7 Mayıs 2013 Salı günü candan aziz yurdumuz üzerine doğan güneş, aydınlığını da ısısını da kaybetmek üzere…
Savunma maksadıyla söylenen sözler inandırıcı değil. Suçluların bulunup cezalandırılacağına dair hiçbir taahhüt yok. Dış tahrikler hedef alınarak yapılan konuşmalar zevahiri bile kurtarmıyor. Kirli eller, temiz ellere işten el çektirme gayreti içerisinde.
Birkaç ay önce ‘Polis durup dururken kimseyi gözaltına almaz…’ diyenlerin, yakınları gözaltına alınınca polisi; ‘devlet içerisinde devlet oluşturmak‘la suçlayanlara, kim nasıl inanacak?
Türkiye’de olup bitenlerle ilgilenenler hatırlayacaklardır: Aile çevresinden bir yolsuzluklara bulaştığı belirlenince o dönemde zirvede bulunan siyaset adamımız, olaya müdâhil olmamış, yolsuzlukları ortaya çıkaran polis ve savcıları suçlamamış, görev yerlerini değiştirmemişti. Daha üst zirvede iken de yine yakınlarından birinin yolsuzlukları belirlenince de tahkikatın seyrini değiştirecek hiçbir emir vermemişti.
Türkiye ilerliyor. ‘ileri demokrasi‘ bu olsa gerek…
Genelkurmay Başkanı tutuklanırken, hapse mahkûm edilirken ‘devlet içinde devlet‘ yoktu. Siyâsilerin yakınları tutuklanınca birden bire ‘devlet içinde devlet yapılanması‘ oluştu…
Türkiye çok hızlı ilerliyor…
*
Müslümanlık, ahlaklı, dürüst olmayı gerektirir. ‘Kıl beşi, bitir işi‘ Müslümanlığı, ahlaksızların-soysuzların kullandığı naylon maskedir. O maskeyi kullananlar farkında olmayabilirler. Fakat maskelilere bakanlar; kirli yüzleri, kirli elleri, doymak bilmeyen aç gözleri, kemirgen suratları görürler. Görüyorlar. Görmeye devam edecekler.
*
Peygamberimiz Hazret-i Muhammed (sav) efendimizin adını dillerinden düşürmeyenlerin de Peygamber ahlakı ile donanmış olmaları gerekir. Peygamberimiz, hayatının hiçbir anında, hiç kimseye lânet okumamıştı. O, rahmet Peygamberi idi.
Dünya nimetlerine bağlı insanların, gelir kapılarını kapatanlara hiddet yağdırması bile yadırganası bir hareket iken, ahretten başka düşüncesi-endişesi olmadığına milyonları inandıranların, dün berâber olduklarını lânetler içinde boğma çabaları ayrı bir ıstırap kaynağı olmuştur.
Çok yazık.
*
Bütün bu olumsuzluklar içerisinde, gelen istifa haberleri, ‘temiz bir Türkiye‘ ümitlerini besleyebilecek gelişmeler olmuştur.
Milyon dolarların nasıl elde edildiğini sorgulamak yerine, muhayyel dış güçleri suçlamak gibi müthiş bir akıl tutulması yaşıyor olsak bile…
Mesnetsiz laflarla milleti kandırabileceğini zannedenler, ancak ve yalnızca kendilerini ve de geçici olarak avutabiliyor olsalar bile…
Enseyi karartmamak gerekir.
Keser döner, sap döner, Gün gelir hesap döner. Uyanık geçinenlerin kendilerine göre hesapları varsa, Cenab-ı Allah’ın da bir hesabı vardır. O hesabın, asırlar boyunca İ’lâ-yi Kelime-t’ullah için kanını sebil gibi akıtan, gül bahçesine girer gibi kara toprağa giren aziz ve necip Türk milletinin aleyhine olmayacaktır.
Görelim Mevlâ’m neyler, neylerse güzel eyler.