Hepiniz Çöpsünüz; Kibrit Çöpü

146

Teşkilatlar için.

            Parti teşkilatları, gençlik teşkilatları, dinî
teşekküller, odalar-sendikalar-vakıflar…

            Bir sayısınız siz, bir fan, bir hayran; bir yakımlık kavı
olan bir kibrit-çik..

            “Kullan, at!” modeli kutsal bir modeldir. Değil mi ki
yüce varlıklar, mübarek zatlar, şanlı şahıslar için kurban olmak her kula nasip
ola/olmaya..

            Yahut onların dava, doktrin, dinsel konsept; artık
ulviliğini yukarıdakilerin ekspertize ettiği lafzî yada aynî enstrümanlar,
‘kopar, at’ tarzında aparatlar…

                        “Çal
Karun’um çal

                          Virdini
söyle bana”

            Sen çal, biz oynayalım/oylayalım.

            “Devrim kendi
çocuklarını yer.

            “Acıkan timsah
yavrularını yer.

            Türk siyaseti ise
Türkleri yer
. İslam aksesuarlı yapılarsa Müslüman sanrılı kimseleri yiyip
semirecek doğal olarak..

            Sümer
rahiplerinden ve Uruk krallarından
günümüze 5 bin küsur yıllık
gelenek..

            Oysa teşkilat soyuttur, birilerinin teşkil ettiği bir
şeydir. ‘Varolsun teşkilat’, yok olsun insan; dua/beddua cümlesi
gibi..

            Devlet de soyuttur, varlığı var kabul edilendir; millet
ise somuttur, kanıyla ve canıyla zaten var olandır.

            Hatta millet zihninde devleti yaratır, sonra o
organizasyon kendisini ihdas edeni yiyip yutarak varlık gayesinden halâs olmaya
çalışır.

            Okyanustaki algler gibi toptan yutulanlar kendilerinin
bir ispermeçet balinası mı yoksa ispermeçet devleti tarafından mı
yutulduğunun farkında bile olmazlar.

            “Ol mâhiler ki…” O kadar sâfiler ki..

            Kalabalıklarla balık
arasındaki fark kala/kale’den (dan) ibarettir. Yani balığın kalesi, sığınağı
kalabalıktır.

            Kazanacak adaya oy ver sevgili sazan.. ‘Çalıyor ama çalışıyor’; hem başka oy verecek aday mı var hamsi kardeş..

            Hep şampiyon olası takımları tutmaktan sanırım sevgili ton balığı..

                        “Geceyi
bu kadar sevmeyin

  Yıldızlar
gecenin değildir.”

Demiş
ya Hüseyin Aydemir.. (Aç parantez: https://www.youtube.com/watch?v=3ybGbUnp5xI)

Yıldızlar
gecenin ve gündüzün Yaratıcısınındır. Ona-buna kulluk ederek onun-bunun kulları
olmayasın yâ Benî Âdem!

Olursan
da çöp olacağını ve illâki atılacağını bil istedim.

Kul
tayfasına “iyyâke na‘bud” ve “iyyâke neste‘in” demek yaraşmaz. Allah’ı kandıracağınızı düşünmüyorsunuz
umarım.

Yalnız
partiye, tarikate kulluk eder; yalnız hazretten, başkandan himmet dileriz deyin
daha namuslu olur.

Yine
de siz bilirsiniz. Nam olsun, us olmasın..