Cumhurbaşkanlığı kabinesi
toplantısında Türkiye’nin SADAT aracılığıyla El Nusra isimli terör
örgütüne silah sevkiyatı yaptığı iddiası
görüşüldü mü?
“Hamdolsun, Bakanlar Kurulunda
bu konu gündeme gelmedi.”
***
İçişleri Bakanı Süleyman
Soylu “organize suç örgütü lideri Sedat
Peker’den her ay 10 bin dolar maaş alan milletvekili var” dedi. Sedat Peker “10
bin dolar değil, çantalar dolusu para verdiğim milletvekilleri var” diye
açıkladı. TBMM Başkanı İçişleri Bakanına konuyu sözlü ve yazılı sorduğunu
söyledi.
Yaklaşık on gün sonra TBMM
Başkanı ile İçişleri Bakanı görüşme yaptı.
Görüşmede bu milletvekillerinin kim olduğu konuşuldu mu?
“Hamdolsun, bu konu gündeme
gelmedi.”
***
İlahiyatçı Gazeteci, HabertürkTV
Haber sunucusu Veyis Ateş hakkında
basın tarihimizin en ağır suçlaması yapıldı. Kara para aklama suçlarından
aranan ve yurtdışında bulunan Sezgin Baran Korkmaz isimli “iş adamından” bir
klik adına şantajla 10 milyon Euro istediği iddia
edildi. SBK bu görüşmeye dair ses kaydının bir kısmını Habertürk’ten Fatih
Altaylı ve Sevilay Yılman’a dinlettiğini bu iki gazeteci yazdı.
Habertürk yönetimi bu “sözde gazeteci” hakkında bir işlem yaptı
mı?
“Hamdolsun, bu konuda bir
işlem yapılmadı.”
Veyis Ateş bir açıklama yaptı mı?
“Hamdolsun, bir açıklama
yapmadı.”
Savcılar, yargıdan SBK
hakkında aklama kararları çıkartma vaadiyle, şantajla para isteyen “klikte”
kimler var araştırmaya başladı mı?
“Hamdolsun, savcılar bu konuyu
gündeme almadı.”
***
Sedat Peker, Eski
İçişleri Bakanı Mehmet Ağar hakkında, “derin
devletin başı, uyuşturucu ve akaryakıt kaçakçısı, Uğur Mumcu’nun katili olduğu”
suçlamalarını yaptı. Görev yaptığı marinaya çöktüğünü ve burayı kaçakçılık için
kullandığını iddia etti.
Görev bölgelerindeki Cumhuriyet Başsavcılıklarında bu konuların
soruşturulması için bir karar alındı mı? Maliyeciler harekete geçti mi?
“Hamdolsun, bu konu gündeme
gelmedi.”
***
Doğan Medya’nın Demirören
grubuna devri için Ziraat Bankasının (Türkiye’deki 10 milyon çiftçi ailesine
bir yılda verdiği kredi kadar bir tutar olan) 750 milyon dolar kredinin
3 yıldır hiç ödenmediği iddia edildi. İddianın
sahibi Sedat Peker, Demirören’in bu medya grubunun “asıl sahibi değil
emanetçisi “olduğunu da söyledi.
Ziraat Bankası yönetim toplantısında bu konuda bir açıklama
yapılması kararı alındı mı?
“Hamdolsun, bu konu gündeme
gelmedi.”
Demirören veya holdinginin yönetimi bu konuda açıklama yapacak
mı?
“Hamdolsun, bu konu gündeme
gelmedi.”
Ekonomiden sorumlu bakan veya CB bir açıklama yapmayı düşünüyor
mu?
“Hamdolsun, bu konuyu gündeme
almadılar.”
Adli ve idari merciler “Demirören Medya’nın asıl sahibini” hiç
merak etmediler mi?
“Hamdolsun, bu konuyu gündeme
almadılar.”
***
Demirören’e Kemer Country’de,
Kuzu Grup’a Ataköy’de imar rantlarıyla aktarılan milyarlarca liralık servetler
ve bunu karşılığında alınan siyasi ve
parasal rüşvetler için bir idari ve adli
soruşturma kararı alındı mı?
“Hamdolsun, bu konu gündeme
gelmedi.”
***
İçişleri Eski Bakanı Mehmet
Ağar açıklamasında “Sedat Peker organize
suç örgütü lideri değildir, lideri olmak öyle kolay iş değildir,
mensubudur” dedi.
Sedat Peker de bu ifadeyi
doğruladı: “Ben bu suç örgütünün lideri değilim, sadece üyesiyim. Bu
örgütte ara yönetici bile değilim.”
Kastedilen “büyük suç
örgütünün” Türkiye’nin bütün kirli işlerinde parmağı olduğu; halkın parasını
belli kişilere pay eden bir işlevi olduğu; ülkedeki siyasileri, bürokratları, medyayı,
adliyeyi kullandığı ve yönlendirdiği anlaşılıyor.
TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulması kararlaştırıldı mı?
“Hamdolsun, AKP ve MHP bu
konuyu gündeme aldırmadılar.”
Savcılar bu ifadeler için ne düşünüyor? Yandaş medya bu konuda
neler yazıyor?
“Hamdolsun, bu konuyu gündeme
almadılar.”
***********************
Herkes Talimat Bekliyor
Sedat Peker’in iddiaları
halkın gündeminde. Ama yetkililer gündeme almamakta ısrarlılar.
Çünkü hepsi de bir
kişinin vereceği talimatı bekliyor.
Ancak O da henüz ne yapacağına
karar verebilmiş değil.
İlk defa gündem belirleyememekten
1,5 aydır iç siyaset gündemini bir “mafya liderinin” tayin etmekte olmasından
şaşkın ve kararsız.
Yapacağı veya yaptıracağı
hiçbir açıklamanın Sedat Peker kadar inandırıcı ve halk vicdanında karşılığı
olamayacağını görüyor.
Çünkü Sedat Peker ne
“temiz” olduğunu iddia ediyor ne de “kurtarıcı” olduğunu.
Türkiye’yi pisleten sisteminin
içinde fakat “pislik silsilesinin en altında” olduğunu ifade ediyor. Sahici ve samimi bulunuyor.
Bir gün ortada görünmeyince
seven sevmeyen hemen herkesin merak ve endişe etmesi boşuna değil. Halkımızın
“eyvah pisliklerin gerisini öğrenemeyeceğiz” endişesiyle, “bir mafya liderinin”
sağlığı için dua etmesi, O’nun özlenen temizlik için bir umut haline geldiğini
gösteriyor.
Türk ve dünya tarihine geçecek
çok ilginç bir dönemden geçiyoruz.