Osmanlı İmparatorluğu’nun on ikinci padişahı ve İslâm âleminin yetmiş yedinci halifesi Sultan III. Murat Han, 4 Temmuz 1546 yılında Manisa’da dünyaya geldi. Babası Sultan II. Selim Han, annesi Nurbanu Hanım Sultan’dır.
Sultan III. Murat Han, şehzadelik döneminde dedesi Sultan Süleyman Han (Kanunî Sultan Süleyman) ve babası Sultan II. Selim Han’ın dikkatli ve ihtimamlı nezâretlerinde çok güçlü bir eğitim görmüştür.
Müzik, hat, resim, şiir ve edebiyat konularında seçkin bir yere ve şöhrete sahipti. Şehzadeliğinden itibaren Arapça ve Farsça dillerinde de ileri noktalarda bilgi sahibiydi. Ayrıca çok iyi bir silahşor, savaş stratejisti ve başarılı bir komutan olarak yetişmişti.
Hocaları devrin alimleri olan Sâdettin Efendi ve İbrahim Efendilerdi.
Sultan III. Murat Han’ın dinî konularda tesiri altında kaldığı imamı ise Molla Abdülkerim Efendiydi. Bu zat çok bağnaz, celâlli ve sert mizaçlıydı.
III. Murat padişah olunca Abdülkerim Efendi’nin de gücü ve nüfusu arttı. Rumeli Kazaskerliği’ne kadar yükseldi.
XVI. yy.’ın en güçlü donanması, Akdeniz’i iç deniz haline getirmiş olan Osmanlı Donanmasıydı. Kalyonlarda gözcü direklerinde, eğitilmiş maymunlar kullanılırdı.
Bu hayvanlar, görme yeteneklerinin çok güçlü olması nedeniyle, eğitilerek böyle değerlendiriliyorlardı. Maymunlar, çok uzak mesafelerden kalyonları fark ederler ve belli ses ve hareketlerle aşağıdakilere haber verirlerdi.
Eğitilmiş maymunlar Azapkapı çarşısında satışa sunulurlardı. Maymun dükkânları bugünkü Unkapanı Köprüsü’nün Şişhane tarafının, Haliç kıyısında bulunan Sokullu Mehmet Paşa Camii kenarındaydı.
Abdülkerim Efendi, bir gün maymunlar sapık ilişkilere alet edilir düşüncesiyle, peşine taktığı yüzlerce kişiyle bu pazarı basmış, dükkânları harâp etmiş ve bütün maymunları yakalatıp, toplatıp civardaki ağaçlara astırarak idâm ettirmiştir.
Bu olay sonrasında Abdülkerim Efendinin lâkabı “maymunkeş” olarak kalmıştır.
Halk tarafından hiç sevilmeyen bu fevkalâde asabî, merhâmetsiz ve sert adamın ölümü, İstanbul’da şenliklere vesile olmuştur.