Hac ve Düşündürdükleri – 2

89

Say: Safa ve Merve tepeleri arasında dört gidiş üç gelişten ibarettir.
Allah(cc)ın Hz Hacer’e verdiği görev yâda yüklediği misyondur.
Hz Hacer, zenci ve köledir.
Allah (cc) bütün görevlerin asil ve soylu olanlarda toplanmasını istemiyor.
Eğer öyle olsaydı Bu görevi bir kraliçeye verir.
O’nun adını kıyamete kadar yaşatırdı.
Say; bebek yaştaki Hz İsmail’in su ihtiyacından dolayı
Ana yüreğiyle Hz Hacer’in sağa sola koşuşturmasıdır.
Bir anne, bir yavru ve ıssız bir ortam
Hikmeti hüda
Say Arapça kökenli bir kelime olup çalışma ve gayret etmek demektir.
Yani acze düşerek ümit kesmek yok.
Bu gayretin neticesinde Hz İsmail’in ayaklarının dibinden su fışkırıyor.
Bunu gören anne Hz Hacer sevinçten gözleri parlamış bir vaziyette
Adeta havaya zıplayarak bağırıyor
ZEM, ZEM
Yani dur gitme, kaybolma
Evet, bugün içtiğimiz zemzem suyu
Bilim adamlarınca yapılan bir araştırmaya göre yer altındaki suların eğimi Mekke’ye doğrudur
Arafat: Mekke’den az bir uzaklıkta bulunan tepenin adıdır.
Hac ibadeti Mekke Medine ve Arafat üçgeninde oluşur.
Peygamberimiz Arafat’ın önemine binaen ”Hac Arafat’tır.”buyurmuştur.
Arafat’ta peygamberimizin bir taş sutunla işaretlediği bir yer vardır.
Orası Hz Âdem ile Hz Havanın buluştuğu yerdir.
Öğlen namazı ile ikindi namazı birleştirilerek birlikte kılınır.
Arafat’ta vakfe yapılır.
Yanı durulur.
Bu duruş Dünyada Müslüman’ın kimin yanında ve kimin karşısında duracağının göstergesidir.
Sizin yeriniz Musa’nın yanımı yoksa Firavun’un yanı mı?
Müslüman’ın duruşu zamana zemine konjöktüre göre değildir.
Müslüman hakkın yanında batılın karşısındadır.
Mazlumun yanında zalimin karşısındadır.
Müslüman zulmün karşısında olduğu gibi, fırsatını bulunca kendiside zulmetmez.
Müzdelife: Rivayetlere göre Hz Âdem ile Hz Hava’nın izdivaç yaptığı yerdir.
Yine rivayetlere göre şeytan burada çok üzülmüştür.
Bir Âdem ile uğraşmam gerekirken şimdi binlerce milyonlarca Âdem ile uğraşacağım.
Müzdelife’den şeytana atılacak taşlar toplanır.
Mina’ya geçilir.
Mina: Mina, Şeytanın temsili olarak üç bölümde simgelendiği yerdir.
Şeytan burada neden üç bölümde simgelenmiştir?
Bunun manası insanda kötülüklerin ana kaynağı üç yön vardır.
Yani insanın üç tane şeytana benzeyen  tarafı vardır.
Bunlar
1 – Servet duygusu: Haram kazancı taşlıyorum demektir
2 – Şöhret duygusu: Hak için olmayan şöhret afattır.
Nefsimi tatmin edici şöhreti de taşlıyorum.
Çünkü afatın sonu berbattır.
3 – Şehvet duygusu: Tüm bu duyguları gayri meşru yoldan elde etmeyi taşlıyorum demektir.
Günümüzde insanlar servet, şöhret ve şehvet için neler yapmıyorlar ki
Şeytanı taşlamakla insan kendindeki bu üç şeytanı duyguyu taşlıyor demektir.
Bu üç duygu üç şeytanı temsil eder.
Bunları çekin alın bakalım insanlarda kötülüklerden eser kalır mı?
Burada Ali Şeriati’yide rahmetle yâd etmek gerekir.
Der ki; Hacda Şeytanı taşlayanlar memleketlerine dönünce şeytanı alkışlarsalar burada taşlamasalar da olur
Müslüman neyi niçin yaptığını, neyi niçin terk ettiğini bilmelidir.
İşte buna şuur hali denir.
Kurban: Hz İbrahim(as) ilerlemiş yaşında tek erkek çocuğu olmasına,
Oğlu İsmail’i de çok ama çok sevmesine rağmen
Allah(cc) için ondan vaz geçebilmesi olayıdır.
Şeytan burada Hz İbrahim’i kararından vaz geçirmek için çok uğraşıyor.
Yaşın ilerlemiş.
Başka erkek çocuğun olmaz.
Rüyayı yanlış anlamışsındır.
Netice alamaz
İsmail in annesi Hacer’e gelir.
Kocan oğlunu kesecek
Sen bir anne olarak buna nasıl sessiz kalırsın
Koş yetiş
Engel ol
Netice alamaz
Koşarak İsmail’in yanına gelir.
Baban seni kesecek
Sen daha çok gençsin
Önünde güzel günler var
Sen buna nasıl razı olursun
Bir şeyler desene
Babana engel olsana
Netice alamaz
İşte buda Allah(cc) emirleri karşısında Müslüman bir baba
Müslüman bir anne
Müslüman bir evladın sergileyeceği tavır
Şeytanın hilelerine karşı dik duruşun simgesidir.
Bu anlayış Müslümanlar açısından ideal olandır.
Görünüşte zordur ama sonu hep olumlu gelir.
İdeal olanı Allah (cc)peygamberler ve veli kulları üzerinden gösterir.
Müslümanlarında öyle olmasını ister
Birde günümüz Müslümanları için reel olan var.
Değil evladımızı feda etmeyi Allah için maddi menfaatlarımızın ne kadarından vaz geçebiliriz.
Bu sıradan Müslümanlar için.
Birde gücü elinde bulunduranları düşünün.
Fedakârlık şöyle dursun
Hak ve hukuka ne kadar riayet ederler.
İnanmazsanız Müslüman zenginlerin yaşantılarına ve ücret politikalarına bir göz atın.
Reel olan ile ideal olanı bir birine karıştırmamak lazım.
İdeal olandan da hepten uzak durmamak lazım
İdeal olan taşladığımız şeytanı yaşantımızdan uzak tutmaktır.
Reel olan ise hacda taşlayıp döndükten sonra peşinden koşmaktır.
Günümüzde Müslümanlar açısından reel ve ideal dengesi kaça kaçtır?
Allah (cc) bizleri şeytana karşı dik duranlardan eylesin.
Siz Allah (cc) emirlerine ram olur
En sevdiklerinizden bile vaz geçmeyi göze alırsanız
Allah (cc) bunu karşılıksız bırakmaz.
İsmail’in yerine koç göndermesi gibi
Bütün Müslümanların bu şuurda olması temennisiyle…