Hıristiyanlarla Dostluk (2)

88

Zaten Hıristiyanların çoğu dinlerine o kadar düşkün ve bağlı değiller.

Bunun için onlarla dost olmamız,

Sırf medeniyet ve tekniklerini beğenerek almak isteyişimizdendir.

Ayrıca her dünya saadetinin aslı ve esası olan

Emniyet ve asayişi muhafaza ve koruma ihtiyacındandır.

İşte bu maksatlarla onlarla kurulacak dostluğu

Kur’an kesinlikle yasaklamıyor.

Gerçek şu ki, yukarıdan beri cevabı verilen bu soru;

Bugün de soruluyor.

Kimi vatandaşlar bu ayetten ötürü,

Hıristiyan ve Yahudilerle olan münasebetlere akıl erdiremiyor.

Tuhaf karşılıyor.

Bir mana veremiyor.

Bu yüzden baştakilere biraz da dudak büküyor.

Onlara soğuk bakıyor.

Kendisinden uzak biliyor.

Yanlış davrandıklarına kaani oluyor.

Onlara karşı güveni sarsılıyor.

Devlet-vatandaş arasında soğuk rüzgârlar esiyor.

Oysa Asr-ı Saadet Tarihi’ne baktığımızda,

Peygamber Efendimizin devlet başkanı olarak

Medine’deki uygulamalarına göz attığımızda;

Bizi doğrultacak, yanlış algılarımızı giderecek

Somut siyaset uygulamaları görürüz.

Nitekim her türlü tereddüt ve acabaları giderecek yaklaşımı

Ve önemli bakış açısını;

Ayet taşıdığı ince manasıyla önümüze seriyor.

Nitekim hâlen Nato’da oluşumuz.

Hıristiyan devletlerin yanında yer almamız.

Dinsizliği şiar edinmiş,

Allah’a savaş açmış bir devlete karşı

Hıristiyanların safına katılışımız,

Bu mananın bugünkü somut örneğidir.

Kaldı ki, aynı Blok içinde bulunmaktayız.

Ama bu bulunuş,

Dinlerini benimsediğimiz için değil şüphesiz.

Kaldı ki bugün Batı; Hıristiyan olmakla beraber,

Haçlı Seferleri zamanındaki gibi

Katı bir taassubun zebunu değil.

O günlere göre çok yumuşamış,

Papazların koyu birer İslâm düşmanı oluşlarından,

Nispeten uzaklaşmıştır.

İslâm kaynaklarıyla bizzat yüz yüze geldikçe,

İslâm’a bakışlarında görülür bir müspet değişme, kendini belli eder olmuştur.

Nitekim Batılı insanın; İslâm’a doğru bir meyil içinde olacakları ve hatta oldukları da bir gerçektir. Bu bakımdan, bizler de onlara bakışımızı değiştirmemiz gerek. Onlara hisden uzak, akılcı bir yaklaşımla yaklaşmamız lâzım. Tabii, Batılı Devletlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakkında besledikleri, ikiyüzlü gayri samimi, resmî tutum ve davranışları ayrı bir konu.

 

 

Önceki İçerikGidenlerin Ardından
Sonraki İçerikAraştırmacı Yazar, Emekli Albay Mehmet Şâdi Polat, Diyor ki: ‘Türkiye, Irak Türkmenlerinin haklarını korumada ve yapılandırmada etkili değildir.’
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.