Bir süreden beri MHP lideri
Devlet Bahçeli’nin HDP’nin kapatılması konusunda ısrarlı çıkışları,(her ne
kadar AKP kurmayları parti kapatma davalarına karşı olsalar da) Yargıtay
Cumhuriyet Baş Savcılığında karşılığını buldu ve Başsavcı Bekir Şahin, 17 03
2021 tarihinde HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı.
Savcılık iddianamesinde, Devletin
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline
geldiğini belirtilerek: “Hiçbir devlet,
ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ve varlığına yönelen tehdidi
görmezden gelemez ve bu tehdidin süreklilik kazanmasına izin veremez.” Gerekçesiyle
Başsavcılık dava açmıştır.
2004 – 2020 yılları arasında Ege
Denizindeki Türkiye’ye ait olan 20 ada ve iki kayalık Yunanistan tarafından
işgal edilmiş ancak her ne hikmetse hükümetimiz bu konuda tepki koymamıştır.
Eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli kurmay Albay Ümit yalım bu
konuyu defalarca dile getirmesine rağmen aldırış eden olmamıştır.
İşin enteresan
tarafı Erdoğan, 27 Ocak 2018’de, partisinin Kocaeli İl Gençlik Kolları
Kongresinde yaptığı konuşmada: “Kılıçdaroğlu’na
sorarsan Lozan’da kazandığımızı söyler. Ondan sonra da adaların faturasını AK
Parti’ye kesmeye kalkar. Adaları siz verdiniz, siz! Sizin partinizin başında
olanlar verdi ve şimdi tarihi dosyaları hazırlatıyorum ve o tarihi dosyaları,
Lozan da dâhil olmak üzere bunları milletimin önünde belgelerle açıklayacağız”
dedi. Fakat bu sözlerin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen konu hakkında herhangi
bir açıklama yapılmadı.
Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım’ın
iddiasına göre: ”1923 Lozan Antlaşması
ve 1947 Paris Antlaşması’na göre işgal edilen adalar Türkiye Cumhuriyeti’ne
aittir.”
29 Haziran 2020 yılında Yunan
Cumhurbaşkanının Aydın İline bağlı Eşek Adasında egemenlik ve Bayrak
gösterisine Erdoğan’ı destekleyen Yeni Şafak, Sabah ve Milliyet gazeteleri dahi
büyük tepki verirlerken, her nedense bu konuda da hükümetimizden bir tepkigelmemiştir.
Anayasamızın ilk 4 maddesi değiştirilemez,
değiştirilmesi teklif dahi edilemez derken: 3. Maddesine göre; “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle
bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen,
beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı “İstiklal Marşı” dır. Başkenti
Ankara’dır. Siyasal iktidarlar, anayasanın ilk üç maddesinde tanımlanan
anayasal düzeni korumak ve idame ettirmekle görevlidir.” Denilmesine rağmen
AKP Hükümetleri 20 Ada ve 2 Kayalığın işgal edilmesine, ülkenin batısının alenen
bölünmesine ses çıkarmamakla açıkça suç işlemişlerdir.
Türkiye’nin Batısında İkili Devlet Düzenine Geçildi.
Türkiye’nin batısı yani Ege
denizindeki 20 Türk Adası ve iki Türk Kayalığı, 2004 ten itibaren Yunanistan
tarafından yönetiliyor. İşgal edilmiş Türk topraklarında Yunanistan 14 Askeri
Üs kurmuş, 5 Bin Yunan askeri bu işgal edilmiş adalarda elini kolunu sallayarak
geziyor.
Türkiye’nin batısındaki topraklarımız birisi Türk diğeri
Yunan olmak üzere ikişer belediye başkanı, ikişer vali ve ikişer cumhurbaşkanı
tarafından yönetiliyor. Türk topraklarında, Türkçe ile birlikte Yunanca
konuşuluyor, Türk bayrağı ile birlikte Yunan ve Bizans bayrakları dalgalanıyor
ve İstiklal Marşı ile birlikte Yunan Milli Marşı da okunuyor.
Türkiye’nin batısında ikili devlet düzenine geçilmiş ve
Türkiye batıdan bölünmüştür. Anayasamızın 3. Maddesi fiilen değiştirilmiştir.
Adaların işgalini önlemek için Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Hükümet emir vermedi.
2004 Yılından beri yapılan işgal için Yunanistan’a nota dahi verilmedi. Yani
adalarımız alenen Yunanistan’a verildi. Adalarımızda Yunan ve Bizans bayrakları
dalgalanıyor. Ege Denizi Yunan gölüne dönüştü. Megali İdea / Büyük Yunanistan /
Bizans Projesi’nin Ege bölümü böylece tamamlanmış oldu.
Şimdi HDP’nin Türkiye’yi bölmek isteyip te bölememesine
rağmen kapatma davası açılıyorsa, AKP hükümetleri döneminde Türkiye’nin batısı
resmen bölünüp, Yunanistan tarafından işgal edilmiştir. İyi de AKP ye kapatma
davası neden açılmaz?
Sağlıklı kalın.
*Faydalanılan Kaynak:
Emekli Kurmay Albay Ümit Yalım yazıları.