Haccın Önemi

103

Haccın Tanımı

Hac, kelime olarak; ‘kastetmek, yönelmek’ anlamına gelir. Dinî bir terim olarak hac ise; “Her mü’minin Allah ile akdini yenilemek için fırsatını bulduğu veya gitmeye güç yetirdiği anda  belirli bir zamanda ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı vecibeleri yerine getirmekle gerçekleştirilen, özel mekânı ve zamanı olan bir ibadettir.”

 İslam’ın ana ibadetlerinden olan hac;  hem bedenî hem de malî bir ibadettir.

Haccın Farziyetinin Delilleri

Haccın farz olduğu hükmü Kur’an-ı Kerim ve sünnetle sabittir. Bu hüküm konusunda tüm Müslümanlar görüş birliği içerisindedirler. Haccın farziyetine dair Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:

 “Bir yol bulup güç yetirenlerin Kâbe’yi haccetmesi Allah’ın insanlar üzerindeki bir hakkıdır.” (Âl-i İmran, 3/97) Kur’an-ı Kerim’de hac ismi bir sureye ad olarak verilmiştir.

 Bu surede de Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: “İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak ve gerekse  uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.” (Hac, 22/27)  Yine Kur’an’ın bir başka ayet-i kerimesinde; “Başladığınız hac ve umreyi tamamlayınız” (Bakara, 3/196)  buyrulmuştur. Bunlar dışında Kur’an-ı Kerim’de hacla ilgili birçok ayet bulunmaktadır.

Haccın farziyetinin sünnetten deliline gelince Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

 “İslam,  beş temel üzerine kurulmuştur. Allah’tan başka hiçbir tanrı olmadığına, Muhammed (s.a.s.)’in Allah’ın peygamberi olduğuna şahitlik etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır.”  (Buharî, İman, 2)

 Bu hadisten de anlaşılacağı gibi hac İslam’ın beş temel şartından birisidir.  Bir başka hadiste de şöyle buyrulur: “Şüphesiz Allah size haccı farz kıldı, haccı ifa ediniz.” (Müslim, Hac, 412 )

Haccın Önemi  

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Kim Allah için hacceder de hac esnasında kötü sözlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlardan arınmış olarak hacdan) döner.” (Buhari, Hac, 4)

Bu hadis-i şerif de gösteriyor ki hac, Müslüman  için büyük bir fırsattır. Hatta hayatının dönüm noktasıdır da diyebiliriz. Yine başka bir hadiste: “Mebrûr haccın sevabı ancak Cennettir” (Tirmizî, Hac,738) buyrularak hac ibadetinin önemine işaret edilmiştir.

Haccın Kazandırdıkları
1 – Hac, dinî duyguları kuvvetlendirir.
2 – Hac, insana zorluklara karşı dayanma gücü kazandırır.
3-  Hac, insana mahşer gününü hatırlatır.
4 – Hac, İslam kardeşliğini pekiştirir.
5 – Hac, günahlara  kefaret olur.
6 – Hac, Müslümanlar arasında meşveret vesilesidir.
7 – Hac, Müslümanlar arasında ekonomik ilişkilerin canlanmasını sağlar.

Hülâsa  hac, dünya ve ahiretle ilgili, kişisel ve sosyal pek çok faydaları olan bir ibadettir.

Sonuç : Her gün beş vakit kılınan namazlarda yönelinen Kâbe’ye bizzat giderek Allah’ın evini ziyaret eden kimse, namazda yaşadığı Allah ile buluşma şuurunu daha yakından hissetmeye başlamıştır.

 

Haccı Allah ile buluşma şuuru olarak gören bir mü’minin haccı diğer ibadetlerini de diriltir. Haccını diriltmiş bir insanın namazı, orucu, zekâtı, daveti, feraseti, basireti ve şahsiyeti yeniden dirilecektir.

 Bu anlayışla hac adeta topyekûn bir ba’sü ba’de’l-mevt (yeniden diriliş) hareketidir. İbadetlerin tümünü diriltmenin ve yeniden kazanmanın en kısa ve kesin yolu haccı diriltmekten geçmektedir. Haccı dirilten bir ümmet ise kaybettiği değerlerine yeniden kavuşacaktır.

N o t:

Diyanet veya yetkili acentelere kesin kayıt yaptıran hacı adaylarımız için İl ve İlçe Müftülüklerimizce 06 Eylül 2011 tarihinden itibaren Eylül ayı sonuna kadar her Salı ve Çarşamba günü seminer  düzenlenmiştir.

İzmit, Başiskele ve Kartepe ilçelerinde oturan hacı adaylarımızın seminerleri İzmit Fevziye Camii’nin alt katında yapılacaktır. Diğer ilçelerde oturan hacı adaylarımız ise hac seminerlerinin yer ve tarihleri için bağlı bulundukları İlçe Müftülüklerinden bilgi alabilirler.