İki yıl kadar önce okuduğum bir yazıda insanlar dört zekâ grubunda toplanıyor ve bir ülkenin gelişmesinin derecesi ile bu ülke insanlarının hangi zekâ/karakter gruplarından olduğu arasında doğrudan bir bağlantı olduğu iddia ediliyordu.
Bu yazı ünlü ekonomi ve nüfus tarihçisi, Berkeley Üniversitesi ordinaryüs profesörüyken, 2000 yılında kaybettiğimiz, İtalyan asıllı Carlo Cipolla’nın İnsan Aptallığının Temel Yasaları adlı (Türkçesi “Neşeli Öyküler” kitabında yayınlanmış) bir makalesinden alınmıştı. (Cipolla’nın aptallık hakkındaki görüşlerinin bir özetini Ferhat Boratav’ın cnntürk’ün blog’undaki köşesinde okuyabilirsiniz.)
Carlo Cipolla’nın bu tezi özetle şöyle: “İnsanlar dörde ayrılır: Saflar, zekiler, haydutlar ve aptallar.
- Yaptığı eylemden zarar eden, ama bir başkasına da yarar sağlayanlara saflar,
- Yaptığı bir eylemden yarar sağlayan, aynı zamanda bir başkasının da yarar sağlamasına neden olanlara zekiler,
- Yaptığı eylemle kendine yarar sağlayan, başkasına da zarar verenlere haydutlar,
- Kendisine hiçbir yarar sağlamadan, hatta bazen zarara uğrayarak başka birine zarar veren kişilere de aptallar diyoruz.”
Bu tezi aşağıdaki grafikte görsel hale getirmeye çalıştım. (X ekseni, (+) ucunda kişinin kendi eylemi sonucu sağladığı kazancı, (-) ucunda da kendi eyleminin kendisine verdiği zararı gösterir. Y ekseni ise, kişinin eyleminin başkasına verdiği yararı (+) veya zararı (-) gösterir.)
Cipolla’nın tezini açıklarken kullandığı hüküm cümlelerinden bazılarını aşağıda verdim. Dikkatle okuyunuz.
- Toplumda, her zaman bizim tahmin ettiğimizden daha fazla aptallık vardır.
- Toplumların yükseliş dönemlerinde aptalca davrananların oranı kendi asgarisine iner; çöküş dönemlerinde ise, oran tavana vurur.
- Aptallığın çevreye zarar verme özelliği, yapanın toplumsal veya kurumsal hiyerarşi içindeki yerinin yüksekliği ile doğrudan orantılıdır.
Şimdi, yukarıdaki açıklamalarda başkalarına verdiği yarar ve zararı, topluma verdiği yarar ve zarar olarak değerlendirelim. Çok ayrı boyutlarını değerlendirebileceğimiz bu tezi kullanarak yasama, yürütme, yargı gibi devlet güçlerini kullanan kişilerin bu güçlerini kullanırken hangi zekâ veya karakter grubuna ait olduklarını anlamaya çalışalım.
Haydutlarla (yani eyleminin sonucunda kendine menfaat sağlarken, topluma büyük zarar verenlerle) mücadele için bu değerlendirmeye ihtiyacımız var.
Fakat sayıca daha çok olduğuna inandığım aptalların (yani eyleminin sonucunda hem kendisine ve hem de topluma zarar verenlerin) verdiği zararı azaltmak için bu değerlendirmeyi yapmaya ve toplumsal olarak farkındalığımızı artırmaya daha fazla ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Zira haydutlar toplumu fakirleştirmez, ancak başkasının hakkını haksız yere ele geçirirler. Oysa aptallar kendilerine zarar verdikleri gibi, toplumu da fakirleştirirler.
Daha da zoru, birey ve vatandaş olarak yaptığımız toplumsal ve siyasi tercihleri dikkate alarak kendimize ‘biz hangi kategorideyiz’ sorusunu sorabilmek. Bu sorunun cevabı için tarafsızca değerlendirme yapabilecek cesaretimiz var mı?