Hiç düşündünüz mü; bu ülkede “yarın ne olacak?” kaygısı yaşamadan huzur içinde yaşamını sürdüren kaç insan var?
Hani, “işi tıkırında” olan insan, diyorum.
Bu ülkenin işsiz insanlarını düşünüyorum.
Halen üniversitelerde güç bela okuyup mezun olmaya çalışan ve iş bulma umudu bir türlü yeşermeyen milyonlarca genci düşünüyorum!
Her geçen gün fakirleşen emekliler içinde, “ölsem de kurtulsam şu dünyanın çilesinden” diyen çaresiz insanları düşünüyorum.
Birilerinin doymak bilmeyen ihtirasları ve para hırsları yüzünden çürük yapılarda can veren deprem kurbanları geliyor gözlerimin önüne!
Sonra, birkaç gündür gazetelerde yer alan haberler geliyor aklıma;
· ” Üniversite hastanelerinde hizmetler durma noktasına geldi!”
· “Enerji sektörü durma noktasına geldi. Enerjide dışa bağımlılık yüzde 83’e ulaştı. Üstelik, dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyoruz!”
· “Cari açıkta yıllık rekor kırıldı: 77.5 milyar dolar!”
· “Döviz açığı fren tutmuyor. İstihdamda iyileşme durdu!”
· ” Dünya cep vergisi liginde şampiyon Türkiye. Cep telefonunda vergi yükü yüzde 48.2. Ve; 65 milyon cep abonesi var!”
· “Vergilere yeni deprem payı geliyor!”
· “Depremzedeye cop dünya basınında!”
· “TBMM tarihinde ilk kez kürsüdeki bir vekile fiili müdahale!”
· “Örtbas edilen skandal; Başbakan, 3 Kasım 2011’deki G-20 zirvesinde Obama’ya, gönderileceği sözü verdiği iki Predator’u sordu. Oysa, Predatorlerin 16 Ekim’den bu yana İncirlik Üssü’nde olduğu ortaya çıktı!”
Bu haberleri, bu ülkedeki pek çok insan okudu ya da duydu.
Peki, kaç kişi kaygıya kapıldı?
Ülkemizin içinde bulunduğu koşulların kaç kişi farkında?
Yoksa, sizler de haber yerine dizileri mi takip ediyorsunuz?
Ya da; “Yetenek siz misiniz!?”
Yoksa; yarışma ve magazin programları tutkunu musunuz?
Ne diyor şair?
“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda/ Ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında!”
İyi uykular Türkiye’m!