‘Hayır Diyebilen Türkiye’

96

Kamran İNAN kitabına bu başlığı koyarken elbette yüce halkımızın Başbakan‘ın “Gandi Kemâl’in başörtüsü sorununu çözebileceğine inanıyor musunuz?” sorusuna başındaki şapkadan kopya çekerek ‘evet‘ dediğini duymamıştı.

Kapitalizm Dininin Serbest Piyasa Ekonomisi Mezhebine sıkı sıkıya bağlı olan Hükümetimiz Para Peygamberinin talepleri doğrultusunda yarım kiloluk Anayasa Değişiklik Paketi‘ni tablet boylarda Perşembe Pazarında satışa çıkardı.

Paketi adamakıllı inceledim.  Topu topu 26 madde fakat sanırsın Özdemir Âsaf‘ın ‘Masa‘ şiiri. Ne demiş; “Adam habire pakete koyuyordu, Pakette paketmiş ha, Bana mısın demiyordu

Paket özgürlük, paket maaş zammı, paket banyo sabunu, paket iftariyelik, paket jant kapağı, gazoz açacağı, paket okyanus mavisi, uzay araştırmaları, paket Sezen Aksu, Cemil İpekçi..

Hüseyin Çelik‘in tarafıma gönderdiği kitapçıktaki 40 Evet’in 20’si sallamasyon. Yok grev hakkıymış, yok sosyo-ekonomik konseymiş, yok çifte sendikaya üyelikmiş, yok disiplin cezalarına sicil affıymış. Tereciye tere, sendikacıya sendika..

20 tane ‘evet’ içerisinde özürlülere, gazilere pozitif ayrımcılık gibi, YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması gibi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru gibi maddeler de var. Ama kitapçıkta göremediğim halde en az 3 maddede anlatılan ve zorlaştırılan hatta Meclis Genel Kurulu‘nun iznine bırakılan parti kapatmalar var.

Ben de 8 sene iktidar olsaydım ve son nefeste iman faslına kadar birşey yapmak isteseydim kelleyi kurtarmaya oynardım. Darbelerle hesaplaşma sosu ve demokrasi mayonezi de üstüne dökerseniz yiyen yer. Netekim biz yemedik. Dahası asıl dert Danıştay ve Anayasa Mahkemesi‘ni okyanus ötesinin talebiyle çerezlemek. Niye? Zira asıl savaş ekonomik güçler ve küresel şebekeler savaşı..

Siz madenlerdeki Devlet payını %23’ten %2’ye indirdiniz, Danıştay iptal etti. Siz TPAO’nun petrol arama iznini kaldırdınız, Danıştay bozdu. Siz Suriye sınırındaki mayınlı arazileri 44 yıllığına İsrail’e verdiniz, Anayasa Mahkemesi kabul etmedi. Siz Petrol Yasası çıkardınız, Danıştay reddetti. Siz ve sizin uluslararası şerikleriniz ülkenin bütün yer altı ve yerüstü varlıkları ejderha iştahıyla istiyor; yargı ayak diriyor. Bu yargının hizaya sokulması şart.

2 şeye kalıbımı basıyorum: Bir; bu paket geçerse kaybettiklerimiz ancak Osmanlı’yı batırırken kaybettiklerimizle kıyaslayacağız. İki; demokrasi ateşinde ısıtılan kurbağanın artık Güneydoğu’da özerklik aşısı vakti gelmiştir.

Niye evet dediğini bilmeyen ezbercilerin ezberi bu yazıyla bozulmayacak. Çünkü birçoğu ‘şeyimize göre imam bulduk‘ havasındalar. Darbecilerle hesaplaşma kısmını ise Muşi Dayı’ya havale ediyorum.

Hutbemizi Başbakan‘ın Şeş Kanalı hakkındaki fetvasıyla bitirelim değerli Simonlar:

Referandum, bi hayr be!