Son günlerde okuduğum
iki kitap, islediği konular ve bakış açıları sebebiyle, böyle bir yazıyla değerlendirilecek
özellikteydi. Kitaplardan biri Derya Mesut Kayla takma adi ile yazılan
“Erkektir, Her
Zaman Haksız Mıdır” adıyla yazılmış olan boşanma ve
sonrası katkı payı paylaşımının hikâyesidir.
Evlilikten maksat, tarafların bir ömür boyu sürmesini
istediği ve geleceklerini birlikte devam ettirme sözüdür. Bu sebeple nikâh
akdinde iyi gün- kötü gün ve her şartta çiftler birbirine şahitler önünde söz verirler.
Arzu edilen ve beklenen doğacak çocuklar ile beraber mutlu ve huzurlu bir yuva
ile eşlerin bu yeni birlikteliği ömür boyu sürdürmesidir. Ama maalesef bu her
zaman mümkün olamıyor. Kimi evlilikler kısa
sürede biterken, bazıları büyüyememiş çocukları ile birlikte muhtelif
sorunları da yaşatarak sonlanabiliyor. Bazen de bu kitaptaki gibi 29 yılın
sonunda meslek sahibi olmuş , yetişmiş evlatlara rağmen beklenmedik şekilde
sonlanabiliyor.
Yazar birlikte
geçirilen uzun süreli mutluluklara rağmen yalan ve yanlış bilgi ve ifadelerle
hukukun da sonuçlandıramadığı bir süreci kitabında paylaşmaktadır. Bu süreçte
bilirkişi müessesenin bile sonuç vermediği bir duruma işaretle, hukukun pozitif
ayrımcılıkla kadını her zaman haklı gören öngörüşün doğru olmadığını, ”mahkemeye
saygı, karara itiraz” ile 10 yılı aşkın bir süre devam eden bir katkı payı
paylaşım davasını kitaplaştırdığını okuyoruz. Bu ve benzeri durumların daha
kolay çözülebilir hale getirilmesi gerektiğine işaret eden bu eserin özellikle
bu alanda çalışanlar için belge kaynağı olması sebebiyle okunmasının faydalı
olduğuna inanmaktayım.
Diğer kitap “ Ekmek
Kavgası “ kapak adı ile Mustafa Küpçü tarafından yazılan eserdir. Siyasetle ilgilenen,
sosyal olaylara ilgi duyanların faydalanacağı umudu ile, ekonomik, siyasal ,
toplumsal ve çevre ile ilgili görüş ve kaygıların dile getirildiği yazılardan
oluşan bir kitap. Konuların akıcı ve duru bir Türkçe ile, genellikle tenkitçi
bir gözle değerlendirilip, gerekli uyarıların yapıldığı bir eserdir. Toplum
çatışmalarında kin ve öfkenin nelere sebep olabileceği 6-7 Eylül 1955’de yaşanan
olaylar hatırlatılarak ele alınıyor. İstanbul’daki bu olayda özellikle Rum
vatandaşların sahip olduğu imkânların “ Servetin el
değiştirmesi “ denebilecek şekle dönüşerek yaşandığı yorumu
yapılır. Yorumun sonundaki Yunus Emre‘nin:
“Yaradılanı severiz, Yaradandan Ötürü “ sözü hatırlatılarak
kitle olaylarının genel davranışlarda ne kadar etkili olduğuna işaret
edilir.1950 DP iktidarının ilk 4 yılında köylere tanınan imkânlar ve ezanın
Türkçe okunması gibi icraatlarla halkın gönlünün kazanıldığına işaret edilir. Daha
sonra ise toprak reformunun yapılmaması, Köy Enstitülerinin kapatılması, siyasi
muhaliflerin çalışmalarını zorlaştıran ve cepheleşmeyi artıran yönetim şeklinin,
parlamenter demokrasiyi çalışamaz hale getirişi, Amerikan yanlı ikili
anlaşmalar ile Türk eğitimi, sanayisi ve tarımdaki menfaatlerimizi koruyamayan
muhtelif olumsuzlukları işaretle 1960 ihtilal sürecine gidişi değerlendiren
yorumlar ile okuyucusuna o dönemli ilgili bilgiler verilmektedir.
Mehmet Akif Ersoy üzerinden dini anlayaşımızdaki yanlışlara,
Mevlana üzerinden günlük yaşantımızdaki bazı olumsuzluklara işaretle toplum
önderlerinin yazdığı eserlerin daha iyi anlaşılarak okunması ve öğrenilmesine
işaretle edilmektedir. Osmanlı Devletimizi yıkılış sürecine götüren ekonomik
çöküşte, o günün şartlarında yapılan ve üretime dönük olmayan işler için
yapılan dış borçlanmalar, bunun getirdiği Duyun–u umumiye ‘nin etkilerine
işaret edilmektedir.1923 ‘te kurulan Türkiye Cumhuriyeti‘nin gerek eğitim
gerekse üretim ve istihdama yönelik çalışmalarıyla çok önemli yenilikler
yaptığı, bu sayede halkın bilgi ve refahının artırıldığı işlenen konular arasındadır.
Böylece hem eski borçların ödendiği , hem devlet ekonomisinin güçlendiği
paylaşılmaktadır.
Ekmek kavgası,
sağlık, sosyal devlet, eğitim, çevre gibi değişik konular üzerine yazılmış makalelerden
oluşan, zengin içeriği ile zevkle okunacak bir eserdir. Bu ve benzeri eserlerin
fikri zenginlik sağlayarak daha iyi ve güzel yönetimlerin oluşmasına katkı
vereceğine inanıyorum. Her iki kitap da kendi alanlarında yukarıda bahsettiğim
özellikleri ile okumaya değer eserlerdir. Yazarları tebrik eder okuyuculara iyi
okumalar dilerim.