak avutabiliyor olsalar bile…

Enseyi karartmamak gerekir.

Keser döner, sap döner, Gün gelir hesap döner. Uyanık geçinenlerin kendilerine göre hesapları varsa, Cenab-ı Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabın, asırlar boyunca İ’lâ-yi Kelime-t’ullah için kanını sebil gibi akıtan, gül bahçesine girer gibi kara toprağa giren aziz ve necip Türk milletinin aleyhine olmayacaktır.

Görelim Mevlâ’m neyler, neylerse güzel eyler.

Önceki İçerikTarih Sürecinde Kocaeli Türkmenleri
Sonraki İçerikYine Krizi İyi Yönetemedin Usta(!)
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.